Bu yazımda okurlarımdan sık sık gelen bir soruyu yanıtlayacağım ve Can’a yedirdiğim yoğurdun tarifini vereceğim. Elbette bu yoğurt tarifi sadece bebekler için değil. Kendi mayalayacağınız yoğurdu tüm ailenizle beraber rahatça yiyebilirsiniz. Tarifim yoğurt kıvamının güzel tutması için gerekli ipuçlarını da içeriyor.
Can’ın katı gıdayla ilk tanışması 4 aylıkken oldu. 5 aylıkken birkaç ay kalmak üzere halasının evine gittik. Babaanne ve dedesi de orada olunca çok keyifli zamanlar geçirdik. Babaannemiz yemek konusunda pek maharetlidir. Bir araya geldiğimizde bana göre oldukça zor ve zahmetli olan mantı, yaprak sarma gibi yemekleri bol bol yapar. Ha bir de yoğurdunu mutlaka kendisi mayalar. Can’ın denediği ilk yoğurt biz halasında kalıyorken babaannesinin yaptığı yoğurt olmuştu. Hatta katı gıda anlamında denediği ilk yiyeceklerden biriydi. Can babaannesinin yoğurdunu çok sevmişti. Can şu anda 20 aylık ve yoğurt en severek yediği yiyeceklerden biri… Yoğurdu sade yemesinin yanısıra, soğutmak istediğimiz tüm sıcak yemeklerin ve çorbaların içine koyuyoruz. Bayılarak yiyor.
Yoğurt benim de çok severek tükettiğim bir yiyecektir. Çocukluğumdan beri dolabımızda mutlaka bulunur. Evlendikten sonra da bu değişmedi. Türkiye’de yaşarken çoğunlukla güvendiğimiz bir markanın market yoğurdunu tercih ettik. Amerika’ya taşındıktan sonra yoğurt konusunda açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradık. Çünkü ilk taşındığımız dönemde, yaşadığımız şehirde, alıştığımız sade yoğurt kolay bulunmuyordu. Amerika’lılar yoğurdu genellikle meyveli yoğurt şeklinde tüketiyor. Yemeğin yanında yoğurt yemek gibi bir kavram pek yok. İlk dönemde sade yoğurt sadece 1 markada vardı ve markette çabucak tükeniyordu. Hatta birkaç kere sade yoğurt alacağız diye ambalajı çok benzeyen vanilyalı yoğurt almış ve pilavın yanında yerken şekerli ve aromalı tadı alınca keyfimiz kaçmıştı. Şükür ki zaman içinde bu durum değişti. Şu anda pek çok sade yoğurt markası bulabiliyoruz. Hatta Yunan yoğurdu bizim alıştığımız süzme yoğurda çok benziyor ve cam kavanozda satılan Bulgar yoğurdu da bizim geleneksel ekşi yoğurt. Bir de kaymaklısı olsaydı 🙂
Can dünyaya geldikten sonra hayatımızdaki pek çok şey gibi yoğurt tüketim şeklimiz de biraz değişti. Kendimiz için yine beğendiğimiz market yoğurdunu alıyorum. Ama Can için yoğurdu mutlaka organik sütten kendim mayalıyorum. Çok sıkışırsam ya da seyahatteysek marketten aldığım cam kaptaki organik yoğurdu tercih ediyorum.
Probiyotik – Prebiyotik Farkı
Yoğurt mayalamak oldukça kolay. Uzun zaman market yoğurdu tükettikten sonra bizim evlerde yapılan geleneksel yoğurdumuz açıkçası benim damak tadıma göre biraz ekşi geliyor ve bundan ötesi çok ekşi yoğurt mideme dokunuyor. Ancak yoğurda ekşi tadını veren, içindeki probiyotik (probiotics) adı verilen faydalı, canlı bakteriler. Bu bakteriler sağlıklı bir sindirim sistemi için gerekli olup, sindirim sistemindeki zararlı bakterilerin çoğalmasını engelliyor.
Probiyotiklerden bahsederken, prebiyotik ve probiyotik kavramları birbirine çok karıştırılıyor. Probiyotikler hazırlanırken mayalanma (fermantasyon) sürecinden geçmiş yoğurt, kefir, bazı peynirler ve ekşi mayalı ekmek gibi gıdaların içinde bulunurken, prebiotikler tam buğday, muz, soğan, sarmısak, bal ve enginarda bulunuyor. Süt fermantasyon sürecinden geçmediği için probiotik değil.
Probiyotik Gıdaların Faydaları
- İshali tedavi eder
- Vajinal mantar enfeksiyonu ve idrar yolları enfeksiyonlarından korur
- Huzursuz bağırsak sendromu rahatsızlığını tedavi eder
- Mesane kanserinin tekrarlanma riskini düşürür
- Bazı bağırsak enfeksiyonlarının tedavisini hızlandırır
- Çocuklarda egzamayı önler ve tedavi eder
- Grip ve nezleyi önler ve bu hastalıkların hafif geçmesine yardımcı olur
Yoğurt Tarifi
Yoğurt konusunda bu ön bilgilendirmeden sonra gelelim Can için uyguladığım yoğurt tarifine…
- Süt Seçimi: Bütçenize uygun en kaliteli sütü alın. Öncelik elbette organikte… Organik bulamıyorsanız ya da pahalı geliyorsa günlük, cam şişedeki sütü tercih edin.
- Kaynatma: Sütü çelik tencereye boşaltın. Orta ateşte kaynatın. Taşmaması için ara sıra kontrol edin ve tahta kaşıkla karıştırın. Kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra altını kapatın. Aşırı kaynatmayın. Kaynatma esnasında dibi biraz tutabilir. Kimi arkadaşların tencerenin dibi kolay temizlensin diye sütü teflon tencerede kaynattığını duyuyorum. En ufak çizikte kanserojen etki oluşturan teflon tencereleri mutfağınızdan çıkarın. Hele süt kaynatırken mümkünse hiç kullanmayın.
- Soğutma: Sütünüz kaynadıktan en fazla 5 dakika sonra altını kapatın ve biraz soğumaya bırakın. Mayalama esnasına sütün sıcaklığı çok önemlidir. Çok sıcak ya da çok soğuk olması yoğurdunuzun tutma şeklini (başarısını ve kıvamını) etkiler. Eğer yoğurdunuz kaşıkta uzuyor ya da hiç tutmuyorsa muhtemelen uygun olmayan sıcaklıktayken mayalanmıştır. Mayalamak için uygun sıcaklık küçük parmağınızı yakmayacak kadar soğuk ancak ılık denmeyecek kadar sıcak olmalıdır. Bazı yerlerde küçük parmağınızı ısıracak kadar bir sıcaklık derler 🙂 Mutfak termometesi olanlar için uygun sıcaklık yaklaşık 45 derece…
- Mayanın Hazırlanması: Bir küçük cam ya da porselen kaseye 2-3 kaşık mayalık yoğurt alın. Mayalık yoğurdunuzun kalitesi çok önemlidir, çünkü mayalık yoğurt nasılsa, sizin yapacağınız yoğurtta en fazla o kalitede olur. Mayayı mümkünse organik yoğurttan tercih edin. Mayalık yoğurdu tahta bir çatal yardımıyla hızla çırparak pürüzsüz hale getirin. Eğer mayalık yoğurdu o anda buzdolabından çıkardıysanız sıcak sütten biraz ilave ederek çırpmaya devam edin ve oda sıcaklığına getirin. Alternatif olarak, mayalık yoğurdu sütü kaynatmaya başladığınız anda dolaptan çıkararak tezgahta bekletebilir ve mayalama anında oda sıcaklığında olmasını sağlayabilirsiniz. Her koşulda mayanın içinde pürüz kalmaması önemli. Çünkü yoğurdunuzun nasıl tutacağını etkiler.
- Yoğurda Maya Eklenmesi: Sütün üzerinde kaymak oluşmuşsa kaymağı alın. Sütü uygun büyüklükte bir borcama boşaltın. Mayalık yoğurdu ekleyip, çatalla birkaç kere karıştırın. Sonra borcamın üzerini kapatın. Borcamınız kapaklıysa daha kolay olur. Ancak salata kasesi şeklindeyse streç filmle de kapatabilirsiniz.
- Yoğurdun Mayalanması: Bundan sonrası bekleme süresi. Bekleme esnasında yoğurdun belli bir sıcaklığı muhafaza etmesi önemli. Bu nedenle yoğurdun bulunduğu borcamı fazla sallamadan bekleme alanına koyun. Üzerine sıcak tutması için mutfak bezlerini ya da temiz bir örtüyü örtün. Ben önce mutfak bezlerini sarıyor, üzerine de polar bir hırkamı örtüyorum. Kayınvalidem kabın üzerini kapadıktan sonra hiçbir örtü örtmeden fırının içinde bekletiyor. O yöntemin de işe yaradığını söylemeliyim. Bekleme süresi minimum 6 saat, maksimum 8 saat. 6 saat olunca yoğurdunuz tatlıya yakın, 8 saat olunca ekşiye yakın oluyor. Elbette ekşi yoğurt probiyotik açısından daha zengin.
- Buzdolabına Transfer: Mayalanması tamamlanınca yoğurdun üzerindeki örtüleri alın. Yine fazla sallamadan buzdolabına koyun. En az 6 saat beklemeden sonra tüketime hazır. Yoğurdun fazla sulanmaması için içinden her alışınızda üzerini düzeltmeyi ihmal etmeyin. Alternatif olarak yoğurdunuzun sulanmaması için bir büyük borcam yerine birden çok küçük borcamda da mayalayabilirsiniz. Böylece bir borcamdaki tüketilirken diğerleri sulanmadan bekler.
Afiyet Olsun.
Kaynak
Can ağzının tadını biliyor elbet… Can torunum buraya, ülkesine geldiğinde ona yörüklerin keçi yoğurdunu da tattıracağım. Annesine ayrıca teşekkür ediyorum. Kucak dolusu özlem, sevgi…
Ben teşekkür ederim babacım. Keçi yoğurdunu tatmayı heyecanla bekliyoruz…
Sevgiler