“32. haftanın gelmesini ne çok bekledim, bir bilseniz…Benim için önemli bir milatmış onu anladım. Gerçekten de geçtiğimiz haftaya kadar tam olarak emin olamıyordum izin konusunda. Tamam mı, yoksa devam mıydı? Çok şükür fiziksel olarak bir engel olmamasına rağmen Elif’le beraber daha huzurlu olmak adına “Tamam” dedim; devam etmeyeceğim. İşyerinde insanlarla ayrılırken bile anladım ki bana “enayi” gözüyle bakıyorlar. “Raporu al ama işe gelme ya da iş yapma” diyorlar! Bu düşünce de ne bana ne de eşime uymadığından bu sözlere tipik Esra tepkisi olarak sadece gülüp geçtim. Önümde bembeyaz bir sayfa açtım ve arkama bakmadan (iş çıkışında nanik yapmış olabilirim binaya) çıktım. Hala işin sorumluluğunu hissetmem haricinde yeni düzenime alışmak üzereyim. Geçtiğimiz hafta kayınvalidem ve kayınpederim (böyle yazınca da sanki uzak akrabalarımmış gibi oldu) gelmişlerdi, döndüler bile. Ama bize bir süre yetecek kadar dolap yemeği bıraktılar. Babaannesinin getirdiği en en en tatlı şey civcivli yelekti. Keşke büyüğü olsaydı da ben giyseydim 🙂
Bu hafta 40 günlük bir bebeği ziyaret ettik. Minicik bir bebekle ilk “sınav”ımızdı sanırım. Eşim maşallah 5 yıldız ile bu süreci atlatırken ben, o kadar şey okuyan ben, sınıfta kaldım. Daha önce söylemişimdir belki, minik bebek gördüm mü ezelden beri çok duygulanırım, gözlerim dolar. Bu sefer de öyle oldu. Eşim ağlayan bebeği kucağında sakinleştirip uyuturken ben kucağıma bile alamdım, korktum. Ama sonra en iyi bildiğim şeyi yaptım; odada bir ara bebeyle yalnız kaldığımızda ona uydurma bir masal anlattım. Ağladığında içgüdüsel olarak kucağıma almak istedim ama zarar verir miyim endişesiyle annesini çağırdım. Sanırım bu süreç de kendi bebeğin olunca alışılabilir bir süreç. Yani insan başkasının bebeğine zarar vermekten korkarken kendi bebeği ağladığında annesini çağıramayacağını bilir değil mi?
Bu hafta bir de şöyle değişik bir gelişme oldu. Raporu almaya hastaneye gittiğimizde hemşireye son hafta yaşadığım bir sıkıntıyı anlattım. Doktora sorayım dedi. Ben “normal” deyip beni eve göndermelerini beklerken kendimi ultrason odasında buldum. Doktorumuzla bu ikinci buluşmamızda da benden tam not aldı;o kadar ilgilendi ki. Ben de hiç beklemediğim bir anda Elif’imi gördüm. Bebeğin durumunun maşallah iyi olduğunu ama anlattıklarıma bakılırsa idrar yolu enfeksiyonu yaşıyor olabileceğimi söyledi. İdrar tahlili bıraktık; hafta başında sonucu alacağız. Hamilelikte sık yaşanan bir durum olduğunu biliyordum ama ben zaten çok su içtiğim için böyle bir riskim yok sanıyordum. Saflık işte… Gerçi sonuçlar daha çıkmadı ama aranızda böyle bir şeyi tecrübe eden oldu mu? Neden kaynaklanır; ne yapmak lazımdır?
Ellerime “dolmalarım”, ayaklarıma da “patateslerim” demeye devam ediyorum 🙂 Yaz olsaydı da terlik giyseydim diyorum… Bu durumu düzeltmenin bir yolu yok galiba değil mi?
Hazırlıklarımız tam gaz devam ediyor. İşyerinden ayrıldıktan sonra kalan vakitte yaptığım en güzel şey Elif’in kıyafetlerinin etiketlerini kesip renk kategorisine göre ayırmak oldu;böylece daha rahat yıkayacağım ve haftaya inşallah bir güzel ütüleyip (ben ki ütüden nefret ederim, şimdi ütünün hayalini kuruyorum) çantamızı ve dolabımızı hazırlayacağım. İşleri mümkün olduğunca kendimi yormadan ve bir anda bitirmeden yapmak istiyorum.
Bu haftalık da bizden bu kadar sevgili dostlar, hazırlıklardan kalan zamanlarda kitap okumaya/notlar almaya ve bolca ayak uzatmaya devam.
*Dün bir arkadaşın nişanına gittiğimizde Elif ilk kültür şokunu yaşadı. Mozart’lara alışkın yavruma “Ankara’nın bağları” biraz çok geldi 🙂
İzne ayrılman hayırlı olsun canım. Şimdi hamileliğinin son haftalarını rahatça hazırlık yaparak geçirebilirsin. Keyfini çıkar…
Arkadaşının bebeğini kucağına alamamanı sınıfta kalmak olarak görme sakın. Kimi zaman başkasının bebeği söz konusu olunca çekinebilir insan. Ama kendi bebeğini olunca annelere gayret ve cesaret gelir, en güzel şekilde bakarsın. Hem sen çok iyi bir anne olacaksın, hem de eşin çok iyi bir baba olacak. Bunu anlamak için hamilelik günlüğünü okuman bile yeterli… Hiç merak etme… 🙂
Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu yaşamak bildiğim kadarıyla normal. Ancak sebebinin araştırılmasında fayda var ki zaten tahlil yaptırmışsın. Umarım basit bir enfeksiyon çıkacak. Bol bol su içmeye devam… Tahlil sonucuna göre doktorun yapman gereken şeyleri önerecektir.
Hamilelikte el ve ayaklarda belli ölçüye kadar şişme olması da normal. Bunun sebebi hamilelikte vücudun su tutmasıdır. Bunu engellemek için:
– Otururken ayaklarının altına puf koy ya da ayaklarını koltuğa uzatarak otur.
– Dolaşımı etkileyecek şekilde uzun süre bacak bacak üzerine atmamaya çalış.
– Yatarken ayaklarının altına yastık koyarak onları hafif yukarıda tutmaya çalış.
– Dar giysilerden kaçın.
– Kendini yormayacak şekilde düzenli yürüyüşe devam.
Ancak vücutta aşırı ve ani şişme, şiddetli baş ağrısı, bulanık görme ya da ani görme bozuklukları, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, bir ayak ya da bacağın diğerinden farklı bir şekilde şişmesi durumunda Preeklampsi’yi düşünerek doktora başvurmakta fayda var. Bu arada Preeklampsi gebelerin yaklaşık %6’sını etkiliyor. O nedenle hemen de endişelenme. Ben de son haftalarda dolma gibi olmuştum. Bu bilgileri sadece kulak dolgunluğu olsun diye yazdım.
Elif’in dolabını güzelce yerleştirmeye bak annesi. Ayyy, ne harika, ne güzel duygular onlar… O minik şeyleri tek tek yıkamak, ütülemek… Şimdiden kolay gelsin…
Sevgiler
Merhaba Tanla,
Ne güzel yazmışsın..Oku oku doyamadım 🙂
Hamilelik tansiyonunu ilk defa Berrak’ın günlüğünde duymuştum. Umarım yüzde 6’nın içine girmiyorumdur;sonuçları merakla bekliyorum açıkçası.
Şimdi evde olduğum için ayaklarımı uzatmak o kadar keyifli ki… İyi ki izne ayrılmışım dedim daha iznin başında..
Elif’in dolabına bakmaya, yeni gelenleri yerleştirmeye doyamıyorum.
Kitaplara¬lara ve dinlenmeye devam..
Teşekkürler güzel yorumun için..Umarım dediğin gibi iyi birer ana-baba olabiliriz.
Görüşmek üzere,
Sevgiler..
Sevgili Esra izne ayrılmış olman süper, bol bol uyu Elif kız dünyaya gelince pek fırsatın olmayacak. Mira geceleri nöbet tutturuyor bize, ama dünyanın en güzel şeyini yaşıyorum. Anne olmaya başladım sanırım. Evimiz Mira’dan sonra yuva olmaya başladı. Aslında sana anlatacak çokkkk şey var ama yaşa gör daha iyi anlayacaksın. Mira’dan ve benden Elif kıza ve tabiki sana kocaman öpücükler….
Aaa Mervin, ne güzel senden haber almak..Ben de sizi merak ediyordum, iyi olmanıza çok sevindim. Anlatacak ve dinleyecek bir dolu şey olduğunu tahmin edebiliyorum..Mira yeni odasına alışmıştır umarım..Anne karnından sonra herhalde hiçbir yer o sıcaklığı veremez ama sizin odanız da o kadar tatlı olmuş ki..İnşallah çok güzel günler geçirin orada.
Benden ve Eliften size kocaman sevgiler ve öpücükler 🙂