Herkese Merhabaaaa!
Bu hafta oldukça yoğun geçti bizim için. Haftanın en en en güzel olayı bebişimizi görmemiz oldu. Doktor bir ara 3 boyutlu bir ekran açınca dayanamayıp ağlayacaktım ama gözlerim sulanırsa bebeğimizi tam göremem diye içime attım duygularımı. Doktordan çıkışta biraz ağlamış olabilirim. Bebeği gerçekten görünce ne yapacağım acaba? Daha önce de söylemiştim sanırım, ben her kontrol öncesinde bir acayip heyecanlanıyorum. Sonuçta maaşallah herşey yolunda, sağlığımız ve keyfimiz yerinde. Hatta haftaya Salı günü ayrıntılı ultrason için başka bir doktordan randevumuzu da aldık. Umarım haftaya da çok güzel şeyler yazarım buraya.
Doktor kontrolümüzün en çarpıcı noktası doktorun “Bebeğiniz annesine rağmen büyümüş” demesiydi. Biraz da gülerek söyledi ama öncesinde bana “Yemek yemiyor musun?” diye birazcık kızdı. Kurban Bayramında kayınvalidemin katkılarıyla aldığım 1.5 kiloya çok fazla ek yapamamış ve 21 haftayı toplamda 3 kilo alarak bitirmişim. Daha önceki görüşmemizde bana “Zaten 60 kiloyla hamile kaldığın için az kilo alman sorun değil” demişti. Ben de o söylediğine güvenmiştim. Belki de normal bir kilo artışım vardır ama bünyem bunu geçen haftaki gibi tansiyon düşüklüğü ve hatta doktorun tespitiyle şeker düşüklüğü ile tamamlayınca biraz sorun oldu. Kilo almamak için diyet yapmadığıma kimseyi inandıramadım. Oysaki fazla yersem ya da kilo yapıcı zararlı şeyler yersem midemin ya da başımın rahatsızlanması bence bebişi daha kötü etkiler çünkü yaşam kalitemiz düşer,öyle değil mi? Doktor “Yanında elma, mandalina her zaman olmaz, kimseye söylemem ama sen çikolata bile yiyebilirsin şekerin düştüğünde” dedi. Ben de “Yoo benim çantamda fındık, ceviz, elma, mandalina hep olur” dedim. O da güldü, “Kadınların çantasından korkulur ne zaman ne çıkacağı belli olmuyor.” dedi 🙂 Şimdi hep beraber hem beni rahatsız etmeyecek, hem besleyici, hem de biraz kilo olarak takviye edici şeyler bulmaya/yemeye çalışıyoruz. Ben ki oldukça rahat kilo alan bir insanım, bu gelişmeye şaştım kaldım, hatta afalladım. Ama bebiş maaşallah kilo alımı olarak benden önde… “Yarasın yavruma” deyip gülüyorum bende.
Geçen hafta başladığımız ve toplamda haftada birer gün, 3 haftadan, 6 saatlik doğuma hazırlık kursumuzun bu haftaki konusu çok güzeldi. Normal doğumla ilgili oldukça detaylı bilgiler verildi, sorular yanıtlandı. Ardından hastanenin doğum baş hemşiresi nefes egzersizi ve normal egzersizlerden gösterdi. Aklıma yatanları kenara not ettim, en sevdiğim de pilates topunun üzerinde yaylanmak 🙂 Biliyorum çok basit ama oldukça keyifli, tavsiye ederim. Hemşireyi o kadar sevdim ki “Doğumumu siz de yaptırabilirsiniz aslında” dedim gülerek. O da doktorumu sordu. Uzun yıllar birlikte çalıştığı ve hatta kendi oğlunun doğumunu yaptıran doktormuş benimkisi. “Ona her konuda güvenebilirsiniz” dedi, mutlu olduk.
Bir de ben bu hafta ne yaptım? Belki çok saçma gelecek ama hiç örgü bilmememe rağmen gittim bebe yünü ve şiş aldım. Öğle arası yürürken minik bir yün dükkanının önünden geçiyordum ve aklımda bebiş için elyapımı bir şeyleri hatıra olarak bırakmak vardı. Ben de soluğu dükkanda aldım. Ablaya aslında örgü bilmediğimi ama hamile olduğumu, en kötü kardeşimden öğrenerek atkı yapmaya çalışabileceğimi falan anlattım. O da yazık üzüldü herhalde halime. Neredeyse “Ben sana yelek yapıp, vereyim” diyecekti 🙂 Kardeşler arasındaki bu deriiiin farka bir kere daha hayıflanmadım desem yalan olmaz. Bir insanın kardeşi hem örgü, hem yağlı boya, hem ahşap boyama, hem takı tasarımı, hem… bir dolu güzel şey yapabiliyorken kendisi sadece onu izliyorsa bu biraz haksızlık oluyor. Neyse ki teyzesi ona pek güzel şeyler yapmaya başladı, yaşasın!
Kendime pilates kursu ararken size de sormak aklıma geldi. Ankara’da bildiğiniz pilates ya da yoga için iyi bir eğitmen var mı? Daha önce sadece 3 ay kadar pilates yapmaya çalıştım, onda da belimi ağrıtmayı başardığım için bırakmıştım. Yoksa ben pilates topu üzerinde yaylanmaya devam mı etmeliyim?
Haftaya da pek keyifli haberleri yazabilmek ümidiyle şimdilik hoşçakalın diyor, Tanla’nın elmalı kekini yapmaya gidiyorum.
Ahah! Demek doktorun “Kadınların çantasından korkulur ne zaman ne çıkacağı belli olmuyor.” dedi. Erkek bir doktor sanırım… Aynı zamanda esprili de…
Hamilelik sırasında sağlıklı bir kiloyu sürdürmene yardımcı olacak bazı yiyecekler şöyle:
– Müsli (İçine kuru üzüm, kuru kayısı, yer fıstığı ekleyebilirsin.)
– Peynir çeşitleri
– Kumpir (Peynir, bezelye tanecikleri, havuç tanecikleri ekleyebilirsin. Süzme yoğurt ile zenginleştirebilirsin.)
– Aşure (Süper, tam da mevsimi, malzemeleri ne kadar çeşitli ve bol olursa o kadar iyi)
– Haşlanmış yumurta, azıcık tereyağı ile pişirilmiş peynirli ve sebzeli omlet.
– Kepekli makarna
– Muz, üzüm, incir
– Evdeki tüm meyveleri blender’da çekerek karışık meyve suyu yapabilirsin.
– Salatalarına ceviz ve avakado ekleyebilirsin. Her ikisi de besin yönünden çok zengindir.
– Tam yağlı süt içebilirsin.
Örgü projende eminim ki başarılı olacaksın. Sevgiyle yapılan işler güzel sonuçlar verir çünkü. Atkının yanısıra battaniye de örgüye yeni başlayanlar için güzel bir proje olabilir. Küçük kare parçalar örüp, patchwork gibi dikerek birleştirebilirsin. El oyalar ve zevkli bir projedir. Denemelerinin fotolarını mutlaka beklerim.
Kendine çok iyi bak. Ayrıntılı ultrasonra bol şanslar
Sevgiler Esracım,
Tanla Merhaba,
Bir dolu güzel yiyecekten bahsetmişsin. Bir çoğunu tüketmeye gayret göstersem de bazıları aklıma ilk defa geldi, çok teşekkür ederim.
Örgü projemde nasıl gelişmeler yaşanır bilmiyorum ama en azından bebiş ilerde “iyi niyetli bir çalışma olmuş” diyebilir 🙂
Görüşmek üzere, sevgiler.
Sevgili Esra, yazından çok keyif aldım. Bebişiniz kime benziyordu, anneler hep kendine banzesin istiyor:)) sen kilo almamışsın ama neyseki bebeğin iyi çok şükür. Tanla’nın yazdığı liste çok güzel, uygulayabilirsen çok iyi olur. Ben sabahları bir bardak taze mandalina suyu içiyorum, içine de bir tatlı kaşığı pekmez süper oluyor. Pekmez sevmeyenler için güzel bir yöntem, pekmezin varlığını anlamıyorsun bile. Hem demir ve c vitamininin birbiri ile etkileşimi çok iyidir..
Sana ve bebeğine Güzel haftalar diliyoruz:))))
Merhaba Mervin, güzel sözlerin için çok teşekkürler. Tanla’nın listesi gerçekten çok güzel hem besleyici hem de rahatsız etmeyecek yiyeceklerden oluşuyor. Pekmez konusunda ben 16. haftadan beri büyük bir ilerleme kaydedip sabahları aç karnına 1 yemek kaşığı içiyorum. Kahvaltıda da aynen senin gibi 1 bardak mandalina suyu 🙂 Yoksa o kocaman ilaçları yutamıyorum zaten. Demek ki iyi bir şey yapıyormuşum.. Şekerimin düştüğünü hissettiğimde evdeysem pekmez yiyorum hatta eşim pekmeze saldırdığımı falan söylüyor ama bence biraz abartıyor 🙂
Kime benzeyeceği konusu gerçekten hoş bir sohbet oluyor gibi geliyor banada. Tabii ki hepimiz öncelikle bebişlerimizin sağlıklı olmasını istiyoruz ama ismiydi, kime benzediğiydi gibi konular da merak uyandırmayacak gibi değil.
Bizden de size kooocaman mandalina kokulu öpücükler..
Sevgili Esra,
Ben Tanla’nın listesine iki şey eklemek istiyorum. Biri avokado, diğeri taze hurma.İkisi de bir hayli kalorili, tanesi 300 kalori kadar ama bence mucizevi derecede besleyici gıdalar. Avokadoyu iyice olgunlaştıktan sonra ezip bol limon sarımsak ve zeytinyağı ile tüketebilirsin. Taze hurmanın da tam mevsimi. Hamileler için özellikle faydalı olduğunu okudum. Folik asit, demir ve bilimum şey yönünden zengin.
Pilates konusuna gelince. Hamileler için olan özel pilates dersine gitmeni tavsiye ederim. Ama benim önerebileceğim bir yer yok. sanırım Çayyolu civarında birkaç pilates stüdyosu var, oradan yola çıkabilirsin.
Merhaba Berrak,
Hurma konusunda çok şanslıyım çünkü neredeyse çıktığından beri Adanadan ve İzmirden hurma gönderiyorlar, her gün en az 1 bazen 2 yiyorum(içi çikolatalı gibi olanlarından) zaten bebiş hurmayı çok seviyor, demek ki iyi bir şey yapıyorum(z)
Avokadoyu hamilelikten önce birkaç sefer fırında patates cipsinin yanında yoğurda karıştırıp dipsos olarak tüketmiştim;sarmısağı hiç yiyemediğime göre bana dip sos yolları göründü, yanına da film açayım bari tam olsun 🙂
Çok teşekkürler önerilerin için.