Hamilelikte Süs-püs
Sakin sessiz, ağrısız komplikasyonsuz bir hafta geçirdim. Bebiş iyice hareketlenmeye başladı. Hareketlerini artık daha sık ve belirgin hissediyorum. Şu anki en büyük şikayetim tuvalet ziyaretlerimin çok sık olması. Gebelik döneminde günde 2 litreye kadar su içilmesi tavsiye ediliyor. Enteresan olanı insan bir kere su içmeye başladı mı, sürekli susar hale geliyor. O kadar su içiyorum, yine de her an dilim damağım kuru gibi hissediyorum. E bunun bir de tahliyesi var. Dolayısıyla gün içinde sürekli tuvalete gitmekten iflahım kesiliyor.
Bir diğer şikayetim, artık giyecek kıyafetlerimin azalmış olması. En kötüsü bir önceki hamileliğimden kalma hamile kıyafetlerini giyemiyorum. Geçen seferkinden bir beden daha zayıf hamile kaldığım için, hepsi bosbol geliyor. Sırf bu hamilelik için yeniden hamile pantolonu ve eteği almak zorunda kaldım. Malum hergün işe gidiyorum. Üstler içinse hamile kıyafeti alıp, 4-5 ay sonra rafa kaldırmak yerine başka bir formül geliştirdim.
Birincisi, benden en az 2-3 beden büyük giyen annemden işe giyilebilecek birkaç bluz ödünç aldım. Maksat çeşit olsun. Bir de sağolsun modacılarımız geniş kesim kıyafetler yapmışlar bu sezon. Bazı bluzlerin small bedenleri bile benim tombiş karnımı kamufle edebiliyor. Böylece doğumdan sonra da giyebileceğim kıyafetler almış oluyorum. Evde giymek içinse kocacığımın tshirtlerinden faydalanıyorum. Yalnız kış gelince palto işini ne yapacağız hiçbir fikrim yok. Bu gidişle paltolarımın önünün kapanması mümkün değil. Artık ona da bir formül bulacağız. Yine annemden bir şeyler kopartırım belki 🙂
Ayakkabı meselesine gelince. Ben şapadak-şupadak topuklu ayakkabı giymeyi seven bir hatunum. Ayakkabılarımın topukları aşınmasın, daha uzun ömürlü olsunlar diye genellikle işe babetle gelir, masamın altından kıyafetime göre ayakkabı seçerim. Ancak hamilelik olunca o benim boyumu normalden 10 cm daha uzun gösteren ayakkabılarıma veda etmek zorunda kaldım. Zira hamileliğin özellikle ilerleyen dönemlerinde büyüyen karın ile birlikte ağırlık merkezi de değişiyormuş. Çok topuklu ayakkabılar hem bel için, hem de düşme tehlikesini arttırdığı için tavsiye edilmiyormuş. Zaten onları giymeme bizim iş yerindeki teyzeler de izin vermezdi sanıyorum 🙂 Sanmayın ki babet giyiyorum. Onun yerine daha ufak topuklu ayakkabılara geçtim. Zaten çok düz ayakkabıyı da bel sağlığı açısından önermiyorlar.
Çok şükür, dert tasa olmayınca bu haftayı süse püse ayırdım sevgili okur.
Haftaya görüşmek üzere..
Desene bütün hamilelerde aynı sorun. yalnız olmadığıma sevindim:))))
Merhabalar 🙂
Maşallah pek tatlı olmuş göbeğin.. Süs püs konusunda Mervin ve sen benden bayağı öndesiniz 🙂 Ben de bu hafta “hayatımda aslında pek de değişmeyen şeyler” diye bir başlık atacaktım,içeriği de süs püs olurdu heralde 🙂 Kişi nasıl rahatsa öyle olması en güzeli heralde..
Haftanın güzel ve olumlu geçmesine çok sevindim ,
Sevgiler ,esra
Merhaba gebedaşlarım, kader yoldaşlarım 🙂
Göbeğim şimdilik tatlı da sonra ne olucak çok merak ediyorum 🙂
İnsan nasıl rahatsa öyle giyinmesi en doğrusu bence de, ama ben topukluyla rahat ediyorum 🙂
Güzel haftalar dilerim