
Can’a yapılan gıda alerjisi testinin sonuçları çıktı. Herhangi bir alerjisi yokmuş. Çok sevinçliyiz. Bu durumda bezinde gördüğümüz kanın, katı gıdalara geçtikten sonra, yiyecekleri bağırsaktan dışarı atmaya çalışırken popoyu zorlamasından oluştuğunu tahmin ediyoruz. Bu gelişme sonucunda ben de süt alerjisi ihtimaline karşılık yemeyi kestiğim süt, yoğurt, dondurma ve bilimum süt ürününü tekrar yemeye başladım. Benim gibi süt delisi biri için çok rahatlatıcı. İnanın iki gündür eksikliğinden başım ağrımaya başlamıştı 🙂
Katı gıdalara geçiş maceramızdan vazgeçmiyoruz. Her ihtimale karşılık pirinç lapasını değiştirmeye karar verdik. Annem peklik yapabileceğini söylüyor. Bu sefer de buğday lapasını deniyoruz. Ayrıca lapayı geçen sefer yaptığımdan daha sulu olarak hazırlıyorum. Can yavaş yavaş kaşıkla yemeye alışıyor. Kaşığı her yaklaştırışımda minik ağzını hevesle açıyor. Lapanın yarısı dışarı gitse de, olsun, şimdilik hedefimiz onu lapa ile beslemek değil, katı gıdaları kaşıkla yemeye alıştırmak.
Bazen biz kahvaltı ederken kucağıma alıyorum. Eskiden sofrada ne yaptığımızla ilgilenmezdi. Şimdi iki favori aktivitesi var. Birincisi masa örtüsünü çekmek, ki, engellemesek üzerinde ne varsa aşağıya gitmesi işten bile değil… İkincisi, yediğim şeyleri ağzına doğru yaklaştırdığımda ağzını açmak. Yani yiyecek birşey olduklarını anlıyor. Sanki yiyebilecek şaşkınım. Bir de portatif mama sandalyesini (Fisher-Price Healthy Care Deluxe Booster Seat) artık kurduk. Her ne kadar desteksiz oturduğunda yanlara doğru kaysa da, yanlarını yumuşak bir bezle beslediğimizde üzerinde oturabiliyor. Böylece masada bizim neler yaptığımızı görüp, biz yemek yerken o da kendince oyalanıyor.
Süt alerjisi çıkmadığına sevindim. Tekrar geçmiş olsun.
Çok teşekkürler Berrak. Biz de rahatladık gerçekten…