Herkese yeniden merhaba,
Geçen haftaki kardeşimin nişan töreninden sonra ortam bir hayli sakindi. Nişanı sonuna kadar bekleyemedik çünkü ben uzun süre oturmaya dayanamıyorum ve uykum da hemencecik geliyor. Neyse ki kardeşim olduğundan erken kalkmamız ayıp olmadı.
Bu hafta hiç beklemediğimiz bir şekilde farklı bir doktordan tahlil isterken kendimizi yine ultrasonda bulduk. Pek heyecanlı geçiyor o anlar. Orada zaman hiç geçmesin istiyorum, doktor uzuuun uzun anlatsın.
Her hafta gerçekten sanki bir şeyler değişiyor, vücudumun verdiği tepkiler değişiyor gibi hissediyorum. En basitinden yediğim içtiğim şeyler bile değişti son günlerde. Tatlının adını bile anmazken –ki normalde de tatlı, pasta, dondurma hiç sevmem- teee memleketten bir pastaneden profiterolü canım çekti. Tadını hala hatırlamam ilginçti, çünkü en son 16-17 sene önce yemiştim. Neyse ki sağlam bir şekilde geldi de ben kahvaltıyı profiterol ile açtım. Bu durum çok şaşırtıcıydı, çünkü normalde çikolatayı da sevmem ve yiyince mideme dokunurdu, ama, bugün maaşallah birşey olmadı. Canımın arka arkaya çektiği şeyleri bu satırları benim gibi aşerme dönemini geçiren başkaları da okuyabilir diye düşünerek fazla yazmayacağım. Neyseki ulaşılmaz şeylere aşermedim. Bu duruma en çok eşim sevindi. Zaten ne desem kısa sürede önüme geliyor. Hamilelik döneminde eşin anlayışlı olanı gerçekten çok farklı oluyor bence.
Bu hafta yine hayatımda neredeyse ilk olarak kabızlık gibi bir şeyle tanıştım. Benim bünyem genelde ishale yatkın. Hatta ben üniversitede okurken arkadaşlarım dalga geçerdi benimle çünkü çantamda hep kahve,limon ve 1 kaşık taşırdım 🙂 Kabızlık çok tuhaf ve aslında hiç sevmedim. Bir garip şişkinlik hissi de var ama ne olursa olsun şikayet etmeyeceğim, hep şükredeceğim demiştim. Bu sözüme uymaya çalışıyorum.
Normalde de biz parfüm kullanmayız ama bu dönemki kadar başka parfümleri burnumun taa direğinde hissettiğim başka bir zaman dilimi hatırlamıyorum. O nasıl kokular öyle. İnsanlar güzel falan da kokmuyor bence… Keşke parfümler komple imha edilse 🙂 (Biliyorum çok bencilce ama o kokular midemi nasıl fena yapıyor anlatamam.)
“Uyku…biraz uyku…Bütün isteğim buydu…” lafını bu hafta işyerinde öğleden sonraları neredeyse hep tekrarladım. Bazen öyle oldu ki biri karşımda konuşuyor, benim gözlerim kapanıyor. Günde en azından 20-30 dakika gündüz uykusu alabilsem daha iyi hissedeceğim gibi geliyor ama şimdilik bir çözüm yok buna işyerinde.
Bu hafta ilk defa parol almak zorunda kaldım. Doktor zaten alabileceğimi söylemişti, ben sıkarım dişimi diyordum. (Migrenim var) Baktım ki diş sıkmayla çözüm yok ben de aldım parolu ve yattım. Neyse ki geçti çok şükür. Gaviskonla aram zaten iyiydi midemden dolayı, bu birkaç gündür biraz daha iyi oldu.
Geceleri tuvalete kalktığımda midem anında bulanmaya başlıyor ve kendimi çubuk kraker ya da beyaz leblebiye saldırmış buluyorum. Mide bulantıları tam olarak hangi hafta geçiyor bilmiyorum ama benim gece uyandığımda olanlar ve sabahkilerde pek bir azalma olmadı.
Annem bu ara bizimle. Beni sıkı takipte,hatta bazen beni bunalttığını bile düşünüyorum. O da “anne olunca anlarsın” lafını yapıştırıyor. Normalde faydalı olan, yemem gereken ancak benim midemin izin vermediği şeyleri ısrarla yememi istiyor. Ya da bugün havuç yemedin, suyu az içtin falan diyor 🙂 Biraz deli olsam da bu duruma “Kendi bebeğimle iletişimim nasıl olur” onu düşündüm.
Bir de bu haftaya olmasa da hamileliğe ilk andan itibaren damgasını vuran çok sıklıkla tuvalete gitme mevzusu var. Biliyorum ki o kadar sıvı tüketmiyorum ama durup durup tuvalete gidiyorum ve o kadar sıvı içmediğim halde nereden geliyor bilmiyorum. Doktor ama neyse ki bıdışın sıvısının yeterince iyi olduğunu söyledi,sevindik 🙂
Yaşadığım ana odaklanmaya devam etmeye çalışıyorum. Çok fazla bir şeyler okumuyor ya da sormuyorum. Sanırım biraz vücudum ne derse onu dinliyorum. Bir de mandalina sezonunun açılmış olmasına çok şükrediyorum.
Herkese mutlu haftalar ve sağlıklı hamilelikler dilerim.
Esra
Sevgili Esra öncelikle hayırlı olsun. Sağlıcakla bebeğini kucağına almanı diliyorum. Bulantılar gerçekten çok kötü, neyseki ben o dönemleri atlattım. küçük bir tavsiye, yatmadan önce bir bardak süt iç, sabahları bulantıların azalacaktır. bir de bebiş henüz çok küçük olduğu için öyle herşeyden yemen gerekmiyor, daha çok erken. O yüzden canın ne istiyorsa onu ye… sevgiler
Merhabalar Mervin,
Teşekkür ederim. Size de hayırlı olsun. Seninle aynı memleketteniz galiba değil mi? (adana doğumluyum)
Bulantıların geçtiği dönemi ben de heyecanla bekliyorum. Süt konusunu ne yazık ki uygulayamayacağım sanırım ama yine de bir denemek istiyorum.(sütü eskiden pek severdim şimdi yanyana çok gelemiyoruz :/ )
Ben de onu diyorum da annem heralde ilk torunu olacağından çok heyecanlı 🙂 yoksa ben de sana katılıyorum. canın ne çekiyorsa onu yemek en güzeli. zorla yediğin bir şeyin bebişe de faydası pek olmaz heralde..
Görüşmek üzere, teşekkürler 🙂