Homo sapiens! İnsan! Türümüzün bilinen ilk temsilcileri bundan tam 300,000 yıl önce dünya üzerinde ilk adımlarını atmışlar. Memeli bir canlı olan insanın ortalama 50 yıl yaşadığını düşünürsek, büyük büyük büyük annelerimizden bu yana yaşamış yaklaşık 6,000 nesilden bahsediyoruz. Doğurarak üreyen türümüzün tarih içindeki en popüler bebek besleme yöntemi sizce ne? Şekerli su? Sebze çorbası? Formül mama? Ah! Şekerin icadı üzerinden yaklaşık 10,000 yıl geçtiği ve formül mamanın 19. yüzyılın ortalarında keşfedildiğini hatırlarsak tabii doğru tahmin ettiniz… Emzirme… Neden? Çünkü anne sütü en doğal, en kolay ulaşılabilir ve en ucuz bebek besleme yöntemi…
Tarihte Emzirme
Tarihe baktığımızda emzirme konusunda çeşitli toplum sınıfları tarafından yaratılan ve yönlendirilen bir sevgi-nefret ikilemi var. Kimi dönemlerde emzirme el üstünde tutulurken, kimi zaman tu-kaka oluyor.
Geçmişten bu yana, halk arasında emzirme şüphesiz en sık uygulanan bebek besleme türü olarak görüldü. Eskiden ancak annenin ölmesi ya da emziremeyecek kadar hasta olması durumunda bebeğin hayatının kurtulması için süt anneler devreye girerdi. Kimi toplumlarda bebeklerin yakın zamanlarda doğum yapmış kadınlar tarafından ortak olarak emzirilmesi bile söz konusu olabiliyordu. Kısacası doğanın insana sunduğu en doğal beslenme biçimi olan emzirme geniş kitleler arasında popülerliğini hep korudu.
Ancak Eski Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarında kraliyet soyundan gelenler bebeklerini kendileri emzirmez, bu iş için süt anne bulurlardı. 15. yüzyılda bebekleri inek sütü ve keçi sütüyle beslemek düşünüldü, ancak çok tutmadı. 17.-18.yy’da batı Avrupa’da süt annelik alt sosyo-ekonomik sınıftan gelen kadınlar arasında popüler bir meslekti. Asilzadeler kendi bebeklerini emzirmeyi son derece banal bulduklarından bu hizmeti süt anneler sağlardı. Bebekler yaşamlarının ilk yıllarında çoğunlukla süt annelerin yanında, gerçek annelerinden uzakta büyürdü. Bu durumda erken çağlardaki bebek ölümleri yaygınlaşmıştı.
Gelelim doğu toplumlarına… Uzak doğuda kadınlar çocuklarını genellikle evde doğurur ve uzunca bir süre emzirirdi. Bertolucci’nin Son İmparator filminde Çin’in son imparatoru Pi Yu’nun 10 yaşındayken hala emzirildiği sahneyi hatırlayalım… Dışa kapalı ve gelenekçi İslam toplumlarındaysa emzirme her zaman birincil beslenme biçimi olarak ön plandaydı. Kutsal kitaptaki Bakara suresinde emzirmenin 2 sene olacağından bahsedilmiş, Talak suresinde anne eğer emziremiyorsa, süt anne olabileceği, ancak ücretinin ödenmesi gerektiği anlatılmıştır.
18.yy’da çeşitli tahıllar, sebze ve et suyundan oluşan karışım emzirmeye alternatif olarak sunuldu, ancak yaygın olarak benimsenmedi. 18.yy’da batıda modern anlamda bildiğimiz fizik, kimya, biyoloji gibi doğa bilimlerinin doğuşuyla beraber, kadınların tüm diğer hayvanlar gibi evde oturup, bebeklerini yetiştirmeleri ve onları emzirmeleri gerektiği fikri yaygınlaşmaya başladı. Bu fikrin doğuşundaki bir diğer nedense geçmiş yıllardaki süt anne uygulamasının yaygınlaşmasından dolayı bebek ölümlerinin çok artmasıydı. Kadınlar emzirmeye teşvik edildi ve hatta kanunlarla zorlandı.
Emzirme Çarkı Tersine Dönüyor
Bebek ölümlerinin engellenme isteği sonunda o kadar ön plana çıktı ki, bilim adamları bu konuda çalışma yapmak ihtiyacı duydular. 1865 yılında kimyager Justus von Liebig, inek sütü, buğday unu, malt unu ve potasyum bikarbonattan oluşan ilk formül mamayı geliştirdi. İlk olarak sıvı formda yapılan formül mama, sonrasında daha dayanıklı olması için toz şeklinde üretilmeye başladı ve emzirmenin düşüşü böylece başladı. 1900’lu yılların başında bebeklerin biberonla beslenmesi daha bilimsel ve modern görülüyordu.
20. yüzyılın başında emzirme Amerika ve Kanada’da hala hor görülüyor, düşük sosyal sınıfa ait olduğu düşünülüyordu. Özellikle savaş dönemlerinde erkeklerin cepheye gitmesi, kadınların ev geçindirmek zorunda olmasından doğan zaruretten ötürü süt anneler yine gündeme geldi. 20. yy’ın ortalarında Amerikan kadınlarının bebeğini beslemek için %80’i formül mama kullanıyordu.
Emzirme Yeniden Yükseliyor
1956 yılında kar amacı gütmeyen, emzirmeyi destekleme ve bu konuda eğitim verme amaçlı bir sivil toplum kuruluşu olan La Leche League’in kurulması ve 60’lı yıllarda Hippi hareketlerinin başlamasıyla beraber, batı toplumunda özellikle eğitimli ve maddi olanakları yerinde kadınlarda emzirme yeniden popüler olmaya başladı. Öncelikle en azından emzirmenin denenmesi teşvik ediliyordu, bu sayede biberonu bırakıp, emzirmeyi deneyen anneler arttı. 90’lı yılların sonuna doğru doğal annelik akımları güçlendi. Ebelik, evde doğum, emzirme gibi uygulamalara ilgi tekrar artmaya başladı.
Amerikan Pediatri Akademisi 1989 yılından itibaren “Nadir durumlar dışında tüm bebeklerin hayatlarının ilk 6 aylarında sadece emzirilmesi ya da sağılmış anne sütü alması gerektiğini, emzirmenin ikinci altı ayda ek gıdalarla beraber devam ettirilebileceği, 1 yıldan sonraki emzirmenin de anne ve çocuk için önemli faydaları olduğu ve her iki taraf istediği sürece devam ettirilebileceği, aile doktorlarının emzirmeyi korumak ve desteklemek yönünde bilgili olmaları gerektiğini” önermeye başladı.
Emzirmede Son 20 Yıl
2000 senesinden sonra emzirme trendlerine baktığımızda emzirmenin yeniden popüler bir bebek beslenme biçimi olduğunu görüyoruz. Özellikle internet erişiminin yaygınlaşması, YouTube gibi video paylaşım mecralarının gelişimi ve son olarak sosyal medyanın gittikçe artan bir şekilde sosyal hayatın her alanına girmesinden emzirme konusu da nasiplendi.
2002 senesinde Amerika’nın Illinois eyaletinden gelen bir habere bakalım. 34 yaşındaki anne Lynn Stuckey’nin 8 yaşındaki oğlunu ev ortamında emzirdiği bir videonun ulusal bir televizyon kanalında yayınlanması geniş yankı buldu. İnsanlar Stuckey’i 8 yaşındaki bir çocuğu hala emziriyor olmakla eleştirdiler.
Stuckey ise “İnsanların bunun tamamen normal bir uygulama olduğunun farkında olmaları gerektiğini düşünüyorum. Biz sizin standart orta sınıf Amerikan aileniz ve yanlış bir şey yapmıyoruz.” diyordu. Stuckey oğluna duygusal anlamda zarar verdiği için mahkemeye taşındı ve savcı J. Piland, Stuckey’in, videonun yayınlanmasına izin vererek çocuğu alay edilmeye maruz bıraktığını savundu. Mahkemede Hakim A.Einhorn, anneden uygulamayı durdurmasını istedi.
Görünüşe göre 8 yaşındaki oğlunu yalnız büyüten Stuckey, yaklaşık 10 günde bir oğlunu emziriyor, bu uygulamayı normal buluyor, ancak memelerinin hala süt üretip üretmediğini bilmiyordu.
—
2006 senesinde The Telegraph’da çıkan bir habere göre günümüzde Çin’in bazı bölgelerinde, zengin aileler arasında süt anne tutmak hala bir statü sembolü olarak görülüyordu. Bebek Mamamdaki Davetsiz Misafir yazımda ele aldığım üzere 2008 senesinde Çin’de melaminli formül mama skandalı patladı. Biraz da bu haberin etkisiyle, zengin Çinli kadınlar çocuklarını emzirmesi için genellikle daha düşük gelir gruplarından süt anneler bulmaya başladı. Emekçi süt anneler, fabrikalarda çalışarak kazanacakları paradan 7-8 kat fazlasını süt annelik yaparak kazanabildikleri için bu yöne doğru bir akım doğdu. Ancak süt annelerin işleri kolay değildi. Öncelikle süt kalitesini artırmak için geleneksel bitkilerle desteklenen sıkı bir diyet takip etmeleri gerekiyordu ve verdikleri sütle bebek günde en az 20 gr almazsa, maaşları kesilebiliyordu. Bir nevi modern kölelik diyelim mi?
—
Üç sene ileriye saralım… 2009 senesinde Facebook, emziren annelere ait paylaşılan fotoğrafları topluluk kurallarına uygun olmadığı için kaldırınca geniş tepkiler gördü. Anne memesinin cinsel bir obje olup olmadığı, toplum içinde açıkça bebek emzirmenin uygun olup olmadığı çokça tartışıldı. Uzun süren tartışmalardan sonra emzirme lobileri ağırlığını koydu ve emzirme fotoğrafları Facebook’ta ve diğer sosyal medya kanallarında yer bulmaya başladı.
—
Bu ilginç haberden 3 sene sonra emzirmekle bir haber yine medyayı çalkalandırdı. 2012’de dünyaca ünlü Time dergisine kapak olan Jamie Grumet’i hatırlıyor musunuz? O zaman 3 yaşında olan oğlunu emzirdiği için büyük tartışma konusu olmuştu. İnsanlar 3 yaşına gelmiş olan bir çocuğu emzirmenin yarardan çok zarar vereceğini söylüyordu. Eleştiriler o kadar ilerledi ki Grumet ölüm tehditleri almaya başladı.
2015 senesinden bir haber de ülkemizden… Hürriyet gazetesindeki köşesinde, Dünya Emzirme Haftası sebebiyle yapılan çağrılara katılmadığını söyleyen Ömür Gedik, “Kendisinin emzirmekten hoşlanmadığını, zorlandığını ve muhtelen de bu sebepten emzirmeyi 2 ay sonra bıraktığını” söyledi. “Cinsel obje olarak görmekten bir türlü vazgeçemediğim memelerin kutsal olduğu söylenen bu görevine alışamamıştım bir türlü” diyen Gedik, birçok erkeğin de bu konuda onunla aynı fikirde olduğunu iddia etti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Kadınlar tabii ki çocuklarını emzirsinler ama bunu herkesin gözüne soka soka yapmasınlar. Kadınların emzirme özgürlüklerini sokak ortasında, istedikleri yerde kullanmaları bana cinsellik ve libido düşmanı bir hareket gibi geliyor. Hele hele parklarda, meydanlarda yapılan şu toplu bebek emzirme eylemleri yok mu? Gereksiz bir şovenizmden başka bir şey değil bence.“ dedi.
Ömür Gedik’in sözlerini Kadınlar Parklarda Emzirsin mi? yazımda uzun uzun ele almıştım. Eminim ki okumak isteyeceksiniz.
—
Son olarak, emzirme konusunda takip ettiğim ve bu yazıya ilham konusu olan bir Instagram sayfasındaki paylaşımı aktarmak istiyorum:
Orangutan, goril, maymun gibi bebeğini sürekli kucağında taşıyan memeliler yarım saatte bir emziriyor. At, eşek, koyun, inek gibi bebeğin doğduktan sonra emmek için annesini takip ettiği gruba dahil memeliler 2 saatte bir emziriyor. Kedi, köpek gibi annenin yattığı, bebeğin gelip anneyi emdiği gruptakiler 4 saatte bir emziriyor. Vahşi doğada olup, bebeğini güvenli bir yere sakladıktan sonra avlanmaya giden memeliler 12 saatte bir emziriyor.
İlk grubun sütünün kalorisi en düşükken, son gruba doğru giderek arttığı saptanıyor. Eğer 2 saatte bir emzirmeye takılıp kalmış bir anneyseniz “bu bebek doymuyor, sütüm yetmiyor” diye endişelenmeniz an meselesi olur. Çünkü biz bebeğini taşıyan memeli grubunda olmamıza ve sütümüzün kalorisi o grupla çok yakın olmasına rağmen, onlar kadar sık emzirmiyor, saatlere takılı kalıyoruz. Biz orangutanlar gibi bebeği yakamıza takıp, gak dese guk dese meme vermeliyiz hanımlar. Sonra bak bakalım mama firması dayatması olan “anne sütünün yetmemesi durumu” diye bir şey oluyor mu?
Emzirmek ya da emzirmemek, anne sütü ya da formül mama… Emzirmenin süresi, emzirmenin nerede yapılacağı, kadın memesi cinsellik sembolü mü, beslenme aracı mı? Tarihi referanslara ve bu konudaki gelgitli eğilimlere bakacak olursak, kadın bedeni ve çocuğunu besleme biçimi üzerindeki tartışmalar hiç bitmeyecekmiş gibi gözüküyor.
Sahi siz emzirme konusunda nerede duruyorsunuz? Bebeğinizi emzirerek mi, formül mamayla mı, yoksa ikisinin karışımıyla büyüttünüz? Emzirdiyseniz kaç ay emzirdiniz? Amerikalı anne gibi 8 sene emzirir miydiniz? Yoksa imkanınız olsa Çinli anneler gibi bir süt anne mi tutardınız? Belki de orangutanlar gibi bebeği yakamıza takıp, gak dese guk dese meme vermeliyiz. Söz sizde anneler…
Kaynaklar
History and culture of breastfeeding (Emzirme kültürü ve emzirmenin tarihçesi)
https://en.wikipedia.org/wiki/History_and_culture_of_breastfeeding
Mother ordered to stop breastfeeding boy, eight (8 yaşındaki çocuğun annesinden emzirmeyi bırakması istendi)
https://www.theguardian.com/world/2002/aug/23/childprotection.uk
The last taboo: China’s super-rich mothers splash out on wet nurses (Son tabu: Çin’in süper zengin anneleri süt annelere para saçıyor)
https://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/1535897/The-last-taboo-Chinas-super-rich-mothers-splash-out-on-wet-nurses.html
anne sütü bir annenin çocuğuna verebileceği en güzel hediyedir.