in

Mervin’in Hamilelik Günlüğü – 13.Hafta

2 hafta aradan sonra Mervin yine bizlerle birlikte… Bu yazısında geçtiğimiz 2 hafta boyunca neler yaşadığını anlatıyor.

Uzun zaman sonra….

Tatil ve sağlık sorunlarım araya girince 2 haftadır yazamadım sizlere. Bu zaman zarfında neler oldu neler…

Sadece bulantılarımın ve hafif baş dönmelerimin olduğu günler yaşadığım bir dönemde eşimin Amerika’daki kuzeni Defne geldi. Gelmesiyle hayatımıza neşe kattı, bıcır bıcır çok tatlı. Ben ilk kez tanıştım, 7 yıldır Türkiye’ye gelmiyormuş. Bu yüzden bütün aile, benim evde, tam Defne’nin özlem duyduğu yiyeceklerle dolu müthiş bir kahvaltı sofrasında  buluştuk. Biz ailecek bir şeyler yapmayı seviyoruz. O yüzden bayramda seyranda her yerde, her zaman beraberiz. Kuzenimiz Defne bebeğime çok şirin, çok şık, çok tatlı şeyler almış. Hepsine bayıldım. Defne halamıza teşekkürler…..

Gırgır, şamata, hoş muhabbetler sonunda akşam yemeği için yine maaile Adana’mızın meşhur lokantalarından birine gittik. Genelde dışarıdan misafirimiz geldiğinde oraya gideriz. Özelliği ise meşhur Adana kebabını çok güzel bir şovla sunum yapıyorlar. Tabii kebap öyle kuş kadar değil bir metreeeee. Ben ise o kadar kebap dururken yanında ikram ettikleri fındık lahmacuna dadandım. Avuç içi büyüklüğünde olan bu lahmacunlardan tam 12 tane yemişim. Normalde dörtten fazla yiyemem, bebeğim istiyor yapacak bir şey yok.

Haaaaa bir de o hafta içinde doğum günüm vardı. Çok güzel çiçekler ve üzerinde “canlarım iyiki varsınız” yazan bir pastayla kutladık. Eşim, ben ve bebeğim üç kişilik küçük bir kutlama yaptık evimizde. Darısı nice yıllara olsun inşallah…..

Şimdiye kadar her şey iyi görünüyor değil mi? Ama öyle olmadı maalesef. Bir gün öğleden sonra eşimin bürosunda çok kötü oldum. İnanılmaz bir baş dönmesi ve mide bulantısı vardı. Çok önemsemedim, biraz uzanırsam geçer diye düşündüm. Ama yok, ne mümkün geçmiyor bir türlü. Eşim eve götürdü beni daha rahat uzanayım diye, sonra da katılmak zorunda olduğu yemekli bir toplantıya gitti. Eve gider gitmez kusmaya başladım, artık rahatlarım dedim kendi kendime. Yarım saat kadar uyuduktan sonra tekrar kusmaya başladım, sonra bir daha, sonra bir daha…. Artık midemde hiçbir şey kalmadığı için safra kusup, iyice korkmaya başladım. O anda insanın aklından neler geçiyor neler. Hem ağlıyorum hem korkuyorum, bir yandan da eşimi aramaya çalışıyorum. Çok kötü olduğumu ve hemen hastaneye gitmemiz gerektiğini söyleyince eşim de panik oldu. Tabii bir de karşıda hüngür hüngür ağlayan bir ses. Adamcağız gelene kadar telefonu kapatmadı, beni sakinleştirmeye çalıştı. Ben ise bebeğime bir şey olacak korkusunu bir türlü içimden atamadım. Nihayet hastaneye geldik. Ben ağlamaya devam, doktor çok rahat bir şekilde korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Bunların hepsi normalmiş, ama benim içim hala rahat değil. Serum takıldı içine bulantı kusma önleyici ilaçlar konuldu. Ben rahatlamaya başladım ama bebeğim iyi mi acaba? Offff kendi doktorum da aksi gibi bu hafta tatilde, arayıp rahatsız edemem. Gittiğimiz hastane devlet hastanesi değil, o yüzden gecenin o vaktinde kadın doğum doktoru yok, acil doktoruna göre her şey normal. Eşim başka bir kadın doğum doktoru arkadaşını aradı, o da bunların normal olduğunu söyledi ve yarın bir görelim dedi. Sabahı zor ettim, ben iyiydim ama bebeğimin iyi olduğundan emin olmadan rahatlayamazdım.

Veee beklenen an geldi çattı, muayene masasına geçtim. Ultrasona baktım ve kımıl kımıl bir şey oracıkta duruyor işte. Allahım nasıl hareketli bir şey o maşallah, bacaklar kollar kıpır kıpır. Upuzun bir sırtı var, kollar bacaklar da uzun görünüyor, babası gibi uzun boylu olacak sanırım. İnatçılığı da bana çekmiş olacak ki inatla bacaklarını açmadı. Cinsiyetini göremedik, kısmet bir dahaki sefere artık. İçim huzurla doldu bebeğimi görünce, sağlığı da gayet iyiymiş. Tatile çıkmak için de hiçbir olumsuzluk yokmuş. Çok saçma gelebilir ama henüz karnımda bebeğimi hissetmediğimden olacaktır, doktordan çıkınca bebeğimi çok özlüyorum. Sanki karnımda taşıyan ben değilim. Sanki onu sadece doktor odasındaki ultrasonda görüyorum ve onu orda bırakıyormuşum gibi geliyor. Başta da söyledim ya, çokkkkk saçma….

Tatil günü sabah erkenden uyandım, biraz heyecan var biraz da endişeliyim. Ne de olsa 2 gün önce hastanelik olmuştum. Umarım hem bebeğim hem de ben rahat bir tatil geçiririz. Yanıma alacağım sırt çantamı hazırlamaya başladım. İçine iki paket çubuk kraker, iki elma, biraz sarı leblebi, bulantı ilacım ve kusma tehlikesine karşı da bolca poşet koydum. Havaalanına normalden daha erken geldik. En zevkli kısım güvenlik kapılarında belli belirsiz karnımı göstererek hamile olduğumu söyleyip elle arama yapmalarını istemekti. Nihayet uçağa bindik, 1-1,5 saatlik uçak yolculuğumuzda bebeğim de bende gayet rahattık. Kendimizi daha rahat ve daha güvende hissedebilmek için gitmeden araç kiralamıştık. Havaalanında aracı teslim alıp otelin yolunu tuttuk.

Bir haftalık tatilimiz boyunca hiçbir sorun yaşamadık. Bol bol dinlenip bol bol çevreyi keşfettik. Hemen hemen hergün Alaçatı ve civarı gezdik. Her gün başka bir yerde denize girdik. Ohhhh çok iyi geldi bu tatil. Dönüşte de çok şanslıyım ki doktorumla tesadüf aynı uçaktaydık. Doktor kontrolünde uçuş yapmak iyi oldu. Tatilin en kötü tarafı evimi çok özlemem oldu. Evim evim güzel evim…..

mervin hamilelik 13.hafta

Tanla Bilir

Merhabalar! Adım Tanla. Web tasarımcısı ve BebekveBen'in kurucusuyum.
BebekveBen çocuk bakımından öte ebeveynlik, kadın olmak, birey olmak, yurtdışında yaşam, seyahat, yemek, ürünler, eğitim, sağlık gibi hayatın içinden pek çok konunun paylaşıldığı, ailelerin buluştuğu, soru sorduğu, dileyenlerin konuk yazılarla katkıda bulunduğu ve deneyimlerini paylaştığı bir platform... Bize eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aptamil Akademi

Aptamil Akademi’de Yerinizi Almaya Hazır mısınız?

Altın Kitaplar

Altın Kitaplar’dan Kocakulak Serisi Çekilişi Sonucu