Dün 18 ay rutin ziyareti için Can’ın doktorundaydık.Önce rakamlarla başlayalım. Can’ın boyu 33,75 inches (83.82cm), kilosu 24,10 lbs (10,88kg) ve baş çevresi 48,25cm çıktı. Bu ölçülerle boyda %85, kiloda %33 ve baş çevresinde %75’lik dilime girdi. Kısaca uzun boylu ve zayıf bir bebek olmaya devam ediyor.
Bu ziyaretimizde doktorumuza bayağı bir soru sorduk. Sağolsun hepsini detaylı bir şekilde açıkladı. İşte sorularımız:
Can önceki aylarda daha çok kelime konuşuyordu. Son bir-iki ayda sanki kelime sayısı azaldı. Yine konuşuyor ama kelimeler yerine anlamsız sesler çıkarıyor ya da isteklerini anlatmak için beden dilini kullanıyor. Bunun nedeni ne olabilir?
DR- Can emzik ve biberonu yoğun olarak kullandığı için oral (ağızla ilgili) ihtiyaçlarını bu şekilde tatmin ediyor. Bu nedenle kelimelere ihtiyaç duymuyor. Konuşmasının gelişmesi için emzik ve biberonu en kısa sürede bırakmanızı tavsiye ederim. Bunları bırakmak için birkaç hafta arayla birer gün seçin. Örneğin bu hafta sonunda biberonu, iki hafta sonra da emziği bırakmayı hedefleyin. O günler geldiğinde emzik ve biberonları ortadan kaldırın ve bir daha asla ortaya çıkarmayın. Bebeğiniz belki 3-4 gün şikayetçi olacaktır. Ama sonra mutlaka alışacaktır.
Bu aralar yemek konusunda da sorunumuz var. Sebzeleri hemen hiç yediremiyoruz. Diğer yemekleri de isteksiz olarak yiyor. Bugün ölçülen kilosuyla da bunu teyit etmiş olduk. Bu konuda bir tavsiyeniz var mı?
DR- Bu yaştaki çocukların yemeklerde seçici olduğu doğrudur. Bu konuda sizin anne-baba olarak göreviniz Can’ı yemek yeme konusunda eğitmektir. Amerika’da ebeveynlerin hatalı olarak yaptığı bir uygulama her konuda çocuğa fikir sormaktır. Çocuğun “Yemek yiyecek misin?, Bunu yer misin?” gibi sorulara ihtiyacı yoktur. Bunun yerine yapmanız gereken, yemek zamanlarında sofrayı kurmak, çocuğu oturtmak ve kendiniz de yerken “Mmm. sebzeler çok güzel olmuş.” gibi cümleler kurup, bebeği sebze yemeye özendirmektir. Bir diğer husus da, belki yine aynı noktayı vurgulayacağım ama, hala biberon kullanması Can’ı değişik yemekler denemek konusunda tembel yapıyor. Çünkü yemek yemediği zaman çok sevdiği sütten biberonla verileceğini biliyor. Emziği/biberonu en kısa zamanda bırakın.
Can inek sütü içmeye başladı. Ancak özellikle gece uykuları arasında süt istediğinde, ısıtma sorunu oldmadığı için devam sütü (formula) vermeye devam ediyoruz. Devam sütünün zararı var mı?
DR- Devam sütü bebeğin ihtiyacı olan vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş bir besindir. 1 yaşın altında anne sütüyle beslenmeyen bebeklere devam sütü önerilir. Ayrıca inek sütü alerji yapma riski olan bir besin olduğu için 1 yaşın altındaki bebeklere tavsiye edilmez. 1 yaşın üzerindeki bebekler kendileri için gerekli olan vitamin ve mineralleri katı gıdalardan da alacağı için devam sütü vermeye gerek yoktur. Ancak zararı olduğu da söylenemez. Sadece devam sütü inek sütüne göre daha pahalı bir besindir. Bir-iki yaş aralığındaki bebeklere tam yağlı inek sütü verilmesi gerekirken, 2 yaşından sonra az yağlı süte geçilebilir.
Can’ın sırtında, omurgasının alt tarafındaki bir parça derinin rengi doğumunda beri hafif sarımsı. Bu zamana kadar geçer diye bekledik, ama, geçmedi. Sizce bir sorun var mı?
DR- (Muayeneden sonra) Bunlar Mongolian Spot adını verdiğimiz oluşumlardır. Bebek anne karnında gelişirken derinin oluştuğu sırada, deriye renk veren bazı hücreler derinin alt tabakalarında hapsolarak bu tarz rengi yaratır. Özellikle omurganın son kısmında görülen bu tarz değişik renkli hücreler tamamen normaldir. Çoğunlukla çocuk okul çağına geldiğinde yok olur.
Sünnet: Doktor fiziksel muayene sırasında Can’ın sünnet derisi bölgesinin oldukça dar olduğunu (Phimosis-Fimozis) ve bu darlığın ilerleyen yaşlarda idrar kanallarında basınç yapıp, böbreklere kadar yansıyan bazı rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti. Yenidoğan bebeklerde sünnet derisinin genellikle geriye çekilemez durumda olduğunu, bu nedenle geriye çekmek yönünde zorlanmasının çatlaklara yol açacağını bize söylemişlerdi. Bebek büyüdükçe bu darlık kendiliğinden azalıp, 1 yaşındaki bebeklerin %50’sinde, 3 yaşındaki çocukların %90’ında ve 17 yaşındaki çocukların %99’unda sünnet derisi geriye çekilebilir duruma geliyormuş. Can’ın henüz zamanı olmakla beraber, doktorumuz sünnetin genel faydaları nedeniyle iyi bir opsiyon olabileceğini söyledi. Amerikan Pediatri Akademisi’nin sünneti her erkek için mecburi bir operasyon olarak tavsiye etmediğini, bununla beraber, sünnetin sağlık açısından pek çok faydası olduğundan bahsetti.
Biz de doğumdan hemen sonra sünnet yaptırmayı hedeflediğimizi, ancak yöntemine karar vermeye çalışırken (Amerika’da birden fazla yöntemle sünnet yapılıyor.) hızlı hareket etmediğimiz için uygun zamanı kaçırdığımızı anlattık. Sanırım en kısa zamanda sünnet yaptırmak şart oldu. Ancak Can’ın yaşında sünnetin genel anestezi altında yapılıyor olması beni korkutuyor. Artık bir şekilde dayanacağız herhalde… Sünnet düğünümüzü de Türkiye’ye gidince yaparız 🙂
Doktor muayenesinden sonra, Can rutin aşılarından Hepatit A aşısını ve mevsim itibarıyla zamanı gelmiş olan grip aşısını oldu. Doktordan ve hemşireden çekinme ve ağlama durumu devam ediyor. Ancak bizim kucağımıza gelir gelmez sustu. Bu nedenle ağlamanın aşıdan değil, bebeklerde görülen ayrılık kaygısı olduğunu tahmin ediyorum. Bir sonraki rutin ziyaterimiz olan 2.yaş ziyaretinde görüşmek üzere…