Herkese yine kooooocamaaaan merhaba;
Bu hafta birazcık internetten kopuk yaşadım. Sadece cep telefonumdan birşeylere bakabildim, o da internetin çektiği kadar. Çünkü biz bayramda memleketteydik, yaşasın! Uşak, benim için bilmediğim şeyleri öğrenme, unuttuklarımı hatırlatma mekanı aslında. Kendi halinde küçük bir şehir olsa da insanları oldukça mutlu ve huzurlu. Bu da büyükşehir dertlerinden bir nebze olsun sıyrılabilmek demek aslında. Dolayısıyla temiz hava, ev yemekleri ve bolca neşe haftamızı güzelleştirdi. Adanalı olmama rağmen et yemekleri ile aram pek yoktur ancak bu hafta yediğim et ile demir depolarına sağlam bir katkı yaptım gibi geliyor.
Bu haftanın en güzel gelişmesi “mandalina suyu” oldu. Ne alaka demeyin. Normalde de çok sevdiğim ve midemi rahatsız etmeyen bu güzel içeceği yeniden hatırladım ve günde 2,3 bardak içerek hem c vitami aldım (olası rahatsızlıklara tedbir oldu) hem de ilaçlarımı daha kolay yutabilme imkanına kavuştum, çok mutluyum.
Karnım sanırım artık dikkatli gözlerden kaçmıyor. Hele ki yaşlı teyzelerin… Genel olarak ilginin bende ve sağlığımda olması durumu beni biraz şımartmış olabilir tabii ki. O da azıcık olsun değil mi 🙂
Uşaktayken göbeğimdeki kaşınmalar durdu, sanırım Ankara’nın kuru havasına göbeğim de eşlik etmek istemişti bu sefer. Ben yine kremime devam ettim. Çatlak önleyici bir jeli yeni almış olsam da Çanakkale Küçükkuyu’daki Zeytinyağı Müzesinden aldığım zeytinli kremden şimdilik daha memnunum.
Bu hafta henüz haber verdiğim bir lise arkadaşım habere çok sevindi ve bana bir sürü soru sordu; hazır mıyım, adını ne düşünüyorum vs. O sordukça ben de düşünmeye başladım. Sanki öncesinde hiç düşünmemişim gibi… Bilen kişi olmama henüz çok yolum var ama bebek sahibi olma yolunda adımlarını sıklaştıran birine cevaplar verebildiğim de mutlu oldum.
Sizi bu hafta meraklı teyzemizden mahrum bırakacağımı düşünüyordum ki, arabadan inip eve doğru ilerlediğimizi görünce kapıya çıkıp; önce ağır taşımamamı istedi. Sonra da “o elindeki kutuda kedi mi var yoksa?” dedi. “Evet” deyince dehşetle “Yok artık, o kedi sana yasak” dedi. Biliyorum ciddi söyledi ama ben güldüm öylece. Hani ciddi alınacak bir tarafı yoktu benim gözümde. Neyse içine su serpecek gerekli cevabı eşim verdi. Neyse ki onay aldık kedimiz için…Yoksa maazallah bizim Lokum kapıda kalacaktı 🙂
Önümüzdeki hafta doktor kontrolümüz, dörtlü tarama var. Heyecanlıyım(z) çokça. Cinsiyeti ile ilgili o kadar çok soru ve yorum geldi ki ben yine gülümsemekle ve her şeyin hayırlısı demekle yetiniyorum.
Herkese en güzel haftalar, en tatlı (mide bulantısız) sabahlar ve bol güneşler (az soğuklar) diliyorum. Önümüzdeki hafta da güzel haberleri paylaşmak üzere bıdıştan selamlar, sevgiler…