
Hamilelikle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar
Anne adayları bilir. Ailemiz, yakın arkadaşlarımız, hatta otobüste gördüğümüz teyze bile iyi niyetle hamileliğimizin seyrine ve bebeğimizin cinsiyetine, gelişimine ilişkin çeşitli tahminlerde/yorumlarda/önerilerde bulunur. Ben de hamile kalmadan önce ve hamileliğim sırasında bunlardan bazılarını duymuştum. Hamileliğim süresince gerek doktoruma danışarak, gerek de çeşitli kaynaklardan bunların doğruluğunu araştırmıştım.
Mide Yanması = Saçlı Bebek
- Mide yanmasından şikayet eden hamilenin bebeği saçlı olur.
Hamile pek çok kadının mide yanmasından şikayet ettiği doğrudur. Bu şikayet büyüyen rahmin midenin üst kısmındaki kapakçığı ittirmesi ve mide suyunun yemek borusundan yukarı tırmanması ile ilgilidir. Yani mide yanmasının bebeğin saçları ile ilgisi yoktur. Hamileliği boyunca midesi yanan annelerin kel bebekler de doğurduğu görülmüştür.
http://www.hamileportal.com/hamilelikte_midede_yanma.html
Benim de hamileliğimin ilk trimesterinde midem sık sık yandı. Ancak Can’ın çok aşırı saçlı doğduğu söylenemez.
Karnın Şekli
- Annenin karnı yuvarlak ise kız, sivri ise erkek bebeği olur. Bebek yukarıda taşınıyorsa kız, aşağıda taşınıyorsa erkek olur.
Hamile karnının şekli ya da yüksekliği annenin kas durumuna, rahmin durumuna ve bebeğin rahim içerisindeki yatış şekline göre değişir. Bebeğin aşağıda olması, doğum tarihinin yaklaşması ile beraber bebeğin doğum kanalına doğru inmesinden kaynaklanır. Yani hamilenin karnının şekli ve yüksekliği ile bebeğin cinsiyeti arasında bağlantı yoktur.
http://kidshealth.org/parent/pregnancy_center/your_pregnancy/myths_tales.html#
Benim de karnım hamilelik boyunca öne doğru genişledi. Ailemden pek çok kişi karnıma bakarak erkek olduğunu söylediler. Güzel bir tesadüf diyelim. Zaten böyle tahminlerin %50 doğru olma şansı var.
Hamilelikte Spor Yapmak
- Hamileler fazla hareket eder, spor yaparsa bebek düşer.
Spor yapılmasının gebeliğin seyrini olumsuz olarak etkilediğine dair herhangi bir kanıt yok. Riskli hamilelik (kanama, erken doğum, çoğul gebelik, yüksek tansiyon, kalp hastalığı vs) olmadığı takdirde spora devam edilebilir. Yer hareketleri, hafif ağırlık çalışmaları, yüzme, tenis gibi sporlar, koşu bandı, bisiklet, kürek çekme yapabilir.
http://cadde.milliyet.com.tr/2011/05/13/HaberDetay/1164454/
Benim doktorum da hamileliğim boyunca özellikle ağır olmamak kaydıyla egzersiz yapmamı destekledi. Çok egzersiz yaptın mı? derseniz, yürüyüş dışında fazla birşey yapmadım. Zaten normalde de (gururla söylemiyorum ama) çok hareketli bir insan değilim. Son aylarımda ise karnımın ağırlığı ve belimin ağrısı yüzünden yürümek bile zor gelmeye başlamıştı. Ama normal hayatında aktif bir şekilde spor yapan anne adaylarının hamilelik sırasında da spora devam edebilecek olmaları rahatlatıcı.
Güvenlik Kapılarından Geçmek
- Hamile kadın mağazaların ya da havaalanın girişindeki güvenlik kapılarından geçerse bebek radyasyon alır.
Güvenlik kapılarında metal detektörü vardır. Bebeğe zarar verecek bir röntgen ışını bulunmaz. Bu nedenle güvenlik kapılarından geçmek sakıncalı değildir. Bununla beraber çantaların kontrol edildiği yürüyen bantlı cihazlarda röntgen ışını bulunur. Her ne kadar maruz kalınan röntgen ışını çok az olsa da tedbirli olup uzak durmakta fayda vardır.
http://www.haber7.com/haber/20110320/Hamilelikle-ilgili-dogru-bilinen-yanlislar.php
Güvenlik kapılarından geçmenin zararlı olmadığını bildiğim halde hamileliğim boyunca mümkün olduğunca uzak durdum. Kimi zaman tıpta bazı şeyler geçmişte zararsız kabul edilirken daha sonra yapılan araştırmalar sonucu zararlı olduğuna karar veriliyor. Ben de güvenlik kapıları konusunda böyle bir yaklaşımla tedbirli olmaya karar verdim. Zaten havaalanı gibi yerlerde hamile olduğunuzu söylediğinizde memnuniyetle elle arama yapıyorlar.
Kolları Yukarıya Kaldırmak
- Hamile kadın kollarını yukarıya kaldırırsa bebeğin kordonu boynuna dolanır.
Hamilenin kollarını kaldırmasının bebeğin kordonunu etkilediğine dair bilimsel bir kanıt yoktur. Bebek plesenta ağırlıksız bir ortamda adeta yüzer. Annenin yapacağı hiçbir aktivite bebeğin rahmin içindeki pozisyonunu ya da kordonun durumunu etkilemez. Ayrıca bebeklerin neredeyse 1/3’ü annenin yaptığı hareketlerden bağımsız olarak kordonları boyunlarına dolanmış olarak doğar.
https://waystogive.texaschildrens.org/page.aspx?pid=717
Kolları yukarı kaldırmanın bebeğin kordonunu etkilediği baştan beri mantıksız gelmişti. Hamileliğim boyunca da mutfakta üst raflardan tabak da, dolapta üst raflardan elbise de aldım. Elbette yukarıdan ağır bir şeyi taşıyarak aşağıya indirmedim. Zaten Kuzey de sağolsun ağır şeylerin kaldırılması konusunda hep yardımcı oldu.
Tatlı ya da Tuzlu Yemek
- Hamilenin canı tuzlu şeyleri çekerse erkek, tatlı şeyleri çekerse kızı olur.
Amerikan Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar birliğinin komite kararına göre bebeğin cinsiyetini belirlemekte etkili olacak döllenme öncesi herhangi bir method yoktur. Cinsiyete bağlı rahatsızlıklardan ötürü bebeğin ciddi bir hastalıkla doğması ya da kesin ölümü gerçekleşmesinin beklendiği durumlarda döllenme sonrası bazı tekniklerle cinsiyet belirlenebilmektedir. Bunun dışında bir bebeğin cinsiyetinin kız ya da erkek olması her seferinde %50’dir.
https://waystogive.texaschildrens.org/page.aspx?pid=717
Ben de gerçekten hamilelikten önce tatlılara bayılırken hamileliğimin özellikle ilk trimesterinde hiç tatlı yiyemedim. Hep tuzlu ve ekşi şeyler yemek istedim. Sonuçta bebeğimiz erkek oldu. Yine %50’lik şansımız gerçekleşti diyelim.