Bütün Kızlar Toplandık…
Bu haftanın en güzel olayı 20 yıllık arkadaşım Naciye’nin kına eğlencesi oldu. Bütün eski dostlar bir araya geldik bu gecede. Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim. Bir gün önce Mira’nın odasının hazırlığını yaparken çok yorulmuştum ve bel ağrısından gece sadece üç saat uyumuştum. Yorgun ve uykusuz olmama rağmen kınada çok eğlendim. Yorgunluğumu attım bile diyebilirim. Baronun tesislerinde bizim için özel olarak hazırlanmış salonda 10 kişilik güzel bir yemek, ardından da vur patlasın çal oynasın yapıp, kınamızı yaktık. Eşim de hem bana hem de Naciye’ye jest olsun diye şampanya yollamış. Sadece 3-4 yudum içtim merak etmeyin. Karnım burnumda olmasına rağmen bir oynadım, bir oynadım görmeniz lazım. Arkadaşlarım doğuracağım diye çok korkmuşlar. Kızım da maşallah hiç yormadı beni, hatta bel ağrısı, bacak ağrısı çok şükür hiçbir şey olmadı. 3 gün sonra da düğünümüz var. Naciye’ye bir ömür mutluluk diliyorum…
Kızımın odasında çalışmalar son sürat devam ediyor. Odasının balkonunu cam balkon yaptırdık, hem soğuğu engeller hem de ilerde orayı oyun odası yaparız diye düşündük. Odadan tahliye edilecek eşyaların kimlere verileceği tanzim edildi ve dolaplar boşaltılıp hazır hale getirildi. Bu hafta oda tamemen boşalmış olacak. Tanla’nın Mira için hazırladığı isim tablosunu nasıl değerlendirelim diye düşünürken bu işlerin uzmanı olan sevgili arkadaşım Setenay’dan müthiş bir öneri geldi. İsim tablosunu duvar kağıdı olarak değerlendireceğiz. Setenay sağolsun şimdi onunla ilgileniyor. Nasıl olacağını merakla bekliyorum. İlerleyen zamanlarda fotoğraflarını sizlerle paylaşırım.
Hamile olduğumu öğrendiğim ilk gün hiç balık sevmeyen ben balık aşermiştim. Sonrasında da bikaç kez yedim fakat artık yiyemiyorum. Mira için haftada en az bir kez yemem gerekiyor lakin yediğim anda geri çıkıyor o balıklar. Eşimle de anlaşamadığımız tek konu bu zaten. Adamcaz azıcık yiyeyim diye neler, neler yapıyor, kendi eliyle temizleyip veriyor, üstelik tam bir balık-sever, ama, yok arkadaş yiyemiyorum. Umarım kızım da babası gibi balık-sever olur.
Geçen haftaki sıcak sütlaç aşerme yazısını okuyan bir çok arkadaşım ve akrabam arayıp “Sütlaç getirelim mi? “diye sordular. Hatta “Canın istiyor, niye haber vermiyorsun?” diye de hafiften azarladılar. Önceleri “Ne güzel beni düşünen bir sürü insan var” diyordum ama sonradan öğrendim ki hepsi de kızımı düşünüyormuş 🙂 Böylesi güzel insanlarla olduğum için ben mi çok mu şanslıyım, yoksa, daha doğmadan onu düşünen birileri olduğu için kızım mı çok şanslı karar veremedim. Umarım çevremizde hep böylesi güzel insanlar olur…
Mira’dan ve benden herkese kucak dolusu sevgiler.
Haftaya görüşmek dileği ile…
Ne güzeeel, ne şanslısınız maşallah hem sen hem de Mira,kooocaman bir ailede mutlulukla büyüyecek 🙂
Balık konusunda ben de temkinli davranıp ilk 3 ay hiç yemedim, tiksinmeyeyim diye. Şimdi de tavuk hiç yemediğimden haftada 1 yemeye çalışıyorum. Fırında çipura yapıyoruz biz, kılçığı az ve eti lezzetli,ben onu tavsiye edebilirim hatta yanına da bol salata 🙂
Ah ah eşim balık yiyeyim diye bildiği bütün balıkları tattırıyor ama maalesef canım midem hiç bir şekilde kabul etmiyor. Eskiden de sevmememin büyük etkisi var sanırım. Tavsiyen için de çok teşekkür ederim.
Sevgiler….