Bu sene leyleği havada gördük galiba. Yakında yine yolcuyuz. Bu sefer, bir iş seyhati için Puerto Rico’ya gidecek olan kocamın peşine takılıyoruz. Puerto Rico Amerika’nın güneyinde, Karayiplerde bir ada. Ana dili İspanyolca. İkinci dil de İngilizce. Bu küçük ada ülkesi özel bir  statü ile Amerika’ya bağlı ve Puerto Rico’lular Amerikan vatandaşı olarak kabul ediliyor. Bununla beraber, 1947 yılından beri kendi yöneticilerini kendileri seçiyorlar. Puerto Rico’da 4 gece kalacağız.

Seyahatin Düşündürdükleri

Bu Can ile beraber ilk uzun mesafeli yolculuğumuz değil. Daha önce de, Eylül  ve Ekim aylarında, beraberce eyaletler arası uçtuk. İlk yolculuğumuzda, 2 buçuk saatlik birinci uçuşumuzun ardından, 1 saatlik ikinci uçuş ile varış noktamıza ulaşmıştık. Fazla bir problem de yaşamamıştık. Bu sefer 2 buçuk ve 3 buçuk saatlik 2 uçuş yapacağız. Kuzey de yanımızda olacağı için daha rahatım. Yeni bir ülkeyi görecek olmak çok heyecan verici. Ancak bunu 7 aylık bir bebekle yapmak organize olmayı gerektiriyor. Havayolu seyahatinden tutun da, vardığımız yerde bebeğin rahat ve güvenli olması için yapmamız gereken şeyler kafamızı meşgul ediyor.

Uçak güvenliği: Uçak için Can’a koltuk alıp almama konusunda uzun uzun düşündük. Yolculukta olası türbülans durumuna karşılık bebeği sabitlemek gerek. Aslında en güvenli yöntem FAA (Amerikan Ulusal Havacılık Yönetimi) onaylı bir emniyet kemeri kullanmak. FAA bebeklerin güvenliği için şunları öneriyor:

• 20 pounddan (9,1 kg) küçük bebekler için arkaya doğru bakan araba koltuğu
• 20-40 pound(9,1-18,2 kg) arasındaki bebekler için öne doğru bakan araba koltuğu. Ayrıca bu gruptaki bebekler için özel bir firma tarafından “AmSafe Aviation CARES” isimli bir emniyet kemeri de geliştirilmiş durumda
• 40 poundan büyük bebekler için standard koltuk kemeri

Bu sefer de uçuşlar kısa olduğu için Can’ı kucağımızda götürmeye karar verdik. İleride daha uzun uçuşlar söz konusu olursa mutlaka ayrı bir koltuk alacağız.

Otelde konaklamak: Bir önceki seyatimizde Defne’nin evinde kaldığımız için Can’ın uyuduğu ve gündüz vakit geçirdiği yerleri dilediğimiz gibi düzenleyebilmiştik. Bu sefer otelde ve kısa süreli kalacağımız için daha az esnekliğimiz olacak.

Birkaç gün önce otele telefon açıp bebekler için karyolaları olduğunun teyidini aldık. Ancak yatağın nasıl bir yatak olduğu, Can için güvenli olup olmadığı ve temizlik derecesi Puerto Rico’ya varınca belli olacak. Bu konu beni oldukça düşündürüyor. Çünkü Can ayaklanmaya başladığı için yatakta aramıza almamız hiç de güvenli değil. Geriye bir yer yatağı çözümü kalıyor ki, temizlik konusu yine soru işareti. Umarım otelin verdiği bebek karyolası güvenli ve temizdir.

Biberonları temizlemek: Bir gün içinde kaç defa biberon yıkadığımı düşünüyorum da… Umarım banyodaki lavabo alanı biberonları sağlıkla yıkamaya ve kurutmaya uygundur.

Denizle buluşma: Puerto Rico güney yarımkürede bulunuyor. Denize girme anlamında en popüler zamanı Aralık ve Nisan ayları arasında. Yani tam deniz zamanı gidiyoruz. Temmuz ayında bebeklerle deniz, havuz ve güneş konulu bu yazıyı ve bu yazıyı yazmıştım. O zamanlar Can yaklaşık 3,5 aylık olduğu için havuza sokmaktan ve genel olarak güneşle buluşmaktan vazgeçmiştik. Şimdi 8. aya yaklaşıyoruz. Bu seyahatimiz, denizle ilk tanışma için güzel bir fırsat olacak diye umuyoruz.

Deniz ihtiyaçları anlamında, Can’ın, şu fotoğrafta verdiğim gibi, mayosu, deniz tişortu ve şapkası var. Fotoğrafta görülen deniz ayakkabılarını ise, daha o zamandan ayağına tam oldukları ve bir sonraki deniz sezonu geldiğinde küçülme ihtimaline karşılık, iade etmiştik. Şimdi onları satın aldığımız mağazaya gittiğimizde “deniz ürünlerinin sezonluk ürünler olduğunu ve şu anda sonbahar mevsimi olduğu için satılmadığını” söylediler. Aynı mağazada 6 aydan itibaren bebekler için şişme kolluk da satılıyordu. Ayrıca başka bir mağazada bulduğumuz,  bebekler için güneş yağını da, bir sonraki deniz sezonuna kadar bayatlayacağı kaygısıyla almamıştık. Bu kadar erken denize gideceğimizi nereden bilebilirdik ki? Bu ürünleri almadığımız için hayıflandık. Şu anda internetten sipariş etmek için çok geç. Puerto Rico’ya gittiğimizde oradan ne bulursak ve hangi fiyata bulursak ona razı olmak zorunda kalacağız.

Endişeleri Bırak Yaşamaya Bak!

Her ne kadar yukarıda anlattığım konular beni endişelendirse de, yeni bir yer göreceğimiz için çocuklar gibi seviniyorum. Evde minicik küvetinde banyo yapmaya bayılan Can’ı denizle ilk defa buluşturma fikri de beni çok heyacanlandırıyor. Ayrıca Kuzey’in bir önceki seyahatinde tadıp öve öve bitiremediği özel bir et yemeğini deneyecek olmak da meraklandırıyor. Bekle Puerto Rico, biz geliyoruz!