Biz ebeveynlerin gayet iyi bildiği gibi, bebek ürünleri biraz nankör. Bebekler hızla büyüyünce, onların da miadları doluyor. Can 1 sene boyunca Chicco Keyfit 30 Infant Car Seat (araba koltuğu) ve Maclaren Easy Traveller Stroller(araba koltuğu altlığı)‘ı tepe tepe kullandı.

Chicco Keyfit araba koltuğu az kahrımızı çekmedi. Şehir içinde her araba yolculuğunda kullanmamızın yanısıra; Florida, Puerto Rico, Türkiye ve Kanada gezilerimizde de bize eşlik etti. Uçaklarda oradan oraya atıldı. Yine de bana mısın demedi. Kaç defa üzerine birşeyler döküldü, çiş ve kaka kazaları oldu. Kolayca temizlendi.

Maclaren Stroller ise hafif ve küçük çerçevesiyle kolay taşınıp her yere sığdı. Geniş alt sepetine bir orduya yetecek kadar eşya doldurduk. Onun sayesinde hiçbirşeyi elimde taşımak zorunda olmadan heryere rahatça gidebildim.

Ancak son döndemde Can araba koltuğuna sığmıyordu. Biz de yeni bir araba koltuğu ve puset arayışına girdik. Şu yazımda anlattığım gibi, araba koltuğunda Britax Frontier 85 Combination Booster Car Seat’i tercih ettik.Yeni araba koltuğunu iki-üç gün önce arabamıza bağladık. Ne büyük bir değişiklik! Can resmen nefes almaya başladı. Yeni araba koltuğumuz şu anda bol bol yayılmasına izin verecek kadar kocaman. Can’ın seneler boyunca kullanacağını umuyoruz.

Bugün Can, araba koltuğunun biberon/içecek koyma yerini bizzat test etti. Biberonunu kendi başına koltuğun yanındaki özel bölümlere yerleştirmekten ve oradan tekrar alıp suyunu içmekten büyük keyif aldı. Hatta emziğini bile yüz defa aynı bölüme koyup-koyup çıkardı. Sanırım büyük adam oldum zannediyor ve bu başarısından kendince gurur duyuyor.

Puset konusundaysa, her zamanki gibi, almadan önce detaylı bir araştırma yaptım. Araştımalarım BabiesR’us’a yaptığımız ziyaretle başladı. Showroom’daki tüm pusetleri Kuzey ile beraber tek tek inceledik. Can’ı içlerine oturtarak sürüş rahatlığını test ettik. Sonunda seçeneklerimizi birkaç modele indirgedik.

Evde yaptığım araştırmada ise güvenlik, kullanım kolaylığı, kullanma süresinin uzunluğu, hafiflik ve müşteri yorumları gibi kriterleri araştırdım. Fiyat ve estetik gibi unsurları da göz önüne almayı ihmal etmedim. Sonuçta “Britax B-Agile Stroller” açık farkla öne geçti. İşte değerlendirmelerim:

Ürün Özellikleri

Güvenlik ve Müşteri Yorumları

Amazon.com’da yaptığım incelemede, Britax B-Agile‘ı tercih eden 116 müşteriden 113’ü 3 yıldız ve yukarısında vermiş (%97 müşteri memnuniyeti).

Olumsuz yorumlarda görebildiğim kadarıyla tekrar eden bir problem yok. Bir kişi bağlanma mekanizmasının zor açılıp kapandığından bahsetmiş. Ancak şimdilik bir zorluk yaşamadık. Bir diğer olumsuz yorumsa, sepet kapasitesinin küçük olmasıyla ilgili. Aşağıda anlattığım gibi, aynı sorun benim de gözüme çarptı. Ancak bugüne kadar herkesin %100 memnun kaldığı bir ürün görmedim. Her üründe illa bir problem oluyor.

Ürün Testi

Ağırlık – B-agile’ı ilk kullandığımda dikkatimi çeken şey çok hafif olması. Can üzerinde olmasına rağmen, neredeyse tek parmakla itilerek manevra ettirilebiliyor.

Manevra – Tekerlekleri çok rahat her yöne dönüyor. Spor yapılırken ön tekerlek sabitlenerek düz gitmesi sağlanabiliyor. Pusetle beraber eğimli zeminlerde durulduğunda ise, kaymayı engellemek için, arka tekerlekte ayakla basılarak açılıp/kapanan bir sabitleme mekanizması var.

Eşya taşıma – B-agile’ın bence en olumsuz yönü alt sepetinin dar olması. Henüz denemedim, ama, benim her zaman patlayacak kadar dolu olduğu için ağzı kapanmayan bebek çantam, sepet bölümüne pek sığmayacakmış gibi.

Yükleme kapasitesiyle ilgili diğer bir sorun da sap kısmıyla ilgili. Maclaren’ın 2 sapı olduğu ve saplar yukarıya doğru kıvrık olduğu için, saplara poşetlerimizi asabiliyorduk. B-agile daha çok jogging yapan ebeveynler için tasarlanmış olduğundan sapı bir bütün halinde. O nedenle bir poşet ya da çanta asılması mümkün değil. Aslında bu kısıma kanca gibi bir aparat alınarak üzerine çanta gibi şeyler takılabiliyor. Ancak bu aparatı almanın gerekli olup olmadığına sonra karar vereceğim.

Katlama – Maclaren biraz zor katlanıyordu. İlk kez kullanan birinin bir bakışta anlaması zordu. B-Agile’ın ise katlama kolaylığına bayıldım. Bebeğin oturduğu yerdeki bezden yapılmış kolu kendinize doğru çekerek bir hamlede katlayabiliyorsunuz. Katlandıktan sonraki boyutu elbette Maclaren kadar küçük değil. Ama Can da artık eskisi kadar küçük değil. Olacak o kadar diyorum.

Temizlik – Puseti kullandığımız ilk gün, pikniğe gittik. Can muhallebisini yerken doğal olarak pusete ellerini sürdü. Islak mendille silince leke falan kalmadı. Bence çok önemli bir özellik.

Aksesuarlar – Pusetin aksesuarlarına gelince… Bizim oturduğumuz yer oldukça sıcak olduğu için güneşten korunma ekstra önem arzediyor. Her ne kadar kendi tentesi gördüğüm tüm diğer bebek arabalarından çok daha geniş olsa da, ultraviolet ışınlarının çok zararlı olduğu günümüzde, işi şansa bırakmak istemedik. Can’ı hem güneş ışınlarından, hem de sinek gibi haşerattan koruyacak bu tenteyi aldık. Tente, delikli yapısıyla sağlıklı bir havalandırmaya da izin veriyor.

Son olarak, büyüyen bebeğimizin ihtiyaçlarını düşünerek, biberonunu, bardağını ya da ufak atıştırmalıklarını koyabileceği bir tepsi de aldık. Bebeği / çocuğu pusetten rahatça indirmek istediğinizde, bu tepsi, bir tuşa basılarak kolayca pusetten ayrılabiliyor.

Firmanızın ve ürünlerinizin BebekveBen’de tanıtılmasını istiyorsanız Tanıtım ve Reklam sayfasına göz atmayı unutmayın.