Herkese Merhabaaaa,
Ocak’ın ilk haftası geçti bile. Zaman çabuk mu geçiyor, yoksa hiç mi geçmiyor bazen anlayamıyorum. Bu hafta pek şahane, tadından yenmez bir parmak eklemi ağrım oldu ki sormayın. Geceleri aşırı terlediğimden sanırım, uyandığımda parmaklarımın şiştiğini ve parmaklarımı bükemediğimi fark ettim. Bir süre kendi ellerime “Bunlar benim ellerim mi” diyerek baktım, ama, sonra keşfettim ki ılık duşta onlar da rahatlıyor. Şu ılık duş nelere kadir 🙂 Kısaca büyütülecek bir şey yok. Birlikte yaşamaya alıştık. Eşim arada masaj yapıyor, güzel oluyor.
Bu hafta benim meşhur aydınlanmanın devamı olarak “E biz doktor mu değiştirsek acaba?”dan başka bir doktordan randevu almaya giden bir yoldan geçtik. Meğer konuşunca eski (henüz resmen eskimedi ama) doktorumuzun bazı huylarına ne sinir oluyormuşuz. Yeni doktor illa ki hastane bağlantılı olsun istedik. Derin araştırmalar sonucunda işini iyi yapan, internetteki tipi olumlu mesajlar veren, ismi gibi kendi de Ümit veren bir doktor bulduk. Hatta en erken randevuyu haftaya alabilmemize bile bozulmadık; ben rüyalarımda doktora “Ümitcim, senden çok ümitliyim” falan diyorum, öyle samimi olduk yani 🙂 Doktor bahsini de “Hayırlısı olsun, nasip kısmet” deyip kapatıyorum.
Bu ara okuduğum “içgüdüsel doğum” kitabında “ağrı ile başa çıkma yolları” bölümüne gelmiştim. O kitabı sadece öğle aralarında iş yerinde okuduğumdan “arkası yarın” gibi heyecanlı bir durum yaşıyor(d)um. Okuduğum teknikleri çok da anlamadığımı düşünüp üzülmüştüm. Orada verilen egzersizlerde önerilen şey elimizde bir buz kalıbıyla bu teknikleri denememizdi. Hatta her gün yapılması tavsiye ediliyordu. Aklımdan tamamen çıktığını düşündüğüm bu teknikleri geçen gece kullanmak nasip oldu. Gecenin bir vakti ayağımda kramp ile uyandım. Önce kendim çabaladım. Baktım olmadı eşimi uyandırdım masaj yapsın diye. Yüzümde acı çeken bir ifade varken birden gülmeye başladım, “Ahanda beklediğim ağrı bu” dedim ve kitaptan aklımda kalan “nefes” ve “odaklanma farkındalığı” egzersizini denedim. Eşimin yaptığı masaj mı iyi yaptı aslında bilmiyorum tabii ama neticede ağrı hissederken gülmeye başlamak da okuduğum kitabın faydalı olduğunu anlamam açısından iyi oldu.
Bu haftanın en güzel yanı, maşallah diyeyim öğle araları yürüyüşlerime dönebilmem oldu. Bazen sadece 15 dakika bazense 30 dakika. Ama eşim “+1 her zaman 0’dan fazladır” diyerek beni cesaretlendiriyor, yuppi!
Günde 3 litre sıvı tüketen, sütünü içip yoğurdunu peynirini yiyen bir insan (gebe) sahi neden krampla parmak uyuşması ile uğraşır, fikriniz var mı?
Sevgili Mervin ve Berrak sizin haftalar azaldıkça benim kalbim pıt pıt, sizin yerinize ben heyecanlanıyorum; umarım sağlıkla ve mutlulukla kavuşursunuz bebişlerinize.
Esracım, yazını okuyunca eski günlerime geri döndüm resmen. parmaklarındaki problem bende de olmuştu. kalp bebeğe kan pompalamakla meşgul olduğu için bize bişey kalmıyor. Dinlenme haline geçtiğimizde yani bu geceleri oluyor parmaklarımızı oynatmakta zorlanıyoruz. Her defasında ılık duşa gerek yok, ellerini bikaç kez açıp kapat normale dönüyor.
Kramplar için de bir tavsiyem var, ağrı girdiği anda hemen bacağını iyice ger, kas yani. Bacağını düz uzatıp ayak parmaklarından kendine doğru çek, hemen acıdan kurtulursun. Ama daha önemlisi ne kadar süt yoğurt peynir tüketsen de ek kalsiyum alman gerekiyor sanırım. Doktoruna mutlaka söyle. Hani şu çocukluğumuzda suyun içine attığımızda eriyen portakallı olan vardıya işte ondan kullan. Ben kullanıyorum ve çok şükür kramp falan kalmadı.
Umarım yeni doktorunla iyi bir gebelik geçirirsin. Miniğine ve sana bizden sevgiler….
Yalnız olmadığını bilmek harika, sağolasın Mervin.. Bende günlerdir “acaba neden geceleri” deyip duruyordum, tıpla haşır neşir olmak böyle bir şey olsa gerek 🙂
Kramp için söylediklerini de not ettim,umarım olmaz ama olursa deneyeceğim.. Yeni doktora soracaklarım uzun bir liste zaten..Ümitciğim umarım “senin doktorun da bir şey anlatmamış mı arkadaş?” demez.. Portakallı vitamin deyince bile sempatik geldi.. İhtiyacım varsa ben de alayım onlardan..
Demek ki bebişe sağlıkla kan pompalanıyor bu da iyi bir şey deyip kendimi avutayım 🙂
Teşekkürler bilgilendirici yorumun için..Miraya ve sana sevgiler,öpücükler