Giderek iştahımın arttığını hissediyorum. İştah artışının gebelik şekerinin yapılacağı aya denk gelmesini de ayrıca tehlikeli buluyorum. Ama bazen çikolata yerken o kadar bir iştahla yiyorum ki o yediğim çikolata sanki bizim kıza yararmış gibi geliyor. Ya da ben kendimi avutuyorum.
Bu hafta günlük beslenme rutinimden bahsetmeye karar verdim. Aslında bu rutini bir önceki hamileliğimde gebelik şekeri çıkınca gittiğim diyetisyen oluşturmuştu. Harfi harfine uyduğum söylenemez. Çünkü zaten o programda hiç şeker yoktu. Genel olarak benim beslenme şeklim ise şöyle:
SABAH
Aç karnına 2 kuru kayısı ve 2 adet ceviz (cevizdir fazlası olmaz demeyelim, ceviz çok yağlı bir besinmiş)
KAHVALTI (8:00)
- 1 Bardak süt
- 2 dilim tam tahıllı ekmek
- Peynir
- Zeytin
- Haşlanmış yumurta veya şekersiz, en doğalından müsli (azıcık bal ilavesiyle)
ARA ÖĞÜN (10:30)
- 1 porsiyon meyve (meyve porsiyonlarına internetten ulaşabilirsiniz. Herşeyin fazlası zarar olduğu gibi meyvenin de fazlası zarar)
- 1 bardak süt veya yoğurt (kalsiyum meyve şekerinin kana hızlı geçişini engellediğinden kan şekerini dengeliyormuş)
- 2 adet galeta
ÖĞLE YEMEĞİ (12:30)
- Kebaptan, yağlıdan kaçınacak şekilde ev yemekleri yemeğe çalışıyorum. Kendimi çok sınırlamıyorum.
ARA ÖĞÜN (15:30)
- Daha önceki ara öğünün aynısı
AKŞAM (19:00)
GECE (21:00)
- 1 porsiyon meyve ve 1 bardak süt
Gecenin ilerleyen saatlerinde acıkırsam çok pisboğazlık yapmamaya çalışıyorum. En fazla kuru kayısı ve ceviz için izin veriyorum kendime. Gerçi bu aralar Antep’ten gelen fıstığa dadanmış durumdayım.
Bizim kızın hareketleri iyice belirginleşti. Hatta geçen gün yediğim fıstığın etkisinden midir bilinmez, resmen coştu. Bir de bir anda karnımın bir yerinde sertlik hissettim. Sanırım sırtını falan dayadı. İyice büyüdü sanki.
Öte yandan, bu haftaya haftanın sonunda yakalandığım nezle damgasını vurdu diyebilirim. Bir önceki hamileliğimde 9 ay boyunca hasta olmamıştım. Bağışıklığımın yüksek olduğunu söyleyerek bu sezon da hasta olmayacağımı düşünüyordum. Mamafih, bu sefer okula gidip sezonun tüm mikroplarını hiç aksatmadan eve getiren bir bıdık olduğunu ve o bıdıkla her dakika burun buruna olduğumuzu unutmuşum. Haftasonu resmen yıktı beni hastalık. Allahtan ateşim çıkmadı. Bolca dinlenerek ilaçsız atlatıyorum şimdilik.
Bu haftalık bu kadar sevgili okur.
Haftaya görüşmek üzere.
Sevgili Berrak,
öncelikle geçmiş olsun, gebelikte daha zordur nezle, aman dikkat. Antep fıstığına yakın bir zamana kadar ben de dadanmıştım. Ama motoru bozuyor:) Sen de dikkat et
Sevgili Mervin,
Beni an itibariyle doktora gitmekten kurtarmış olabilirsin. Ben de bu gariplik neden diye endişelenmeye başlamıştım 🙂
Çok geçmiş olsun gerçekten.. Ateşin çıkmamış olması harika bir gelişme galiba. Ben de işyerinde dikkatle insanlardan kaçınmaya çalışıyorum ama biri hapşuruyorsa diğeri öksürüyor umarım çapraz ateşte kalmam..Ben de kendimi c vitaminine verdim. Mandalina, kivi yemeye çalışıyorum.
Ben de yaş fıstıktan aynı acı deneyimi yaşadım 🙂 Ne tesadüf olmuş bu.. Bize de Adanadan göndermişlerdi. Tadı güzel ve bir kaptırınca bırakamıyor insan.. Benim de mide-bağırsak sistemimi alt üst etmişti. Daha bir süre yiyemem. Zaten istesem de yok 🙂
Yeme-içme listen gerçekten mantıklı. Ben sadece 7 bilemedin 8de kapatıyorum tüm dükkanı yoksa akşam uyuyamıyorum midemden.
Görüşmek üzereeee,
sevgiler
En çok neye yanıyorum biliyor musunuz? Şu bağırsaklarımın çalışmadığı dönemde fıstık yemediğime. Ben bilmiyordum hiç böyle bir etkisi olduğunu. Neredeyse gastroenterelojiye gidecektim, o kadar 🙂 Allahtan hatlar yoğundu randevu alamadım 🙂