Bugün Can’ın rutin 9. ay ziyareti için doktordaydık. Boyu 29.25 inches (74.3 cm), kilosu 19.6 lbs (8.81kg) ve kafa çevresi 45.2cm çıktı. Bu ölçülerle Can, boyda %80, kiloda %31 ve baş çevresinde %48’lik dilime girdi. Anlayacağınız uzun-ince bir bebek. Küçük bir not: uzunluğu inches üzerinden takip eden doktorların kafa çevresini cm üzerinden ölçmesi beni şaşırtıyor…

Aylar geçtikçe doktora sorduğumuz sorular azalıyor. Sanırım bebekli yaşama alışıyor olmamızdan kaynaklanıyor bu durum. Bu ay sorduğumuz sorular uyku düzeni (şaşırmadınız değil mi?),  diş bakımı ve görme ile ilgiliydi:

Uyku Düzeni

– Puerto Rico tatilinden beri Can’ın uyku düzeni çok bozuldu. Tatilden önce Ferber Yöntemi’ni uygulamış ve başarılı olmuştuk. Can, yatağına bıraktıktan sonra, en fazla 10-15 dakika içinde kendi kendine uyuyordu. Tatil dönemi ve sonrasında, karyolasının parmaklıklarına tutunarak ayağa kalkmaya başladı. Başlangıçta, ayağa kalktıktan sonra nasıl oturacağını bilmediği için düşüyor ve başını yatağın kenarlarına çarpıyordu. Boğulma riskinden ötürü, yatakta bumper pad kullanmadığımızdan, ayağa kalktığını duyar duymaz, tehlikeli bir biçimde düşmesin diye, yataktan almaya başladık. Sonra da tekrar uykuya geçmesi için aramızda uyutmaya başladık. Şimdilerde, ayağa kalktıktan sonra kolay kolay düşmüyor. Güvenli bir şekilde oturmayı öğrendi. Ama maalesef bizim yatağımızda uykuya geçmeye alıştı. Gece her 30-60 dakikada bir kalkıyor ve ağlıyor. Bu durumu düzeltmek için ne yapmalıyız?

DR – Can’ın sık aralıklarla uyanmasının sebebi, her uyandığında, uykuya daldığı zamanki koşulları bulmak istemesi. Her insan uykusunda zaman zaman uyanır. Yetişkinler ve büyük çocuklar, gece uyandıklarına, belki tuvalete gider, belki bir bardak su içer ya da yataktan hiç kalkmadan yastıklarını düzeltip, kendilerini uykuya tekrar daldırmayı bilirler. Bebeklere de bunu zaman içinde öğrenirler. Ancak bebek büyüdükçe, çevresindeki koşulların daha çok farkına varmaya başlar. Can artık uyandığında, kendi başına uykuya dalmak zorunda olmadığını biliyor. Çünkü her ağladığında yanına koşup, onu kendi yataklarına alan ebeveynleri var. Böylesi Can’ın daha çok hoşuna gidiyor. O yüzden tercihini bu yönde kullanıyor.

Can daha önce kendi kendine uyumayı başarıyordu. Demek ki şimdi de bıraksanız kendi başına uykuya geçebilir. Sizin bebeği kendi yatağına koyup, uzaklaşmaya ihtiyacınız var. Bence ebeveynlere zor gelen konu, bebeğin biraz ağlayarak uykuya dalacağı düşüncesinden çok, bebeğin ağlamasını duyuyor olmak. En kıymetlileri olan bebeğin ağlaması, ebeveynleri üzüyor. “Ağlamasın da ne olursa olsun” diye düşünüyorlar.

Bebeğinizi monitör ile kontrol ediyorsanız, bebek uyandığında ses yerine ışıkla sinyal veren monitörler var. Böylece ağlama sesini duymadan, bebeği monitörden kontrol edip, ihtiyacı varsa hemen yanına gidebiliyorsunuz.

– Ne yapmamız gerektiğini anladık. Ancak yakında Türkiye’ye uzun süren bir seyahate gideceğiz. Can’ın uyku düzeni yeniden bozulacak. Ferber Yöntemi’ni eve dönünce denesek daha iyi değil mi?

DR- Uyku alışkanlığının düzelmesi için beklememenizde fayda var. Can küçükken, Ferber Yöntemi ile kendi kendine uykuya geçmesini öğretmek belki 4-5 gün sürerdi. Şimdi 9 aylık oldu. Büyüdükçe direnci artacak ve kendi başına uyumaya alışması daha uzun zaman alacak. Bu nedenle, düzgün uyuma alışkanlığını kazandırmak için, hemen harekete geçmenizi öneririm. Türkiye’de ise kendi başına uykuya geçtiği düzeni korumanızı öneririm.

– Amerika ile Türkiye arasında 8 saat fark var. Bu değişimin uyku saatlerini şaşırtmasını nasıl engelleriz?

DR-  Seyahat sebebi ile uyku saatlerinin şaşırmasını engellemek için, seyahat etmeden önceki 1 hafta boyunca, Can’ın gece uykusuna yatış saatlerini yavaş yavaş öne çekin. Burada olduğunu sürede belki normal zamanından daha erken kalkabilir, ancak Türkiye saatine uyum sağlaması kolaylaşacaktır. Gündüz uykularını da bu mantıkta düzenlemekte fayda var. Eğer vardığınız zaman, burada gece saati iken Türkiye’de gündüz saati ise, Türkiye’de gece vakti gelene kadar onu uyutmamak için elinizden geleni yapın. Oyun oynatmak ya da güneşli havada dışarıya çıkarmak faydalı olacaktır. Güneşli havada bulunmak, bebeğin biyolojik saatini düzenlemesine yardımcı olur. Yetişkinler böyle büyük zaman dilimi değişikliklerine yaklaşık 2-3 günde adapte olurlar. Can’a da en az o kadar süre verin.

Diş Bakımı

Can’ın şu anda alt ve üst damağında da ikişer dişi çıktı. Diş bakımı konusunda ne önerirsiniz?

DR-  İlk diş doktoru (pediatric dentistry) ziyaretini genelde 1-2 yaş arasında öneriyoruz. Bu zamana kadar dişlerin bakımını evde yapmanızı öneririm. Bebeklerin diş bakımına mümkün olduğunca erken başlamakta fayda var. Çünkü bebek, anne sütü dışındaki besinleri almaya başladığında, artıkların ağızda birikerek dişi çürütmesi ihtimali var. Bu anlamda, bebeği içinde mama olan biberonla uyumaya alıştırmamakta fayda var. Diş temizliği ise, günde 2 defa, gazlı bez/su ya da yumuşak bebek fırçası ile yapılabilir. Bu sırada çok az miktarda fuloridli diş macunu kullanılabilir.

Can dişlerini göstermek için bile ağzını çok zor açıyor. Fırçalamaya nasıl alıştıracağız?

DR- Bundan dolayı endişelenmeyin. Amaç erken yaşta diş temizliğine alıştırmaktır. Zannetmeyin ki bu konuda sorunu bir tek siz yaşıyacaksınız. Diğer ebeveynler de aynı durumda. Şimdilik yapabildiğiniz kadar temizleyin. Zamanla düzene girecektir.

Görme

Can son dönemlerinde gözlerini sıkça oğuşturuyor. Bazen bir oyuncağa erişmeye çalışırken, oyuncak yerine havayı yakalıyor. Ben de babası da gözlük kullanıyoruz. Acaba gözleri bozuk olabilir mi? Bunu nasıl anlarız?

DR- Her rutin ziyaretinizde, sizin de bildiğiniz gibi, Can’ın gözlerini kontrol ediyorum. Bunu şöyle yapıyorum:

  • Öncelikle gözlerde enfeksiyon, alerji, akıntı ya da göz pınarlarında tıkanıklık gibi durumların olup olmadığına bakıyorum. Göz bebeklerinin aynı boyutta olup olmadığını ve göz kapaklarında düşüklük olup olamadığını kontrol ediyorum. Gözlerin, kapakların ve kirpiklerin pozisyonunu kontol ediyorum.
  • Elime aldığım ışık veren alet kapalı iken, bu aleti, Can’ın gözleri önüne getiriyor ve bir yönden öbürüne doğru hareket ettiriyorum. Her iki gözün de aleti aynı şekilde takip edip etmediğine bakıyorum.
  • Odanın ışıkları kapalıyken, Can’ın gözüne ışık tutuyor ve gözlerinin ışığa nasıl tepki verdiğine bakıyorum. Işığa normal olmayan bir tepki verirse, bu katarakt gibi bir sorunun habercisi olabilir.

Bu muayenelerde bir soruna rastlamazsam, genelde endişelenecek herhangi birşey yoktur.

Oyuncaklarına erişmeye çalışırken yönünü şaşırması ise hem görme kaabiliyeti hem de el koordinasyonu ile ilgili. Doğumda bebekler dünyayı bulanık görürler. Görme yetileri zaman içinde gelişerek,  yaklaşık 12. ayda yetişkinlerinki kadar iyi olur. Can daha 9 aylık olduğuna göre, görme ve koordinasyon problemi zamanla düzelecektir.
——————–

Sorularımıza doyurucu cevaplar aldıktan sonra doktorumuza teşekkür ettik. Doktor fiziki muayenesini yaptı ve grip aşısının ikincisini olması için hemşireyi gönderdi. Can biraz ağladıktan sonra sütünü içerek sakinleşti. Doktorumuzdan ayrılarak evimizin yolunu tuttuk.

Tanla Bilir

Merhabalar! Adım Tanla. Web tasarımcısı ve BebekveBen'in kurucusuyum.
BebekveBen çocuk bakımından öte ebeveynlik, kadın olmak, birey olmak, yurtdışında yaşam, seyahat, yemek, ürünler, eğitim, sağlık gibi hayatın içinden pek çok konunun paylaşıldığı, ailelerin buluştuğu, soru sorduğu, dileyenlerin konuk yazılarla katkıda bulunduğu ve deneyimlerini paylaştığı bir platform... Bize eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Beyonce ile Benim Doğumumun Ortak Noktaları

Çocukların Hayal Gücünden Oyuncak

Hayal Gücümden Oyuncak Yap Bana