Bu yazımda Walt Disney World’ün ennnn büyük parkı olan meşhuuur Magic Kingdom’u sizlere tanıtacağım. “Magic Kingdom benim için temalı parkların kraldır. Daha iyisi yoktur, aksini iddia edeni çizerim…” diyerek acayip bir beklenti yaratarak işe başlayalım.
Magic Kingdom’a ilk kez Amerika’ya turist olarak yaptığımız seyahatimizde gitmiş ve bayılmıştık. Amerika’ya yerleştikten sonra uzunca bir süre Florida’da, parka 3,5 saat mesafede oturduğumuzdan kah kendi başımıza, kah da Türkiye’den gelen misafirlerimizle beraber pek çok kere gittik. Şimdiye kadar 5-6 kere ziyaret etmişizdir sanırım, ben ipin ucunu kaçırdım. Bir nevi “Magic Kingdom’u su yolu yaptık.” denebilir 🙂
Yazmaya başladıktan sonra fark ettim ki, Magic Kingdom ile ilgili anlatacaklarım oldukça fazla… (Dilim şişmiş) Bu nedenle yazımı ikiye bölmeye karar verdim. Bugünkü ilk yazımda Magic Kingdom’a girmeden önce yapmanız gerekenlere odaklanacağım. Komik ama gerçek, parka henüz girmeden yapılacaklar bile yaz yaz bitmiyor. Ama sabırlı ol sevgili okur! Seyahatini parkın adına yakışan şekilde “sihirli” kılmak için çok faydalı olacak ipuçları vereceğim.
- Magic Kingdom’a ne zaman gitmeli?
- Magic Kingdom’a nasıl gidilir?
- Magic Kingdom için nerede konaklanır?
- Magic Kingdom’un giriş ücreti nedir?
- Bilet alırken dikkat etmeniz gerekenler, Park Hopper, Fast Pass gibi biletle ilgili detaylar bu ilk yazıda…
Bu yazından sonra yayımlayacağım ikinci yazımdaysa;
- Parkın içindeki atraksiyonlar…
- Parkı gezerken maksimum faydayı ve eğlenceyi yaşamak için nelere dikkat etmek gerekir?
- Parkı gezerken ne yiyelim/içelim gibi konuları anlatacağım.
Kemerleri Bağlayın, Başlıyoruz…
Öncelikle sık yapılan bir karmaşayla işe başlayalım. Bu parka genelde Disneyland deniyor ama Disneyland aslında California’da, Los Angeles’a çok yakın bir şehir olan Anaheim’de, 1955’te açılmış olan ve bugün de hala faaliyetini sürdüren parkın adı. 1971 senesinde açılan Magic Kingdom ise Florida’nın Orlando şehrinde bulunuyor. Aralarında 4.000km, 36 saatlik kara yolculuğu var. İki parkı birbirine karıştırmalayım, karıştırılmasına müsade etmeyelim 🙂
Magic Kingdom, Orlando’da yer alan Walt Disney World’un ana parkı… Walt Disney World’de, Magic Kingdom(1971), EPCOT (1982), Hollywood Studios(1989), Typhoon Lagoon (1989), Blizzard Beach (1995) ve Animal Kingdom (1998) adlı 6 tema parkının yanısıra, 27 Disney temalı otel, 9 Disney temalı olmayan otel, birkaç golf alanı, bir kamp alanı ve Disney Springs adı verilen açık havalı alışveriş merkezi var. Gez gez bitmez…
Günde 50,000’in üzerinde ziyaretçi alan Magic Kingdom, 2016 senesinde 20 milyon ziyaretçi sayısıyla dünyanın çok ziyaret edilen tema parkı ünvanını koruyor. Parkların sahibi olan Walt Disney’in ölümünden sonra yapımına başlanan Magic Kingdom, orijinal Disneyland’den daha büyük.
Magic Kingdom’un içine girdiğinizde 6 ana bölümden oluştuğunu göreceksiniz. Magic Kingdom’da, orijinal park olan Disneyland’da da yer alan Main Street U.S.A., Adventureland, Frontierland, Fantasyland ve Tomorrowland isimli beş bölümün yanısıra Magic Kingdom’a özgü Liberty Square var. Bunların detayını yarın uzun uzun anlatacağım.
Magic Kingdom yer seviyesinden yukarıda inşa edilmiş. Bunun nedeni parkın altında, parkta çalışan elemanların/animatörlerin ziyaretçilere görünmeden parkta bir yerden diğerine gitmesi için konulmuş tüneller olması. Rivayete göre parkın sahibi Walt Disney, bir gün Disneyland’da dolaşırken Frontierland alanında çalışan cowboy kılığındaki bir animatörün, parkın futuristik bölgesi olan Tomorrowland’da dolaştığını görmüş ve yeni inşa edilen Walt Disney World’de bunun yaşanmaması için yer altı tünelleri inşa edilmesini istemiş. Florida’nın zemini oldukça sulak olduğu için tünelleri yer seviyesinin altına inşa edememişler. Onun yerine tünelleri inşa edip, üzerini toprakla kapatıp, parkı üzerine yerleştirmişler.
Magic Kingdom’a Ne Zaman Gitmeli?
Orlando Amerika’nın en sıcak eyaletlerinden biri olan Florida’da… Bir diğer adı Sunshine state (Güneş ışığı eyaleti) olan Florida’da senenin çoğu zamanı sıcak… Fazlasıyla sıcak… Klimasız nefes almanız mümkün olmaz. Bizim ülkemizde geleneksel tatil zamanı yaz mevsimi olduğundan yaz tatilinizi değerlendirmek için Magic Kingdom’a Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında gitmeyi düşünürseniz büyük HATA edersiniz. Bunun 3 sebebi var: 1-Sıcak 2-Kalabalık 3-Uçak biletlerinin en pahalı olduğu aylar. Maddi sıkıntım yok deseniz bile sıcak ve kalabalık insanı canından bezdirmeye yeter. Şöyle diyeyim, günlük 20,000 kişinin ziyaret ettiği bir parkta, yaz mevsimi, 40 derece sıcakta ve kimi zaman gölgesiz bir ortamda herhangi bir ride’a binmek için kuyrukta minimum 2 saat beklemeyi göze alıyorsanız Magic Kingdom’a yazın gelin derim 🙂
Magic Kingdom’u ziyaret etmek için bence en güzel zaman Thanksgiving’den (Şükran Günü) başlayarak (Kasım’ın 4. haftası) yeni yıla kadar olan süreç… Hem nispeten boş bir parkın keyfini çıkarırsınız. Hem de Thanksgiving gününün ardındaki Black Friday’de (Kara Cuma) mis gibi elektronik alışverişinizi yapar, Aralık ayında da yeni yıl için ışıl ışıl süslenmiş parkın keyfini çıkarırsınız. Kasım ve hatta Aralık ayında Florida’da hava, ekstra durumlar haricinde, genelde tişörtle gezmeye müsade eder. Bazen ince bir ceket ya da yağmurluk almanız gerekebilir. Ama her koşulda yaz sıcağından iyidir. Okula giden çocuğunuz varsa yarıyıl tatilinde de gelmeyi düşünebilirsiniz. Kalabalık makuldur. Eğlencenizden birşey kaybetmezsiniz… Neymiş, yazın Magic Kingdom’dan bucak bucak kaçıyoruz…
Magic Kingdom’a Nasıl Gidilir?
Magic Kingdom’un bulunduğu Orlando şehrindeki Orlando International Airport’a (MCO) Türkiye’den direkt uçuş yok maalesef. Türk Havayolları ile NewYork, United ile Frankfurt, Delta ile Paris aktarmalı uçuşlar yaparak ulaşabilirsiniz. Uçuşunuz güzegahınıza bağlı olarak aktarmalarla beraber 16-20 saat sürecektir. Walt Disney World’ün tüm parklarına gitmeye azmettiyseniz, diğer yapılacak gezilerle beraber minimum 1 haftalık bir tatil öneririm. Çok koşturmadan, keyfini çıkaracağınız bir Amerika gezisi istiyorsanız ideal süre 2 haftadır.
Orlando’ya vardıktan sonra şehir içi ulaşımınız için en güzeli havaalanındaki araç kiralama şirketlerinden araç kiralamaktır. Zira Amerika’da birkaç şehir dışında toplu taşımacılık hemen hemen yok gibidir. Türkiye’den Walt Disney World parklarına giden birkaç arkadaş yazdıkları bloglarda araba kiralamadan, servisle (shuttle) havaalanından otele ve oradan yine servisle parklara gitme fantazisi yapmış. Yapmayın! Amerika’da, NewYork gibi metro ve taksinin bir yaşam biçimi haline gelmiş olduğı birkaç yer dışında, arabasız gezmek kısıtlayıcı ve zaman kaybettirici bir fantazidir. Özellikle tema parklarının bulunduğu bölgelere en kolay kiralık araçla ulaşılır. AVIS, Bugdet, Enterprise, National ve Alamo güvenilir araba kiralama şirketlerindendir. Türkiye’den aldığınız sürücü belgeniz (International Drivers Licence) sanırım 6 aya kadar Amerika’da da araç kullanmanıza izin verir. Araç kiralarken ilgili sigortaları ve ufak çocuğunuz varsa çocuk koltuğunu da almayı ihmal etmeyin. Zaten pek çok eyalette 5 yaşına kadar çocuklarda çocuk koltuğu zorunludur.
Otelinize ulaştıktan sonra bazı otellerin Disney parklarına servis (shuttle) hizmeti olduğunu göreceksiniz. Dediğim gibi çok tavsiye etmiyorum ama birkaç faydası da var. Devasa park yerinde kaybolmak, parkı kuyruğunda vakit harcamak ya da günlük $25 park parası vermek istemiyorsanız bu servis hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Park servisleri sabah belli bir saatte sizi otelinizden alır, akşam da belli bir saatte otelinize geri getirir. Ancak Orlando’ya gelmişken meşhur outletler, müzeler, Orlando’ya çok yakın Merritt Island’daki John F. Kennedy Space Center ve hatta 3,5 saat uzaklıktaki Miami’ye gitmek isterseniz (ki isteyeceğinizi tahmin ediyorum.) araç kiralama ihtiyacınız ortadan kalkmaz.
Magic Kingdom İçin Nerede Konaklanır?
Orlando turistik bir bölge olduğundan rahatlık anlayışınıza ve bütçenize göre değişen pek çok otel bulmak mümkün. Bizzat Walt Disney World parklarının içinde de pek çok otel var. Bu otellerden bazıları çok lüks, bazıları da nispeten daha ekonomik (olarak yansıtılıyor). Parkın içinde kalmak ulaşım açısından zaman avantajı sağladığı, bu otellerde kalanlara ekstra park saatleri verildiği ve kimi zaman oteller kampanyaya girdiği için Walt Disney World’e her gidişimden önce fiyatları bir kontrol ederim. Ancak her seferinde şehirdeki diğer otellere göre gereksiz ölçüde pahalı olduğunu gördüğümden bu otellerde hiç kalmadık.
Biz Orlando’da genelde Magic Kingdom’un içinde olduğu Lake Buena Vista ya da Kissimmee bölgesinde kalıyoruz. Güvenlik, temizlik ve hizmet kalitesi açısından en az 3,5 yıldızlı bir otelde kalmanızı tavsiye ederim. Bizim Orlando bölgesine yaptığımız seyahatlerde tercihimiz genelde Marriott grubuna bağlı olan Springhill Suites, Residence Inn, Courtyard yada Fairfield Inn otelleri oluyor. Bu markalardan birden çok otel olduğu için otel seçerken müşteri yorumlarına dikkat etmenizi öneririm. Müşteri yorumlarını Expedia.com yada TripAdvisor.com’dan okuyabilirsiniz. Kimi otellerde otel fiyatının içine kahvaltı, otopark ve wifi hizmeti de dahildir. Kahvaltı deyince Türk usülü kahvaltı hayal etmeyin. Bu konudaki detayları ikinci yazımda anlatacağım. Araştırmalarınızı yaparken bu konulara da dikkat edebilirsiniz. Ayrıca Orlando’ya kafa dengi, kalabalık bir grupla geliyorsanız Homeaway, Airbnb gibi ev kiralama hizmetlerinden de yararlanabilirsiniz.
Magic Kingdom’un Ücreti Nedir?
Biletleri Magic Kingdom’un resmi sitesi olan https://disneyworld.disney.go.com/ adresinden almanızı şiddetle öneririm. Başka adreslerden ucuza bilet aldığınıza sanarken, park kapısında elinizde geçersiz biletle donakalabilirsiniz. İnternetten bilet aldığınızda alışverişinizin çıktılarını mutlaka alın. Disney ayrıca emailinize de bilet bilgilerini gönderiyor.
Bir diğer bilgi de Orlando’da belli sunumlara katılarak indirimli ya da bedava bilet sağladığını söyleyen pek çok kişi/kurum var. Bunlarda bir ölçüye kadar doğruluk payı olsa da, hiçbirşeyin bedava olmayacağı gerçeğini unutmayın. Bu sunumlarda genellikle size Orlando bölgesindeki timeshare denen devremülkleri pazarlamaya çalışacaklardır. Tatilinizde çok değerli olan 2-3 saatinizi satın almayacağınız bir devremülke ait bilgileri dinleyerek harcamak ve satış elemanının ısrarlı tacizlerine maruz kalmak istemiyorsanız bu tür “bedava biletli sunumları” pas geçin…
Magic Kingdom’un 1,2,3 ve 4 günlük biletleri var. Tahmin edebileceğiniz gibi gün sayısı arttıkça birim maliyet düşüyor.
Resmi websitesinden 1 günlük bilet almak istediğinizde sistem sizi takvime götürür. Çünkü bileti aldığınız güne bağlı olarak bilet fiyatı değişir. Yazları, haftasonları ve tatil günlerinde bilet fiyatları daha pahalanır. Kışları ve haftaiçi daha ucuzdur. Amerika’da fiyatlar vergisiz olarak ilan edilir. Alış aşamasında üzerine vergi eklenir.
Bu yazıyı yazdığım 2018 senesi, Mart ayı itibarıyla Magic Kingdom’un fiyatları şu şekilde:
Bilet Türü | 10+ Yaş | 3-9 Yaş |
---|---|---|
1-Günlük Magic Your Way Baz Bileti | $102-129 | $123 |
2-Günlük Magic Your Way Baz Bileti | $209 | $197 |
3-Günlük Magic Your Way Baz Bileti | $346.13 | $326.96 |
4-Günlük Magic Your Way Baz Bileti | $426.00 | $404.70 |
Park Hopper Nedir?
Bilet satın alırken bir başka dikkat edeceğiniz özellik de Park Hopper seçeneği… Normal bilet fiyatına ilave edeceğiniz bir ücretle aynı gün içinde birden fazla parkı ziyaret edebilirsiniz. Sabah saat 8’den akşam 11’e kadar açık olan Magic Kingdom parkı genellikle 1 gün alır. Hatta tüm atraksiyonlara bineceğim derseniz 1 günün yetmemesi bile söz konusu olabilir. O nedenle tema parklarına ayırabileceğiniz 1 gün varsa Park Hopper seçeneğini pas geçebilirsiniz. Ancak Walt Disney World’e birden fazla gün gidecekseniz, zamanınızı daha küçük parklarda bölüştürmek için Park Hopper iyi bir seçenek olabilir. Mesela Epcot ve Disney Hollywood Studios Magic Kingdom’a göre nispeten küçük parklardır ve azmederseniz 1 gün içinde ikisine birden gidebilirsiniz. Animal Kingdom’da Magic Kingdom’dan küçük olmasına rağmen 1 tam gün ayırabileceğiniz bir diğer parktır. Su parkları olan Disney’s Typhoon Lagoon ve Disney’s Blizzard Beach’de yarımşar günde gezilebilir. Park Hopper’ı daha önce denedik, 3 günde mümkün olduğunca çok park görelim derseniz yapılabiliyor. Ancak yorucu olduğunu söylemeliyim.
FastPass+ Nedir?
Daha önce söylediğim gibi Magic Kingdom’da kuyruklar efsanedir. Park seyatini kuyruklarda öfleyip pöfleyerek geçirmek istemeyen her ölümlü Fast Pass+‘i öğrenecektir. Fast Pass Disney parklarındaki atraksiyonlarda öncelik veren bir nevi rezervasyon sistemi. Parkın içinde atraksiyonların önüne geldiğinizde iki tür kuyruk olduğunu göreceksiniz: Normal kuyrukta ilgili ride’a binmek için 1-2 saat çile dolduran ölümlüler ve Fast Pass+ kuyruğundaysa uzun kuyrukları bypass edip, yanınızdan topuklayarak geçerken gözlerinizi kısarak pis pis baktığınız ölümsüzler! Bekleme süresini 15-20 dakikaya indiren Fast Pass+’i tercih ederek o ölümsüzlerden biri de siz olabilirsiniz. Fast Pass+’da ilgili ride’a bineceğiniz saati belirlemiş olursunuz. O saat gelince, Fast Pass+’inizi Fast Pass+ kuyruğundaki görevliye gösterip, sırıtarak kısa kuyruğun keyfini çıkarırsınız.
Bu aşamada size bir iyi, bir kötü haberim var: İyi haber: Fast Pass+ ücretsiz bir hizmet! Kötü haber: Parkta zaman kaybetmemek için Fast Pass+’i kullanırken için oldukça planlı olmak gerekiyor. Bunu da ikinci yazımda anlatacağım. Seyahatinizden önce cep telefonunuza My Disney Experience app’ini indirirseniz 30 gün öncesinden en fazla 3 Fast Pass+ rezervasyonu yaptırabilirsiniz. Gün içinde bu 3 Fast Pass+’i kullanınca sistem yenilerini rezerve etmenize izin verecek. Alternatif olarak, parka girdiğinizde istediğiniz atraksiyonun yakınındaki Fast Pass+ kiosklarından da Fast Pass+ biletlerini bastırabilirsiniz. Şahane!
Gezinin devamı için Walt Disney World: Magic Kingdom, Orlando Seyahati-2 yazımı ziyaret etmeyi unutmayın!
Walt Disney World! Where Dreams Come True (Walt Disney Dünyası! Rüyaların Gerçeğe Dönüştüğü Yer)
Merhaba sevgili Tanla?Yine faydalı bilgilerinle,zamanlaman harika✌️ Şu an Orlando dayım yazının devamına ihtiyacım var?
selam ayşe… yazının devamını 1-2 güne yayınlamayı düşünüyorum. umarım çok geç olmaz senin için. eğer bir soru varsa dm yapabilirsin ?