Merhaba sevgili okuyucu;
İçinde bulunduğumuz şu zor dönemlerde hepimizi farklı etkiledi Covid-19. Kimimiz işini kaybetti, kimimiz bir yakınını, kimimiz özgürlüğünü, hayata tutunma çabasını… Sosyal ilişkilerimiz zarar gördü, sokağa çıkamaz, çıksak da herkesten şüphelenir ya da insanların şüphelendiği kişiler haline geldik. Salgın ilk başladığı zamanlarda “Travma Sonrası Stres Bozuklu”ğuna benzer tepkiler gösterdik çoğumuz, kaygılandık, öfkelendik, üzüldük, şaşırdık yani kısacası birçok duyguyu bir anda yaşadık çünkü bir bilinmezle karşı karşıyaydık. Şimdi en azından karşı karşıya olduğumuz durumu biliyor, kabulleniyor ve önlemlerle yaşamaya alışıyoruz.
Bu dönemde birçok sosyal ilişki zarar gördü ancak bunların en yoğun yaşandığı yer maalesef ev ortamında “ailelerde” gerçekleşti. Aile üyelerinin hepsinin evde olması belki de o güne kadar çok da üzerinde durmadığımız sorunların gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Özellikle kadının üzerine farklı yükler bindi. Hem çalışan, hem evi idare eden kadın için bir zamanlama problemi yaşandı, yaşanıyor. Peki bu dönemde aile içi ilişkileri güçlendirmek, daha huzurlu ve daha mutlu olmak adına neler yapabiliriz?
Değişim önce bizden başlar sevgili okuyucu. Sonra ilişkilerimize ve çevremize yayılır. O yüzden mutlu olmak için önce kendimize yatırım yapmalı sonrasında da bunun etrafa yayılması için çaba sarfetmeliyiz. Neler bizi mutlu eder, nelerden uzak durmalıyız, hangi alışkanlıkları bırakmalı, yerine neler koymalıyız? Öncelikle kontrolün bizde olmadığı durumlarda bedenimizi ve duygularımızı kontrol etmeli ve ona nelerin iyi geleceğini bilip ona göre yaşamayı bir alışkanlık haline getirmeliyiz.
COVİD Sürecinde Mutlu Olmak İçin Yapabileceklerimiz
Bedenimiz için;
Egzersiz: Her gün aynı saatlerde yapacağımız açık havada veya evde yürüyüş, koşu, plates, yoga ya da meditasyon bize anda kalmayı yani meşhur tabiriyle Mindfullness’ı öğretecektir. Bu egzersizler sırasında sadece bedeninize ve kendinize odaklanmayı başarabilirseniz güne de iyi bir başlangıç yapmış olacaksınız.
Sağlıklı Beslenme: Size iyi gelen beslenme biçimini bilip günlük hayatınızda sadece bunlara yer verirseniz kendi adınıza bir şeyler yapmış olmanın mutluluğu saracak dört bir tarafınızı. Tabi bazı günler kaçamaklar da olacak, ama sadece haftanın bir günü.
Ruhumuz için;
Evde İş Bölümü; Yapılan araştırmalar aileler ortak karar alıp uyguladığında bu kararların hayata geçme yüzdesinin daha yüksek olduğunu vurguluyor. Bu nedenle aile içi iş bölümü için ailecek karar alınması ve herkesin üzerine düşen görevler konusunda konuşup karar vermesi, yükün tek bir kişinin üzerinde olmasını engelleyecektir.
Konuşma Tarzımızı Değiştirmek; Bunun için özellikle aile bireyleriyle konuşurken hangi dili kullandığımızı bilip işlevsiz konuşma tarzımızı işlevli hale getirmeye çalışmalıyız. Örneğin suçlayıcı, kışkırtan, emir veren ve daima sorumluluğu karşıya yükleyen bir dil yerine; kendimizi ifade edebildiğimiz, duygularımızı yansıttığımız, suçlayıcı olmayan ve sevgiden beslenen bir dil tüm aile üyeleri için bir farkındalık yaratacak ve ortamı yumuşatacaktır. Örnek bir diyalog verecek olursak;
Kadın: Bütün gün herkesin her şeyini toplamaktan bıktım, kendinize gidin de bir hizmetçi tutun!
Erkek: Sen çalışmıyorsun ki, bütün gün bilgisayar başında olan benim, iki yemek yapıp, sonra telefon elinde yatıyorsun! Keşke senin yerinde ben olsam.
Kadın: Yok ya! Asıl senin işin kolay! Evi temizleyen, önüme yemek koyan, çocuklarla 7-24 ilgilenen biri olsa ben şimdiye sizin şirketin CEO’ su olmuştum. Senin yaptığın işe bak, hala aynı noktadasın!
Şimdi de bunun yerine kışkırtıcı olmayan, saygı ve sevgi içeren, emir vermeyen bir dialog oluşturalım;
Kadın: Sanırım bu süreç en çok beni yoruyor. Zamanı yönetemiyorum ve bir çok sorumluluk bende, ne dersin bunu birlikte planlayıp bir iş bölümü yapalım mı?
Erkek: Ben zaten bütün gün bilgisayar başındayım. Senin için ne yapabilirim ki?
Kadın: Benim için değil, bizim için! Bütün gün evde olduğun için biraz hava almak sana iyi gelecektir. Çocukları okula sen götürüp, sen alabilirsin mesela, dönüşte de market ya da parka uğrayıp birlikte vakit geçirebilirsiniz, böylelikle ben de o arada kendime zaman ayırırım, çocuklar uyuduktan sonra da birlikte bir şeyler yaparız, ne dersin?
Erkek: Olabilir, biraz hava almak iyi olur bana da.
Kadın: Anlaştık. Seni Seviyorum.
Erkek: Seni Seviyorum.
Sevdiğimiz insanlarla mesafeli veya online zaman geçirmek. Ruhumuza iyi gelen insanlarla birlikte olmak, kendimizi ifade edebilmek bir nevi terapi etkisi yaratacağından haftanın bir günü bile olsa sevdiklerimizle görüşmeli ve bizi mutlu edecek konularda sohbet edebilmeliyiz. Ne demişler kahve bahane, sohbet şahane!
Bir Tibet atasözü der ki; Sağlıklı ve mutlu yaşamak için yarısını yiyin, iki kat yürüyün, üç kat gülün ve sınırsız sevin…
Şimdiden zamanınızı ayırıp bu yazıyı okuduğunuz için teşekkürler. Unutmayın en önemli yatırım, kendimize yaptığımız yatırım, kendimizi sevmekle başlıyor her şey…mutlulukla dolu bir hafta diliyorum, haftaya görüşmek üzere…