Bu haftaya damgasını vuran gelişme had safhaya çıkan kahve düşkünlüğüm oldu. Öncelikle şunu belirteyim, hamile kalmadan önce iş yerinde günde iki adet Türk kahvesi içen ben ilk üç ay boyunca kahveyi ağzıma sürmedim. Çünkü canım istemedi. İkinci trimesterda ise yemeklerden sonra bir Türk kahvesi içmeye başladım. Şu anki durumum ise mütemadiyen kahve hayal etme durumu. Ama öyle nescafe, Türk kahvesi değil. Starbucks ya da muadili bir yerden bol sütlü latte. Bir insan hergün “Acaba bugün Starbucks’a gidebilir miyim?” diye düşünür mü? Bütün Strabucks’lar da ya alışveriş merkezlerinde yada en işlek caddelerde, öyle hemen yanında durup alamıyorsun ki. Şu ABD’deki arabaya servis olayını Türkiye’ye getirebilirim sırf bu yüzden.
Bu kadar kahveden bahsetmişken hamile halimle nasıl kahve içtiğimi de sorgulamış olabilirsiniz. Haksız sayılmazsınız. Zira kafein denilen şey öyle çok da masum değil. Düşük tehdidinden, erken doğuma ve düşük doğum ağırlığına kadar türlü olumsuzluklara sebep olabiliyor. Ama herşeyin fazlası zarar prensibi kapsamında kabul edilebilir sınırlarda tüketildiğinde bebeğe olumsuz bir etki yaratmadığı söyleniyor. Kabul edilebilir sınır ise günde 200 mg kafein, yani toplam 2 bardak çay yada kahve. Ben genellikle bunu 1 bardakla sınırlı tutmaya çalışıyorum. Üstelik latte de bol sütlü olduğu için epeyce hafif bir kahve. Sütünü bebiş içiyor kahvesini ben.
Haftaya damgasını vuran bir diğer gelişme ise birgün boyunca süren bel ağrımdı. Sabah başladı gece yatana kadar, sağolsun ağrıdı durdu. Gerek hormonal değişikliklere gerek büyüyen rahme bağlı olarak ortaya çıkan bu ağrı da gayet normalmiş. Zaten sabaha birşeyciğim kalmadı.
Bir de yeni evlenecek olanlara sesleniyorum. Hamilelik günlerinizi de hesaba katarak şu yattğınızda vücudun şeklini alan gömülen yatak çeşidi viscodan almayın gözünüzü seveyim. Yataktan kalkmak için sanki Everest’e tırmanıyorum. Hele de eşimin de ağırlığı ile yatağın bir çeşit vadi halini aldığı sol yanıma döndüysem, sağ taraftaki dağa koca karnımla tırmanmak için sarfettiğim çaba görülmeye değer. Biraz abartıyor olabilirim.
Bu haftalık bu kadar sevgili okur. Haftaya sağlıkla kavuşmak dileği ile..
Bu hafta kahve kardeşliği yapmışız seninle 🙂 Ama ben cesaret edip içemedim(hamilelik öncesi de çook dikkatli içiyordum zaten). İnsan kendini mutlu eden bir şeyi tadımlık da olsa alınca süppper oluyor 🙂
Boool sütlü içince daha masum geliyor. Aklıma geldikçe canım çekiyor. Yapıcak birşey yok. Sanırım kızımla bolbol kahve içicez 🙂