Can’ın altını değiştirmek hiç zoruma gitmedi. Aksine düzenli tuvalete çıkmasını bir sağlık işareti olarak gördüğüm için her çıkışında sevindim. Ayıptır söylemesi, kendi tuvalet durumum pek de parlak olmadığı için, Can’ın o konuda bana benzememesini diliyorum. Şimdilerde hazır bez, çamaşır makinası gibi kolaylıklar olduğu için tuvalet konusu anne için eskisi kadar zorluk da oluşturmuyor. Yine de hangi ebeveyn çocuğunun bağımsız bir şekilde tuvalete gittiği günü iple çekmez ki…
Buranın geleneklerinden olan ve ülkemizde de son yıllarda yaygınlaşan baby shower partisinde Can’a gelen hediyelerden biriydi oturak. Kurbağa yeşili ve önünde küçük bir ayıcık motifi var. Öyle tatlı ki benim bile bebekliğime dönüp kullanasım geliyor 🙂 Diğer hediyelerimizi çoktan kullanıp eskitmemize rağmen, oturağımız uzunca bir süre misafir odasında sırasını bekledi.
Bundan bir, iki hafta önce ilk kez bir banyo seansı öncesi Can’ı soyduktan sonra üzerine oturtup test sürüşü yapalım dedik. Bizimki oturağa poposunu değdirir, değdirmez yıldırım gibi kalktı. Zaten çok da fazla bir beklentim yoktu bu ilk deneme için. Sadece ne yapacağını görmek istedim. Ondan sonraki günlerde oturak banyonun köşesinde öylece bekledi. Can banyoya sık sık girmesine rağmen elektronik baskül ve içinde envai çeşit ıvır-zıvır olan banyo dolapları daha çok ilgisini çekiyor olmalı ki, oturağın yüzüne bile bakmadı.
Daha sonra taktik değiştirip oturağı salona aldım. Şimdiki amacım, bizim oğlanı, oturağın “üzerine oturulan birşey olduğu” fikrine alıştırmak. Zira oturulan yerler konusunda bir gıcıklığı var oğlumun. Mesela üzerine oturularak sürülen itfaiye arabası şeklindeki oyuncağına da oturmamak için uzun süre direndi. Daha çok ayakta durup, direksiyonundan ya da koltuğundan bir alışveriş arabası gibi iterek kullanmayı tercih etti onu… Üzerine ne zaman oturtmak istesem, ki bacaklar açılıp ata biner gibi oturuluyor, ayaklarını yere vura-vura tepindi, sonra da bir hamam böceği gibi koltuğun arkasına kaçtı. Oturmakla ilgili ne gibi bir sorunu olabilir, bir anlam vermek mümkün değil. Yeni yeni üzerine oturmaya başladı. Her oturuşunda da yan gözle bana bakıp, tepkimi ölçüyor. Alkışlayıp, beğendiğimi belli edince, pek bir hoşuna gidiyor. Özetle, oyuncaktan edindiğim tecrübeyle, oturağa ısınması için onu kendi haline bırakmaya karar verdim.
Tuvalet eğitimi öyle zorlamayla olan birşey değil. Kendi ebeveynlerinizden “Sen 1 yaşındayken tuvalete gidiyordun.” gibi cümleleri belki duymuşsunuzdur. Ancak şehir efsanesi kıvamında birkaç örnekten hareket ederek, çocuğunuzun ilk doğumgünü pastasını yedikten sonra tuvalete oturmasını beklemek oldukça iyimser bir yaklaşım. Çocuk bu konuyla ilgiliyse tuvalet eğitimine en erken 15 aylıkken başlanabileceği söyleniyor. Çoğu bebekse, 18.-24. ay arasında bu eğitime hazır oluyor.
Bebeğiniz Tuvalet Eğitimine Hazır mı?
Bebeğin tuvalet eğitimine hazır olduğunun sinyalleri ve Can’ın hazırlık karnesi şöyle:
- Tuvaletinin düzenli olması (Büyük tuvaletinin düzenli olduğu söylenebilir. Genellikle sabahları 10,30 civarında çıkıyor. Küçük tuvaletini de ne zaman sıvı birşey içse, bir müddet sonra yapıyor.)
- Gün içinde 1-2 saat kuru kalabilmek (Bazen)
- Uzun uykularından kuru bezle kalkmak (Asla)
- Tuvalet, oturak, iç çamaşırı giymek gibi konulara ilgi göstermek (İlgisiz)
- Sözlü ya da beden diliyle tuvalet yapacağının sinyallerini verebilmek (Büyük işini yaptığı sırada kendini belli ediyor.)
- Kirli bezlerden hoşlanmamak ve süratle değiştirilmesini istemek (Kakalı bez için öyle olduğu söylenebilir. Çişli bez taşıp elbiselerini ıslatmadığı sürece aldırmıyor.)
- Kendi başına pantalonunu ve çamaşırını soyabilmek ve giyebilmek (Son dönemlerde pantalonunu indirmeye başladı. Ancak pantalonunu giyme konusunda yardıma ihtiyaç duyuyor.)
- Oturağa kendi başına oturup, yardımsız olarak oradan kalkabilmek, ve oturakta bir-iki dakika bekleyebilmek (Oturup, kalkma kısmını 1-2 defa yaptı. Oturduğu yerde beklemek mi? Rüyamda görürüm ancak.)
- Bazı basit komutları anlamak ve uygulamak (“Otur!”, “Gel!”, “Getir!” gibi komutları anlıyor. Ancak “Otur ve bekle”, “Tuvaletini yap!”, “Yaptığın şeyi elleme!”, “Oturağın içindekileri yere dökme” gibi komutları anlayacağını sanmıyorum.)
Görüldüğü üzere, tuvalet eğitimini konuşmamıza daha çoook var. Bu arada oturağın salonun baş köşesinde sandalye olarak kullanılmasının sizce bir sakıncası var mı? Bence de… Haydi sağlıcakla kalın. “Şu tuvalet işini de neden halledemedik” diye kendinizi hiç üzmeyin.
T. da oturaga poposu deger degmez zıplamıştı ilk seferinde. Bir arkadaşım havlu koymamı onerdi. Kıvırıp poposunu degeceği yeri havluyla sardım. Boylece ilk birkaç çişi lazımlıga bırakmaya ikna oldu.
Kolay gelsin size de
Valla süper fikirmiş. Mutlaka deneyeceğim. Teşekkürler…
biz hala istemiyoruz oturaga oturmayı:(
çok ısrarcı olmadan kendi isteğiyle yapmasını bekliyorum..
23. aydayız. Hala oturağı kafaya geçirip dolaşmak ya da koltuk gibi kullanmak dışında bir ilgimiz yok. Yalnız banyo öncesi hazır soyunmuşken birkaç defa daha oturtmayı denedim. Bu sefer otruduğu gibi kalkmadı. Biraz bekledi. Ama bir faaliyet olmadı. Eh en azından 2-3 saniye oturması da birşey. Beklemeye devam ediyoruz bakalım….
biz hala istemiyoruz oturaga oturmayı:(
çok ısrarcı olmadan kendi isteğiyle yapmasını bekliyorum..