Okurlarımdan Berrak’ın kaleme aldığı “bebeklerde büyüme atakları” konulu yazıyı paylaşıyorum. Berk isimli bir oğlu olan Berrak, kendisinin de tecrübe ettiği büyüme ataklarını içten bir dille anlatmış. Bu güzel yazısı için Berrak’a çok teşekkürler.

Tatlı, minik bebeğiniz birden hırçınlaştı mı? Sürekli ağlıyor, uyumak istemiyor mu? Bir anne olarak hemen endişeleniyorsunuz bu durumda.. İlk önce akla hastalık geliyor tabii ki.. Ateş ölçülüyor, normal çıkıyor. E, diş de çıkarmıyor. Öyle ise ne oluyor bu bebişlere?

Aslında endişelenmeye gerek yok. Bu bir büyüme atağı olabilir. Büyüme atağı kavramıyla ben, oğlum Berk daha bir buçuk aylıkken karşılaştım. Zaten kolik sorunu çeken bir bebekti. Ama hemen her gün saat 7-10 arasında olan kolik zamanı dışında gayet huzurlu, rahat bir bebekti.

Bir buçuk ay civarında benim tatlı miniğim birden huysuz bir bebeğe dönüştü. O dönemlerde sadece anne sütü alıyordu. Huysuzluk dakikalarında emzirerek onu rahatlatmaya çalışıyordum. İlk başta deli gibi reddiyor ama bir tempo oluşturduktan sonra da bırakmak bilmiyordu. Ben de bu uykusuz gecelerde biraz araştırma yaptım ve sorunun bir büyüme atağı olabileceğini düşündüm.

Büyüme Atağı Nedir?

Bebekler bir yaşına gelmeden doğum ağırlıklarının 3 katı fazlasına, boylarının ise 1,5 – 2 kat fazlasına ulaşırlar. Bu fiziksel büyüme dışında beyinleri de hiç durmadan öğrenir. Yürüme, konuşma gibi yeni yetenekler geliştirirler. Büyümenin ivme kazandığı bazı dönemlerde bebekler bu hıza adapte olabilmek için daha fazla talepkar olur. Kısacası o minik bedenleri bu hıza ayak uydurmakta zorluk çekebilir. Bu da bebekte huysuzluk, sürekli emme/beslenme gibi istekler uyandırır. Büyüme atakları genellikle 1. hafta, 3. hafta, 6. hafta, 3. ay, 4. ay, 6. ay ve 9. ayda görülür. Ama her bebeğin gelişimi farklı olduğu için dönemler erken ya da geç başlayabilir. Büyüme atakları 3-4 günden, 1 hafta- 10 güne kadar sürebilir.

Gerçi benzetmek ne kadar doğru ama ergenlikte de böyle bir büyüme atağı yaşamıyor muyuz aslında? Hem fiziksel görünüşümüz hem de çevreyi algılama biçimimiz değişiyor. Belki de bu yüzden de ergenlik çağındaki çocuklar biraz daha huysuz oluyor. Ama bu tamamen benim çıkarımım. Yanlış da olabilir. Konumuza dönecek olursak:

Büyüme Atağını Nasıl Anlarız?

• Artan iştah: Tam belli bir beslenme rutini oluşturmuşken bebek sürekli beslenmek mi istiyor? Bu bir büyüme atağı olabilir. Bu durumda bebek istediği zaman beslenmelidir. Emziren anneler için bunun faydası süt üretiminin artmasıdır. Daha büyük bebekler ise daha fazla katı gıda isteyebilir. Bebeğin bu talebi karşılanmalıdır.

• Beslenme sırasında huzursuzluk: Bebek büyüme atağını atlatabilmek için daha fazla besine ihtiyaç duyar. Bunun için de besleniyorken bile daha çok gıda ister. Bu durumda da ne kadar huzursuzlanırsa huzursuzlansın emziren anneler emzirmeye devam etmeli, emzirmeyen anneler de bebek talep ettiği sürece besin vermelidir.
• Uykuda azalma: Büyüme atağı dönemlerinde bebeklerin uykuları daha sık bölünür. Özellikle geceleri normalden daha sık uyanırlar. Belli bir uyku düzeni oluşmuş olsa bile, bu düzen bozulabilir. Bebek bu durumda olduğu sürece biz ebeveynler için de uykusuz gecelere devam…

Büyüme Atağı Dönemleri İçin Tavsiyeler

Büyüme atağı dönemlerinde eşler ya da büyükanne gibi yakınlardan destek almak çok önemlidir. Çünkü huysuz, sürekli yemek ya da emmek isteyen bir bebek tüm zamanı almaktadır. Bu durum özellikle anneyi çok yıpratabilir. Destek kuvvetleri mümkünse ev işleriyle ilgilenebilirse, anne tüm dikkatini bebeğe vereceğinden bu süreç daha kolay atlatılabilir. Hatta destek kuvvetleri anneye bir-iki saat tanısa, anne de dışarı çıkıp biraz nefes alsa hiç de fena olmaz 🙂 Kendi tecrübemden söylüyorum: Bazen uzun bir banyo bile çok dinlendirici olabiliyor.

Ayrıca emziren bir anneyseniz, böyle zor dönemlerde emzirmekten vazgeçmemek lazım. Emzirmenin sonucu olarak anne de daha hızlı acıkabilir ya da susayabilir. Bu durumda o meşhur diyetlerimiz biraz bekleyebilir 🙂

Biz anneler ne olursa olsun endişeleniriz. Eğer gerçekten içimizi tırmalayan bir şüphe varsa, bebeğin bez sayısını ve kilosunu takip etmeliyiz. Küçük bebekler için eğer günde 5-6  kirli bezimiz varsa ve bebek kilo alıyorsa sorun yoktur.

Biraz sabır gerektiren bu dönemde hatırlamamız gereken tek şey bu dönemin geçici olduğu ve pek yakında minik bebeğimizin normal haline döneceğidir.

Telaşa gerek yok! Bebeğimiz büyüyor 🙂

Kaynak

Whattoexpect.com