Yaz mevsimi tüm hızıyla devam ediyor. Düğün,dernek, sünnet törenleri gibi özel günler ardı ardına… Sünnet… Erkek çocuk sahibi ailelerin düşünmesi gereken önemli kararlardan biri… Can sünneti 17 aylıkken Amerika’da oldu. Şimdi geriye dönünce bu kararımızla ilgili mutlu olduğum yanlar da var, pek mutlu olmadığım yanlar da… Ancak açıkçası, Türkiye koşullarında oldukça basit bir prosedür sayılan sünnetin gündemimizi bu kadar meşgul edeceğini düşünmemiştim.
Amerika’da doğum yaptığınızda genellikle bebeği hastaneden çıkmadan önce sünnet edip etmeyeceğinizi soruyorlar. Doğum için hastanede kalma süresi normal koşullarda 24-72 saat arasında olduğundan, önceden bu fikre hazırlıklı değilseniz böyle önemli bir kararı düşünmek için oldukça kısa bir süreniz var. Her ne kadar doğumdan bir süre önce Kuzey ile bu konuda araştırma yapmış olsak da, hastaneye yatma aşamasında henüz kararımızı verememiştik. Çünkü Amerika’da uygulanan birden fazla sünnet yöntemi vardı ve yakın çevremizdeki hiçbir doktorun uygulaması bizim alıştığımız yönteme benzemiyordu. Çocuk doktorumuz, Can’ı ilk 2 hafta içinde ofisine getirirsek, genel anestezi olmadan yapacağını, bu süreyi aşınca getirirsek anestezi gerektiğini söylemişti. Ayrıca 2 yaşından, 7-8 yaşına kadarki aralıkta cinsel kimliğin gelişme dönemi olduğu ve korku yaşayabileceği için sünnet önerilmiyordu.
Doğum yaptığımda her anne gibi ben de çok yoğun duygular yaşadım. Can öylesine küçük ve masumdu ki… Onu kucağımda tutmaya ve 3 saatte bir emzirmeye henüz alışıyordum. Hastanedeki o 3 günlük süreçte açıkçası sünnet fikrini öteledim. Eve çıkışımızın ardından 2 hafta da su gibi geçti. Göbek bağı düşsün, bir de sünnet pansumanıyla uğraşmayalım diye düşündük. Nihayetinde anestezisiz süreci kaçırdık. Ardından sünnet yaptırmamız 17. ayı buldu ve operasyonu Türkiye yerine Amerika’da yaptırmayı tercih ettik. Detayları daha önce yazdığım için bir kere daha tekrar etmek istemiyorum. Bunun yerine, bizim açımızdan sünnet yaptırmanın avantaj ve dezavantajlarından bahsetmek istiyorum.
Sünneti Amerika’da yaptırmanın bizim açımızdan avantajı, operasyonu sünnet konusunda uzmanlaşmış, çocuk cerrahı olan bir doktora yaptırmaktı. Sünnet öncesinde yaptığımız ziyarette, bu cerrah sünnetle ilgili tüm sorularımızı yanıtladı ve bize güven verdi. Sünnet yapılacak hastane doğum yaptığım, hizmet kalitesini bildiğimiz ve güvendiğimiz hastaneydi. Ayrıca doktorumuz bebekler üzerinde uzmanlaşmış bir anestezi uzmanıyla çalışıyordu. Türkiye’de kalış sürelerimiz kısa olduğundan, sünnetli bir bebekle seyahat etmeyi tercih etmedik. Diğer bir avantajı, sigortamızın Amerika içinde yapılan prosedürü karşılamasıydı. Son olarak ve belki de en önemlisi, diğer yazımda anlattığım üzere, Can’ın sağlığı açısından sünnet bizim için bir zorunluluktu. Bu açılardan, sünneti geride bırakmış olmaktan dolayı mutluyum. Dezavantaj olarak sayabileceğim konular da, öncelikle Can sünnet olduğunda 17 aylık olduğu için fazlasıyla bilinçliydi. Ameliyat genel anesteziyle yapıldı ve her ne kadar mantığını anlasak da bu bizi endişelendirdi. Ayrıca böylesine özel bir günde ailemize yakın olmak, belki ufak bir kutlama yapabilmek isterdik. Kutlama kısmı maalesef Türkiye’ye bulunacağımız ileriki bir zamana ertelendi.
Sünnet Yaptırmalı mı?
Sünnet deneyimimizi böyle kısaca anlattıktan sonra, okurlarımdan Leyla’nın bu konuyla ilgili sorusuna geçeceğim. Saraybosna’dan yazan Lejla, bir oğlu olduğunu, oğlunun henüz sünnet olmadığını, sünneti destekleyip, desteklemediğimi soruyor.
Can’ı sünnet ettirdiğimize göre bu konudaki yaklaşımımız aşağı yukarı belli. Sünnet bizim kültürümüzde gelenekselleşmiş, pek de sorgulanmadan verilen bir karar. Kuzey ile beraber avantajları ve dezavantajları araştırmış, öğrendiklerimiz üzerinde düşünmüş ve sonuçta avantajlarının daha baskın olduğuna karar vermiştik. Sünnet fikri bize her ne kadar doğal ve gerekli bir uygulama gibi gelse de, farklı düşünen pek çok aile ve ebeveyn olduğunu belirtmeliyim. Hatta sünnet yaptırmamak gerektiğini, sünnetin çocuklara çeşitli açılardan zararlı olduğunu fanatik bir şekilde savunanlara kadar gidiyor bu iş. Şaşırdınız mı?
Nedir Bu Sünnet Kavgası?
Bu bölümde önce sünnet hakkında bazı ilginç bilgiler verdikten sonra, sünnete karşı olanlar ve sünneti savunanların temel görüşlerini özetleyeceğim.
Sünnet Hakkında Bazı İlginç Bilgiler
- Dünyanın en eski prosedürlerinden. Sünnetin uygulanması milattan önce 2300 senesine kadar dayanıyor. Antik Mısır’daki duvar resimlerinde sünnet betimlenmiş. Aztekler, Mayalar ve Avusturya aborijinleri de sünneti uygulamış.
- Dünyada yaygın. Sünnet sadece ülkemizde değil, dünyada da yaygın. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2007 yılındaki bir raporuna göre dünyadaki erkeklerin %30’unun sünnetli olduğu tahmin edilmekte. Amerika’daki erkeklerin %60-75’inin sünnetli olduğu tahmin ediliyor.
- Sadece Müslümanlara özgü değil. Sünnetin Yahudi toplumunda çok eski bir geçmişi var. Bununla beraber Müslümanlığın doğuşundan itibaren en çok İslam dini mensupları arasında yayılmış. WHO verilerine göre sünnetli erkeklerin 2/3’ü Müslüman. Hristiyanlar arasında da sünneti uygulayanlar var.
- Sadece erkeklere özgü değil. Afrika’nın bazı ülkelerinde kızlara da sünnet uygulanıyor. Doğumdan birkaç hafta sonradan ergenlik dönemine kadar uzanan bir aralıkta yapılan ve çoğunlukla 5 yaş civarı gerçekleşen bu uygulamada vajinanın dış kısmı kesiliyor. Bu uygulama kadınlarda doğum yapamama, sürekli enfeksiyon ve ölüm gibi çok ciddi sonuçlara yol açtığı için pek çok yerde resmi olarak yasak. Ancak yine de toplum tarafından uygulanıyor.
- Amerikan Pediatri Akademisi’nin sünnet konusundaki son kararına göre (2012) eldeki bilimsel veriler ışığında yenidoğan sünnetinin sağlık açısından faydaları, risklerinden fazla. Bununla beraber bu faydalar, sünnetin tüm yenidoğanlara standart bir prosedür olarak tavsiye edilmesini gerektirecek kadar büyük değil. Akademi, bu konudaki son kararın kendi dini, etik ve kültürel değerleri doğrultusunda aileler tarafından verilmesini öneriyor.
Sünnet Tartışması
Gelin sünnet konusundaki tartışmalara kısaca bakalım. Sünnete karşı olanlar ve sünneti savunanların temel görüşlerini şöylece özetleyeyim:
Tartışma Konusu |
Sünnete Karşı Olanlar |
Sünneti Savunanlar |
Tıbbi | Sünnetin tıbbi zararları vardır. | Sünnetin bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış tıbbi faydaları vardır. |
* Sünnet meatit (penis enfeksiyonu) ihtimalini artırır. | * Sünnet fimozis (phimosis- penis derisinin ucundaki açıklığın idrar yapmayı güçleştirecek ya da penis derisinin geriye çekilmesini önleyecek kadar dar olması), parafimosiz (paraphimosis-penis derisinin geriye çekildiğinde orijinal pozisyonuna dönememesi) ve balanit (balanoposthitis-penis başının iltihaplanması) gibi rahatsızlıkları önler. | |
* Sünnet özellikle yaşamın ilk yılında idrar yolu enfeksiyonlarını ihtimalini azaltabilir. | ||
* Sünnet cinsel yolla bulaşan hastalıkların ihtimalini azaltabilir ve HIV’nin bulaşma ihtimalini azaltabilir. | ||
* Sünnet erkeklerde penis kanseri ve cinsel partnerlerde rahim boynu kanseri ihtimalini azaltabilir. | ||
Fonksiyon | Erkekler dünyaya sünnetsiz olarak gelirler. Bir başka deyişle doğa erkeği sünnetsiz yaratmıştır. Sünnet derisinin koruyucu işlevi ve cinsel işlevi vardır. | Sünnet derisi gereksizdir. |
Temizlik | Sünnetsiz penisi uygun şekilde temizlemenin ve temiz tutmanın yöntemleri vardır. | Sünnetli penis daha kolay temizlenir ve temiz tutulabilir. |
Operasyon Riski | Her tıbbi operasyon gibi sünnetin de riskleri vardır. Kanama, şişme, enfeksiyon, idrar yapma problemleri, ereksiyon problemleri bu riskler arasındadır. | Uygun tıbbi koşullarda uygulandığında riskler çok düşüktür. Riskler gerçekleşse bile tedavi edilebilir. |
İyileşme Süreci | Sünnet sonrasında yaranın iyileşme dönemi bazen oldukça uzun ve acı verici olabilir. Zorunlu olmayan bir tıbbi prosedür için bu acıyı çekmeye ne gerek var? | Yaranın iyileşme döneminde ağrının dindirilmesi için ilaçlar mevcuttur. |
Psikolojik | Sünnet bazı çocuklar için travmatik bir uygulama olabilir. Özellikle cinsel kimliğin geliştiği 2-7/8 yaşları arasında yapılan sünnet, ileriki yaşlarda psikoseksüel sorunlara yol açabilir. | Sünnet olan çocukların bir süre psikolojik açıdan etkilenmesi söz konusu olabilir. Ancak olumsuz etkilerin kalıcı olduğuna ya da sünnet olan çocukların bu olumsuz psikolojiyi yetişkinliğe taşıdıklarına dair bir kanıt yoktur. |
Cinsellik | Seksüel zevki azalttığına inanılır. (Bilimsel bir kanıt mevcut değil.) | Seksüel zevki artırdığına inanılır. (Bilimsel bir kanıt mevcut değil.) |
Sosyal | Sünnetin yaygın olmadığı bir toplumda sünnetli çocuk üzerinde toplumsal baskı oluşabilir. | Sünnetin yaygın olduğu bir toplumda sünnetsiz olmak toplumsal baskıya neden olabilir. Çocukları böyle bir baskıya maruz bırakmaya gerek yoktur. |
Kişilik Hakları | Ebeveyni dahi olsak, bir çocuğun vücudunun şeklini kalıcı bir şekilde değiştirecek bir uygulamayı onun üzerinde yaptırmaya hakkımız yoktur. Birey sünnet kararını kendisi vermelidir. | Ebeveyenler çocuğun gelişim sürecinde onun için faydalı olacağına inandıkları pek çok kararı onun adına zaten vermektedir. Sünnette bunlardan biridir. |
Sonuç
Sünnet bizim için bir tercihten çok bir tıbbi zorunluluktu. Çocuğumuzu yetiştirirken vermek durumunda olduğumuz sağlık kararlarından sadece biriydi. Ayrıca kültürel olarak benimsediğimiz, korumak istediğimiz değerlerimizden biriydi. Bununla beraber, çocuk yetiştirmeye dair bazı konularda daha kesin fikirlerim olsa da, sünnet bunlardan biri değildi. Yukarıda detaylarını verdiğim üzere, sünneti savunanların da, sünnete karşı olanların da kendilerine göre geçerli sebepleri olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla sünnetin, her ailenin kendi koşullarına, fikirlerine ve inanışlarına göre vermesi gereken bir karar olduğunu düşünüyorum. Sünnet konusunda hangi görüş savunulursa savunulsun, onaylamadığım tek şey, bunun fanatikliğinin yapılması ve karşı görüşü savunanlara yönelen hakaret ve sosyal baskılar…
Bizim özelimizde, sünnet kararı verirken içime sinmeyen tek nokta, bu kararı çocuğumun yerine bizim vermiş olmamızdı. Eğer tıbbi bir zorunluluk olmasaydı, belki de sünneti Can’ın büyüyüp, bu konudaki kararının oluşacağı zamana kadar ertelerdik. Ancak sağlığı söz konusu olduğu için, şimdi yaptırmanın daha doğru olacağını iki ayrı doktordan teyit ettiğimiz için ya da bir başka deyişle tıbbi faydalarının zararlarına baskın geleceğini düşündüğümüz için bu kararı onun yerine biz verdik.
Sonuç olarak, okurum Leyla ve bu konuda tercih aşamasında olan tüm aileler için önerim, sünnetin avantajları kadar dezavantajlarını da değerlendirip, kendilerine en uygun kararı vermeleridir. Kararı sünnet yaptırmak yönünde olan aileler için önerim, sünneti mümkünse doğumda, hastaneden ayrılmadan ya da 2 yaşından önce en kısa sürede yaptırmalarıdır. Gerek psikolojik açıdan, gerek yaranın iyileşme hızı açısından, gerekse anesteziye duyulan ihtiyaç açısından ne kadar erken, o kadar iyi… Sünnet konusunda kendi deneyimlerini paylaşmak ya da farklı bir bakış açısı sunmak isteyenleri aşağıda yorum bırakmaya davet ediyorum…
Hepiniz sağlıcakla kalın…
Tanla
Kaynaklar
MedicineNet | AAP Kararı | WHO Raporu
Biz de 8 günlükken yaptırmıştık. Şükür bir sorun yaşamadık.. Bazen aklım gidiyor geliyor acaba hakkımız var mıydı bedenine karışmaya diye… ama sonra gerek eşim gerekse toplum vsss düşüncelere dalmayı bırakıyorum..
sünnetin islami bir dayanağı yok, eğer kuranı kerimi referans olarak alıyorsanız tabi. kuranda sünnetle alakalı hiçbir açıklama yoktur, seçim sizindir yani.