in

Kimse Okumazsa Ben Okurum

Fotoğraf: blogher.com
Fotoğraf: blogher.com

Bazı arkadaşlar soruyor. Nasıl blog yazıyorsun? Hergün yazacak konuyu nereden buluyorsun? Güzel soru, anlatayım.

Öncelikle herkesin de tahmin edeceği gibi hamilelik dönemi ve ardından bebeklerle yaşamanın her günü ayrı bir macera. Can’ın beslenmesi, uykusu, tuvaleti gibi her bebekte rastlanan ve zaman içinde değişimlere açık, günlük halleri her zaman gündemimi oluşturuyor. Beslenme konusundaki ilk yazılarım daha çok emzirme ağırlıklı iken, şu anda katı gıdalara geçmeye başlamamızla bebeklere uygun yemekler konusunu da ele aldım. Doktor ziyaretleri, bebekle seyahat, arkadaş buluşmaları, aile mevzuları hayatımıza ve dolayısı ile de blogumuza çeşni katıyor. Can’ın beni çok heyecanlandıran ve asla unutmamak için yazdığım ilkleri de ayrı bir konum.

Şu anda Amerika‘da yaşadığımız için, Türkiye’ye kıyasla, bebek yetiştirme konusuna etki edecek yaşam farklılıklarını blogumda ele alıyorum. Amacım, varsa güzel uygulamaların karşılıklı olarak paylaşılması ya da Amerika’nın gündemini merak edenlere, ilk elden, okuyacak materyal vermek…

Sadece bebekler konusunda değil, kendi yaşantımda da oldukça dikkatli olduğum sağlık ve güvenlik gibi konular var. Her ne kadar son dönemde yüksek kalorili beslenerek ve egzersizi pas geçerek, kendi fiziksel sağlığım açısından hedeflerimin dışına çıksam da, Can’ın sağlığını korumak için elimden geleni yapıyorum. Onun besinlerini mümkün olduğunca organik gıdalardan oluşturuyor, rutin doktor kontrollerini ve aşılarını aksatmıyor, duygusal/ruhsal gelişimi açısından oyun saatlerini güzel geçirtmeye çalışıyorum. Güvenlik konusunda da, ürün seçimlerinde güvenlik ve yaşadığımız mekanın bebekler için güvenli hale getirilmesi konusunda yazılar yazıyorum.

Kendim için bir ürün alırken her zaman çeşitli kaynaklardan araştırırım. Felsefem güvenli, doğayla barışık, uygun fiyatlı ve estetik olan ürünleri bulmak ve kullanmak. Can için de bu standardlarımı elbette devam ettiriyorum. Ürünler ile ilgili yazılarımda, ürünün beğendiğim noktalarının yanısıra, varsa beğenmediğim noktalarını da belirterek, okuyucuların kendi kararlarını oluşturmalarına fırsat veriyorum. Yine bebeklerle ilgili, takipçilerime faydalı olacağını düşündüğüm kampanya ve üyelikleri de yazmayı ihmal etmiyorum.

Ara ara, bebek odası dekorasyonu ve bebekler için örgü modelleri konusunda yazıyorum. Örgü örmek konusunda çok yetenekli olmasam da, güzel örülmüş, yaratıcı modellerin bebeklere yakıştığını düşünüyorum. Bebeklere yönelik eşyaların ve giysilerin şirinliği, bunları benim için zevkli birer yazma konusu haline getiriyor.

Blogumda sadece Can hakkında değil, sosyal sorumluluk anlamında duyarlı olduğum konular hakkında da yazıyorum. Çalışan annelerin hakları, emzirme konusuna verdiğim destek, anne dostu toplum, anne sütü paylaşımı konusundaki yazılarım bunlara birer örnek.

Bebekler/çocuklar konusunda yazan düzenli olarak takip ettiğim Türkçe ve İngilizce bloglar, websiteleri, forumlar var. Kimi zaman buralarda okuduğum bir yazı, makale ya da açılan bir tartışma konusu yazılarıma ilham veriyor. İlginç konu seçimleri ve farklı yazı tarzları ile okunmaya, tartışılmaya ve yorum yapılmaya değer pek çok blog var.

Bunların yanısıra Türkiye ve dünyadaki gündemi, gazeteler, televizyon ve internet aracılığı ile takip ediyor, önemli ya da ilgimi çeken olaylar/konular hakkında fikirlerimi yazmayı seviyorum. Yine bebeklerle ilgili olarak okuduğum kitaplardan paylaşmaya değer bulduğum detayları yazıyorum.

İşte bunlar blogumu yazarken bana ilham veren konular. Blog yazmak çok zevkli, bir o kadar da zaman alıcı. Yazılarımı gündüz yazmaya çalıştığımda, genellikle Can’ın istekleri ve ihtiyaçları düşüncelerimi bölüyor. Bu nedenle yazılarımın çoğunluğunu gece, Can’ı uzun uykusuna yatırdıktan sonra yazıyorum.

Her gün en az bir tane yazı yazmayı hedefliyorum. Şimdiye kadar da bu hedefimi büyük ölçüde tutturdum. Ancak kimi zaman, günlük hayatın koşuşturmacaları, yazılarımı günü gününe yazmamı engelliyor. Bu durumlarda, yazmayı düşündüğüm konularla ilgili, oraya-buraya kısa notlar alıp, sonra ilk fırsatta oturup 3-5 yazıyı birden çıkarıyorum. Bu nedenle, en son okuduğunuz yazıdan önceki bir-iki günün yazılarına göz atın. Kimi zaman yeni konuların eklenmiş olduğunu görebilirsiniz…

Benim blog yazma maceram işte böyle. Bu arada takipçilerimle özellikle paylaşmak istediğim bir konu var. Her ne kadar bu bloga, “Söz uçar, yazı kalır.” felsefesiyle Can’a bir hatıra bırakmak için başlamış olsam da, yazılarım aracılığı ile değişik yaşamlara dokunmak bana zevk veriyor. Nasıl ki, Ayşe Arman, kitabında, “Evet, okumayacaksınız diye üçbuçuk atıyorum, ama, sonra kendimi sakinleştiriyorum. Kimse okumazsa, ben okurum” diyorsa da, nacizane Tanla kulunuz da, gizli-gizli okurlarının sesini duymak istiyor.  Okuyorsanız, mutlaka düşünüyorsunuz. Düşünüyorsanız, paylaşmaktan üşenmeyin/çekinmeyin. Yaşam paylaştıkça güzel. Haydi! blogum yorumlarınızı bekliyor.

Sevgiler,

Tanla Bilir

Merhabalar! Adım Tanla. Web tasarımcısı ve BebekveBen'in kurucusuyum.
BebekveBen çocuk bakımından öte ebeveynlik, kadın olmak, birey olmak, yurtdışında yaşam, seyahat, yemek, ürünler, eğitim, sağlık gibi hayatın içinden pek çok konunun paylaşıldığı, ailelerin buluştuğu, soru sorduğu, dileyenlerin konuk yazılarla katkıda bulunduğu ve deneyimlerini paylaştığı bir platform... Bize eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

Yorumlar

Yanıt Yaz
  1. Merhaba,
    Blogunuza yolum, bir başka blogda yaptığınız son derece nitelikli bir yorum sayesinde düştü. Heyecan verici bir anne, dahası renkli bir insansınız! Bundan sonra takipçiniz olacağım 🙂

  2. Merhabalar,
    Bende Tatoba gibi başka bir blogda yapmış olduğunuz yorumdan sonra sizi keşfetmiştim. Hemen takip listeme aldım sizi. Yazdıklarınız zaman zaman bana ilham verirken, bazen de düşündüğüm yada uyguladığım bazı konularda (özellikle tepki aldığım konularda:)) yalnız olmadığımı gösterdi bana. En çok hoşuma gidense, sanırım oğullarımız aynı aylarda. Sevgili oğlum 20 nisan 2011 doğumlu. Sanırım can’a yakın. Dolayısıyla paylaşımlarınızdan anlık olarak faydalanıyoruz. Şimdiye kadar yazamadım ama, mutlaka hergün gönderilerinizi zevkle ve merakla okuyorum. Bende kendimce oğluma bırakmak adına bir defter tutuyorum. Elinde tutabileceği bişey bırakmak istediğimden 🙂 ve sizi gerçekten takdir ettiğimide bilmenizi isterim. Her ne kadar çok yoğun çalışsamda, bende bebeğimin her anını yaşamak isteyen bir anneyim. Neyseki evimle işim altlı üstlü ve çok bişey kaçırmıyorum. Birçok konuda sizinle aynı fikirde olmak çok hoşuma gidiyor. Sıkı takibe devam :))) Elinize yüreğinize sağlık.

    • Merhabalar Tuğba,

      Güzel yorumların için çok teşekkür ederim. Evet, Can da Nisan ayı doğumlu, oğullarımız aynı anda büyüyor. Yazdıklarımın ilham verdiğini, işe yaradığını duymak öyle güzel ki… Daha çok yazmak için cesaret veriyor. Yorumlarını her zaman beklerim.

      Sevgiler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Can Nelere Gülüyor?

Bu da Katı Gıda mı Canım Diyenlere…