in ,

Rebecca Cobb – Tuhaf Bir Gün

Can her gece uyumadan önce babası ya da ben ona mutlaka kitap okuruz. Kimi zaman birkaç kısa hikaye, kimi zaman bir uzun hikaye… Oğlumun yatağına yan yana uzanıp, onunla sarılarak kitapların resimlerine bakmak, hikayeleri ona okumak günün en keyif aldığım dakikalarından biri… Kitaplarımızın bazıları Türkçe, bazılarıysa İngilizce. Amerika’dan bol bol İngilizce kitap aldığımız gibi, Türkiye’ye gittiğimiz zaman Can’ın kütüphanesine Türkçe kitaplar seçmek çok hoşuma gidiyor. Oğlum henüz okuma bilmediği için kitapları onun yerine, yaşına uygun olarak, biz seçiyoruz ama giderek kitap konusunda zevklerinin de oluştuğunu görüyorum.

 

Yaşı kaç olursa olsun çocuklar absürt hikayelere  bayılıyor. Mesela geçenlerde Rebecca Cobb‘un Tuhaf Bir Gün adlı kitabını okuduk.  Waterstones Resimli Kitap Ödülü almış olan bu hikaye, annesi ve babası bir gün dışarıya çıkan 2 çocuğun Zarafet teyze tarafından bakılmasını anlatıyor. Çocuklar Zarafet teyzeyi tanımadıkları için önce onunla kalmak istemiyorlar. Ancak daha sonra tahmin edemeyecekleri kadar eğlenceli bir gün geçiriyorlar. Çünkü anne ve baba evden ayrılmadan önce Zarafet teyzeye verdikleri listede neler tembih ettiyse, Zarafet teyze onun tam tersini yapıyor. Mesela çocukların 1 top dondurma yemelerine mi izin var? Zarafet teyze 10 top yediriyor. Sokaklara çıkıp çamurla oynamasınlar mı diyorlar? Zarafet teyzeyle beraber çamurlu bahçede yerlerde yuvarlanıyorlar. Ancak sonra anne baba gelmeden önce herşey temizleniyor, düzenleniyor. Büyüklerin standartlarına uygun hale geliyor. Anne ve baba eve döndüklerinde çocukların uslu durup durmadığını sorunca, Zarafet teyze “harika davrandıklarını” söylüyor. Bu arada Zarafet teyze insan elbiseleri giymiş bir timsah… Görünüşü bana biraz merhum Robin Williams’ın Mrs. Doubtfire’ını hatırlattı. Onu da anmış olalım…

tuhaf01

Bu kitabı Can’ın neden beğendiğini tahmin edebiliyorum. Çünkü birincisi, kitaptaki hikayede bir çocuğun çok hoşuna gidecek her türlü oyun ve aktivite mevcut. Her çocuğun hayali böyle eğlence ve lezzet dolu, gönüllerince bir gün geçirmek değil midir? İkincisi ve bundan daha önemlisi, biz anne ve babalar çocuğun yaşantısında ister istemez kural koyucu bir otorite rolüne bürünüyoruz. Oysa çocukların bir kitap aracılığıyla da olsa nefes almaya, kuralları esnetmeye ihtiyaçları var. Can ile beraber kitabı okumak, eleştiri yapmadan olaylara gülmek, olaylara çocuk gözünden bakabilmek, beraberce eğlenmemizi sağlıyor.

Her kitap eğitsel olmak zorunda değil. Hangimiz çocukken anne ve babamızın söylediği bazı şeyleri gizlice de olsa tersinden yapmadık ki… Çocuk olmak bunu gerektiriyor. Can elbette anne ve babanın sözünün tersini yapmanın yanlış birşey olduğunun farkında. Kitap işte tam bu nedenle komik ve ilgi çekici. Okuduğum her satırla beraber ne tepki verdiğimi dikkatle inceliyor. Satırları okudukça gözlerimi şaşkınlıktan kocaman açarak “On top dondurma mı!!! Bu gerçekten lezzetli olmalı!” gibi sözler söylemem Can’ın çok hoşuna gidiyor. Beraber katıla katıla gülüyoruz.

Elbette Zarafet teyze gibi çocukların suyuna giden bir karakter de işin cabası. Zarafet teyze kim? Kitapta otorite yoksunu bir büyük gibi gözükse de, Zarafet teyze aslında çok tanıdık biri. Hepimizin çocukken zaman geçirmekten keyif aldığımız, bizimle türlü muzurluklar yapmış olan o teyzemizi, halamızı, dayımızı, amcamızı, ya da büyükanne ve büyükbabamızı temsil ediyor. Hani çocukluğumuza dair en anlatılası hikayelerimizi birlikte yaşadığımız o kocaman suç ortağımız… Zarafet teyze çocukları sonsuz eğlendirirken, onlara çaktırmadan göz kulak oluyor. Çocukların kalbini kazanarak hikayenin sonunda herşeyi yoluna sokuyor. Laf aramızda Zarafet teyzenin çocuklarla beraber yaptığı yaramazlıklar benim de hoşuma gidiyor. Kitap keşke hiç bitmese diyorum içimden…

Çocukların hayatta düzene ve rutine ne kadar ihtiyaçları varsa, nefes almaya da o kadar ihtiyaçları var. Çocukla çocuk olma derler ya… Aslında, tam tersine, her ebeveyn ara sıra çocukla çocuk olmalı… Çocukluğumuza dair, hayatın telaşesi içinde unuttuğumuz, bizi eğlendiren, güldüren o dakikaları hatırlamalı. Yetişkin olunca hayatın büyüsü yok oluyor diye şikayetlenmeyin. Elinizde çok güzel bir fırsat var. Haydi bugün siz de çocuğunuzla beraber kuralları biraz bozun! Belki akşam yemeği yerine üç top dondurma, belki de bahçede salyangoz arama… Kim bilir?

Tanla Bilir

Merhabalar! Adım Tanla. Web tasarımcısı ve BebekveBen'in kurucusuyum.
BebekveBen çocuk bakımından öte ebeveynlik, kadın olmak, birey olmak, yurtdışında yaşam, seyahat, yemek, ürünler, eğitim, sağlık gibi hayatın içinden pek çok konunun paylaşıldığı, ailelerin buluştuğu, soru sorduğu, dileyenlerin konuk yazılarla katkıda bulunduğu ve deneyimlerini paylaştığı bir platform... Bize eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Beyaz ve Sağlıklı Dişlere Kavuşmanın En Pratik 5 yolu

Emzirirken Cinsel Duygular Hissediyorum