Siz de benim gibi yeni yıl yemeğini fazla kaçıranlardan mısınız? Akşam tıka-basa yemek güzel, 2013’ün ilk gününe aynada burnunuza dayanmış kocaman bir göbekle başlamak paha biçilmez! Hele göbeğiniz benim gibi 5 aylık hamile kıvamındaysa, hamilelik günlerinizi mumla anmanız işten bile değil. En azından o göbeğin iyi-kötü bir fonksiyonu vardı.
Bu korkunç yüzleşmeden sonra gözlerinizi aynadan süratle kaçırır, çok lazımmış gibi yeni yılın ilk kahvaltı sofrasına oturursunuz. “Amaaan, nasıl olsa ne yapsam olmuyor” diyerek, 2012’nin hırsını bir de orada çıkarırsınız. Kahvaltının ardından, tatil de olmasının verdiği rehavetle miskin miskin internet gazetelerine bakmaya başlarsınız. Gazeteciler hızını alamamış 2012’nin özetlerini, “en”lerini ya da Top 10 listelerini vermeye devam etmektedir. Geçen senenin en güzel hamile ünlüleriyle ilgili bir haber gözünüze takılır.
Amerikan gösteri dünyasındaki yıldızlarının hamileliğinin ortak noktası, hamilelik süresince bana göre çok ilginç bir şekilde kilo alıyor olmaları. Öncelikle ilk trimesterde hamile olduklarını fark etmek imkansızdır. (Hoş, ilk trimesterde nedendir bilinmez, bende de öyle olmuştu. Dünya üzerindeki her türlü yemeğe “bu kokuyor, bu yağlı, bu tuzlu” diye bahaneler buluyordum.) Neyse, Amerikan yıldızlarının hamileliklerinin ikinci trimesterinde karın kısımlarında bezelye tanesi gibi bir şişkinlik peyda olur. (Burada ayrışmaya başlıyoruz. Neymiş efendim, demek ki bizde Hollywood’a gidecek malzeme yokmuş.) Son trimesterdeyse bedenlerinin kol, bacak, kalça gibi kısımları incecik kalmaya devam ederken, karın bölgesinde ufak bir karpuz oluşur ki, arkadan baktığınızda hiçbirşey fark edilmez. Ancak önden ve yandan bakınca hamile oldukları anlaşılır. Aynı dönemde ben ise *ötü, göbeği pırtlatmış, bir fil gibi ortalarda dolaşıyordum.
Bu yıldızlarının hamilelikleri tamamlanınca önce bebekleriyle birlikte meleksi aile fotoğrafları basına sızar. Bembeyaz çarşafların içinde ana kraliçe edasıyla poz verir, eskaza kalmış bir-iki kiloyu da minik meleğin pespembe bedeniyle ustalıkla kamufle ederler. Ardından da kerametine hala akıl sır erdiremediğim bir şekilde bir ayda kilo vererek eski hallerine geri dönerler… Siz de yıldızların doğum sonrası incecik bedenleriyle çeşitli davetlere icabet ederken çekilmiş fotoğraflarına bakarak bebeğinizi emzirir ve bir tabak daha pilav yersiniz…

Yıldızların çoğu hamileliklerini bu şekilde geçirirken, sayıca az bir kısmı da hamile bir kadından beklenecek ölçülerde kilo alarak yüreklere su serper. Doğumdan sonra da pek çoğumuz gibi kilo vermekte zorlanır, eski haline dönmesi sadece 1 aycık değil, daha makul bir süre alır. Bakınız Jessica Simpson…

Hamileliği sırasında Elle dergisi’ne “Bu sabah kahvaltıda cheesecake yedim. Öğlen mi? Öğlen, kızarmış tavuk götürdüm” şeklinde renkli demeçler veren ve doğumdan sonra da (haliyle) kurtulamadığı kilolarıyla kamuoyunu uzunca bir süre meşgul eden Jessica, “Kendimi dünyanın beklentilerinden uzak tutmalıyım. Ben bir süpermodel değilim. Vücudum hamilelikten sonra kısa sürede eski haline dönmüyor. Ben sıradan bir kadınım.” diyerek bizim evden alkış sesleri yükselmesine neden olmuştu.
Diyeceğim o ki, gösteri dünyasının büyük çoğunluğuna bakarak hamilelik işine soyunursanız, sonrasında benim gibi göbeğinizde dümbelek çalarsınız. Bebek dışarı çıktığı noktada, etiydi, suyuydu derken, bir nebze hafifleseniz de, görüntünüz en fazla hamileliğin 5. 6. aylarındaki haline geriliyor. Asıl mücadele ondan sonra…
Aman da biz Akdeniz kadınıyız, o yüzden böyle falan diye düşünmeyin. Hamilelik kiloları dünyanın dört bir yanından kadınları vuruyor. Nitekim Amerika’nın ünlü ebeveyn sitesi BabyCenter.com hamilelikten sonraki kilo vaziyetleriyle ilgili, 7,000 anneyi kapsayan bir anket yapmış…
- Annelerin %61’i bebeklerinin 1. doğumgününde doğumdan önceki kilolarına dönmeyi hedeflediklerini söylemiş.
- %87’si karınlarının hala eski duruma dönmediğini itiraf etmiş.
- Annelerin %43’ü hamilelikleri boyunca önerilen kilo alma limiti olan 15 kilogramdan daha fazla kilo almışlar.
- Doğumdan sonraki bir-iki sene içinde hala kilolu olan anneler, kilo sorunlarını doğum yapmalarına bağlamışlar.
- Anketi yanıtlayan kadınlardan %64’ü anne olduktan sonra vücutlarının daha kötü görünmeye başladığını söylemiş.
- %45’i doğumdan sonraki bedenleriyle ilgili olarak ebeveynlerinden olumsuz yorumlar aldıklarını ifade etmiş.
Diyeceğim o ki, siz de hamileliği süresince az kilo alıp, doğumdan sonra zort diye kilo veren şanslı azınlıktansanız susuyorum ve sizi tebrik ediyorum. Ancak benim gibi tombiş annelerdenseniz bilin ki yalnız değilsiniz. Hadi ben yılbaşı sofrasından kalan artıkları temizlemeye kaçıyorum…
Öncelikle yazı çok güzel Tanla’cığım ama üzülerek belirtmeliyim ki ben kilo veremiyorum, doğum yaptım kilolar kaldı diyenlere kızıyorum, böyle birşey yok.Başta irade ve azim bu ikisi olduğu müddetçe kilo verilir.
Ben 50 kiloda hamile kaldım ve tam 19 kilo aldım çok şanslıyım çok kısa zamanda da verdim .Şuan oğlum 7 yaşında ve ben 52 kilodayım …
Etrafımda da yaşıyorum doğum yaptım kilo veremiyorum diyen insanlara.Neden veremiyorsun boğazını tutmadığın için biz nasıl veriyoruz o zaman bizde biliriz herşeyi yemesini ama yemiyoruz.Hele ki böyle sanatçı olsun olmasın doğumdan sonra incecik görünce anlıyorum ki kilo verilebilir ..
Karın Bölgesi eski haline dönmüyor evet doğru eskisi kadar pürüzsüz olmuyor belki ama buna bide yağ kitlesi eklenince çok daha durum vahim oluyor …
Evet doğumda kilo alınabiliyor ama bunu verememek doğumla alakalı değil doğumdan sonra ne yaptığın ile alakalı.
Asla doğum yaptıktan sonra vücudun kötü gözüktüğüne katılmıyorum çünkü anneliğin cilvesi o herkese nasip olmuyor.
Bu arada hastalık olarak alınan kilolara lafım yok ben doğum yaptım kilo veremiyorum düşüncesine karşıyım…
Zaten orada olsam paso seninle vakit geçirecem. Sen ne yersen onu yiyecem, ne yaparsan onu yapacam 🙂 Yetti gayrı bu kilolardan!
Oglum yaklasik 2 hafta sonra 1 yasinda olucak ve ben sadece dogumla giden 5 kilo verdim.Spor yapamiyorum ve uzun yuruyuslere de bizimki razi olmuyor her zaman.60 kilodan ne ileri ne geri 🙂
Emine’ye katiliyorum. Bende bogazimi biraz olsun tutarak 6 haftada 7 kilo verdim. Hareket olarak ayniyim belki ama porsiyonlari kuculttum.
Şşşş! Erkekler daha çabuk kilo veriyor işte. Bizim (benim 🙂 ) metabolizmamız yavaş… Amaaan, yazarken farkına vardım. Ne kadar çok bahane buluyorum şu kilo konusunda. Ben en iyisi gidip kafamı duvarlara vurayım. Hatta vücudumu vurayım. Bir aralar bir ünlü öyle kilo verdiğini söylemişti değil mi :))))
Tanlacığım, sana herzaman dediğim gibi yememek ve kötü yiyeceklerden uzak durmak gerekli. Düzenli yemek saatleri ve belli bir saatten sonra hiçbirşey yememek de önemli. Hamilelikteki gibi doğru şekilde beslenirsen herşey hallolur. İstersen yine yapabilirsin. Yemeyince insan zayıf oluyor. Emine gerçekten yemiyor. Daha gençsin kolayca verebilirsin ama yaş ilerleyince metabolizma daha yavaş çalışıyor. Halanı görsen… Doğru beslenerek fazla kilolarından kurtuldu, şimdi inceceik. Kilolar zamanla sağlık problemlerini de getiriyor. Haydi yeni yılda bir karar al ve azimle uygulamaya başla. Göreceksin herşey daha kolay olacak. Sana güveniyorum ve çok çok öpüyorum.
Teşekkürler annecik… Çok haklısın… Aslında yediklerime dikkat etmeye başladım ama benim en büyük sorunum hareketsizlik… Bu sene inşallah çözeceğim… Öpücükler
benim de kilolarimla basim dertte ne yapacagim bilemiyorum , yemek yemekten zevk alir hale geldim iki arasi cok kisa hamilelik yasayinca :/ annem diyor ki ; birsey cok lezzetliyse tukur gitsin cunku kilo yapiyor ama tatsiz tuzsuz seyler ise saglikli bu nasil dunya ? 🙂
Ben yemek yemeyi oldum olası sevdim. Dolayısıyla aldığım kiloları Can’a bağlamam çok güç. Annenin dediği de çok doğru. Zaten tüküremediğimiz için başımıza geliyor ya herşey :))