Bugün prematüre doğan kızının gelişiminden endişe eden okurum Hilal’in sorusunu yanıtlıyorum. Hilal 34 haftalık doğan kızının bazı gelişim aşamalarında geç kaldığından endişelense de, konu aslında çocuk yetiştiren annelerin yaşadığı genel endişelerle ilgili. Gelin sorusunu Hilal’in kendi cümleleriyle dinleyelim…
—————
Benim bebeğim prematüre olarak, 34.haftada, 1600 gram doğdu. Normal ayında doğmuş olan ve kızımdan 5 ay küçük olan çocuk kendi ayakkabısını giyiyor, yemeğini kendi yiyor, tuvaletini söylüyor ve gidip yapıyor. Şu anda benim kızım 3 yaşında ve bunları hala yapmıyor. Ne yapmalıyım? Çok endişeleniyorum.
Hilal merhabalar,
Kızının gelişimini yakından takip ediyor olman çok güzel. Hepimizin çocuk yetiştirirken kafamızda türlü sorular oluşuyor. Bu soruların yanıtlarını doğru kaynaklarda aradığımıza emin olmalıyız. Öncelikle çocuğunun rutin doktor muayenelerini yaptırdığını, gelişimiyle ilgili konularda doktoruna danıştığını ve doktorunun kızının gelişimi konusunda bir sorun görmediğini tahmin ediyorum. Bir sorun görseydi sizi mutlaka uyarırdı. Yanılıyorsam lütfen beni düzelt.
Kızının 34. haftada prematüre olarak doğduğunu belirtmişsin. Prematüre bebeklerin gelişimi konusunda daha önce bir yazı yazmıştım. Çok özetle, prematüre bebeklerin gelişim aşamalarını düzeltilmiş yaşa göre takip etmek gerekir. Çünkü erken doğan bebekler, anne karnının içinde tamamlayacakları haftaları dışında tamamlar. Bu nedenle erken doğdukları hafta sayısınca geride gelmeleri normaldir.
Prematüre bebekler boy ve kilo olarak daha ufak dünyaya gelir. Motor gelişiminde tam zamanlı doğan akranlarından geri kalabilirler. Motor gelişimini ikiye ayırıyoruz: Büyük ve küçük motor gelişimi. Büyük motor gelişimi deyince, bebeğin oturması, emeklemesi ve yürümesi gibi vücuttaki büyük kasları etkileyen gelişmeler anlaşılır. Küçük motor gelişimi deyince de vücuttaki küçük kasları etkileyen, çoğunlukla el, parmak, göz koordinasyonunu gerektiren gelişmeler anlaşılır. Prematüre bebekler kavramsal gelişimlerinde daha az geri kalırlar.
Prematüre bebeklerin gelişim aşamalarında ne zaman tam zamanlı doğan bebekleri yakaladıklarına dair tıpta bir fikir birliği yoktur. Kimi doktorlar okul çağına kadar, kimi doktorlar 2 ya da 3 yaşına kadar yaş düzeltmesi yaparlar. Çoğunluğu 2 yaşını temel olarak kabul edip, 2 yaşına kadar gelişime bakarken düzeltilmiş yaşın kullanılması gerektiğini söyler.
Senin kızın 34. haftada dünyaya gelmiş. Bu nedenle motor gelişimi özellikle ilk 2 senede 40 haftayı doldurarak doğan bebekleri 6 hafta geriden takip etmiş olabilir. Bu prematüre doğan bebeklere özgü, çok normal bir durum. Şu anda kızın 3 yaşında. Kimi doktorlar 3 yaşına kadar da düzeltilmiş yaşın kullanılması gerektiğini söylüyorlar. Prematüre doğan çocukların gelişimi konusunda düzeltilmiş yaş hususunu mutlaka dikkate almamızda fayda var. Ancak benim bu yazımda ifade etmek istediğim konu biraz daha farklı olacak.
Benim Çocuğum, Benim Kültürüm
Oğlum Can’ı benim ilk çocuğum. Oğlumu büyütürken benim de aklımda pek çok soru oluştu. Tecrübesizlikten endişelendiğim Anlar oldu. Can uzun boylu, istatistiki ortalamaların altında kilosu olan ve yemekleri keyfince yiyen bir çocuk. Ayrıca yaşıtlarına göre geç konuştu. Geçmişte kilo ve dil gelişimi konusu beni endişelendiriyor ve her doktor ziyaretimizde doktorlarımıza (bir muayenehanede birden fazla doktor takip ediyor) kilosunun normal olup olmadığını, dil gelişimi konusunda ne yapmamız gerektiğini soruyordum. Doktorlarımız Can’ı kontrol edip, sağlıklı olduğuna kanaat ettikten sonra, “her çocuğun gelişiminin farklı olduğunu” çokça tekrarladılar. Kimi bebekler daha önce yürür, kimisi daha geç konuşur. Hızlı emekleyen bir bebek geç yürüyebilir, henüz yürümeyen bir bebek çok güzel konuşabilir. Biz Türkiye’de hep “fıstık gibi, boğum boğum çocuk makbuldür.” yanılgısına kapıldığımızdan ya da her konuda yaşıtlarıyla kıyaslama çok yaygın bir kültür olduğundan buna alışmamız zor oldu. Ancak sonunda çocuk gelişiminin pek çok farklı yönü olduğunu, tek boyutlu değerlendirilmemesi gerektiğini anladık. Can’ı büyütürken “her çocuğun gelişiminin farklı olduğu” sık sık kendime hatırlattığım bir cümledir.
Bizim ülkemizde, çocuk gelişimi söz konusu olduğunda anneler arasında çok ilginç bir kıyaslama kültürü var. Anneler biraraya geldiğinde sohbet konusu mutlaka çocuklardan açılır ve “Benim çocuğum şu yaşta bunu yapıyor, Aaa seninki yapamıyor mu?” gibi cümleler sarf edilir. Oysa çocukları bu şekilde kıyaslamak çok doğru olmaz.
Şimdi seni kızının gelişimi konusunda ciddi olarak düşünmeye davet ediyorum. Kızın zamanı geldiğinde oturmayı öğrendi, emekledi ve yürüdü. Önce anne-baba-mama dedi, şimdi de muhtemelen gayet güzel konuşuyor öyle değil mi? Sizinle ve çevresindeki insanlarla iletişim kuruyor, oyunlar oynuyor. Muhtemelen 3 yaşın getirdiği tüm renkleri ailenize yaşatan bıcır bıcır bir kız çocuğu… (Bu konularda endişen olduğunu ifade etmediğin için bu şekilde tahmin ediyorum. Lütfen yanılıyorsam affet.)
Senin şu andaki düşüncen kızının kendi ayakkabısını giymemesi, yemeğini kendi yememesi ve tuvaletini söylememesi öyle değil mi? O zaman kendini asla yanlız hissetmemeni ve endişelenmemeni öneririm. 3 yaşındaki çocuğuyla bunları yaşıyan ilk aile ne sizsiniz ne de son aile siz olacaksınız.
3 yaşındaki bir çocuk ayakkabısını giyemeyebilir. Bu biraz da alıştırmayla ilgilidir. Kızının kendi ayakkabısını giymesi için fırsat yarattınız mı? Yoksa evden çıkarken sabırsız davranıp ona hep siz mi giydirdiniz? Kızının ayakkabıları yaşına uygun, kolayca giyip çıkarabileceği şekilde cırtcırtlı mı? Yoksa şu anda yapamayacağı şekilde bağcıklı mı?
Yemek yedirmekte aynı şekilde… Yemeği hep ağzına mı verdiniz? Hiç fırsat verip kızının önüne tabağı ve kaşığı koyup kendi yemesini beklediniz mi? Yemeği kendisinin yemesi konusunda sabır gösterdiniz mi? Kendi başına düzgün bir şekilde yemek 1-2 günde gelişecek bir beceri değildir. İlk başlarda kaşığı zor tutacak, çokça yere dökecek, üzeri kirlenecek, ama bir gün başaracak.
Tuvalet konusu da bambaşka bir konu. Şu anda 4 yaşındaki oğlum uzunca bir müddettir gündüzleri tuvaletini söylüyor ve tuvalete kendi gidiyor. Ancak geceleri tuvalete gitmeye alışamadı. Çok derin uyuyor. Bu nedenle yakın zamana kadar bez bağlıyorduk. Son 1 aydır kendisinin de isteğiyle bezsiz yaşamayı deniyoruz. Çokça kaza oluyor, çamaşır makinası her gün çalışıyor. Ama asla kızmıyoruz, yılmıyoruz, sabırla bu sürecin tamamlanmasını bekliyoruz.
Bebek gelişim milatları sadece bir yol göstericidir. Bir çocuk bir iki hareketi akranlarından biraz geç yaptı diye endişelere boğulmamak gerekir. Hele ki kendi çocuğunun marifetlerini ballandıra ballandıra anlatarak kişisel tatminini o yönde sağlayan arkadaş ve akrabaların bu tür sözlerine kulak tıkamakta fayda var.
Kanaatimce senin hassas olduğun konu kızının prematüre doğmasıyla ilgili. Ancak kızın 3 yaşına geldiği ve diğer gelişim adımlarında bir sorun olmadığını tahmin ettiğim için, prematüre doğmaktan kaynaklanan durumları muhtemelen geride bırakmak üzere olduğunuzu söylemek isterim. Bu aşamadan sonra sizin yaşadığınız durumlar tam zamanlı doğan bebeklerin yaşadığı gelişim adımlarından farklı değildir. Dilersen bunları bir kere daha çocuk doktorunuza sorarak emin olabilirsin.
Biz Türk annelerinin çocuk büyütürken biraz rahatlamaya ihtiyacı var. Ancak rahatlamak gözlerimizin kapalı olduğu anlamına gelmiyor elbette. Çocuğumuzun gelişimini mutlaka takip edeceğiz. Bir bebek/çocuk fiziksel ve kavramsal gelişim milatlarının hepsinde aylarca geri kalıyorsa o durumda doktorumuza danışacağız. Doktorumuz herşeyin yolunda olduğunu söylüyorsa ve çok endişeliysek gerekirse bir doktorun daha görüşünü alacağız. İkinci doktor da herşeyin yolunda olduğunu söylüyorsa rahatlayacağız. Endişelerle çocuk büyütmeyeceğiz.
Sonuç olarak kendini rahatlatmanı, kızını kendi başına yemek yemek, ayakkabı giymek, tuvalete gitmek yönünde teşvik etmeni, ona bu konularda pratik yapması için fırsat yaratmanı tavsiye ederim. Bu konularda sabırlı olmalısın. Israrcı olmak, hazır olmadığı bir konuda çocuğu zorlamak hem seni yıpratır, hem de çocuğunu üzer. Bunun tam tersine, çocuğunun doğal olarak merak ettiği, denemek istediği konularda yapamaz, döker, kirletir diye engel olmak, bu işleri onun yerine yapmak da gelişim açısından olumsuzdur. Kendine ve çocuğuna güven. Yeterince fırsat verildiğinde ve zamanı geldiğinde çocuğun bu hareketlerin hepsini yapacaktır.
Sizleri kucaklıyorum.
Sevgiler,
Önemli Not: Bu blogdaki yazılar bir anne olarak şahsi tecrübelerimden oluşmaktadır. Doktor veya tıbbi ehliyete sahip bir kişinin tavsiyesi niteliğinde değildir. Lütfen sağlık konularında karar vermeden önce sağduyunuzu dinleyin ve doktorunuza danışın.