in

Beklenen Macera Filmi Vizyona Girdi: Kayıp Çorabın Hikayesi!

Halam evimizden çoook uzakta Starbucks denilen bir ülkede yaşar ve doktora tezi denilen çok önemli dokümanlar üzerinde çalışır. Akşamüstü 5 itibarıyla halamın özlemi canıma tak etmişti. Bugünkü karavana da güzel çıkınca “Haydi gençler ayaklanın! Hem halamı ziyaret edelim, hem de ona mamalardan götürelim” dedim. Babaannem, dedem ve annemle beraber çıktık yola. Başlangıçta herşey yolundaydı. Bizimkiler sohbet ede ede yürürken, ben de emziğimi emiyordum…
Halamın yanına ulaşmaya az kala, annem “Amanın gördünüz mü başımıza gelenleri!” dedi. Babaannem korktu. “Ay ne oldu!. Annem “Can’ın çoraplarından birini çalınmış. Biz yürürken etrafta hırsız kediler dolaşıyordu. Sakın Can’ın çorabını onlar almış olmasın?” Dedem “Oy oy oyyy!” diye dövünmeye başladı. “Gördünüz mü başımıza gelenleri!” Babaannem akıllı. Dedi ki “Elimizde deliller var. Hemen demin çektiğimiz fotoğrafa bakalım. Eğer o fotoğrafta Can’ın her iki çorabı da varsa demek ki arada bir yerde düşürmüşüz…”  
Gerçekten de çektiğimiz ilk fotoğrafta her iki çorabım da vardı. Annem dedi ki “Bu mutlaka hırsız kedilerin işi.” Babaannem “Ben hızla geri dönüp icaplarına bakarım şimdi! Nasılmış benim torunumun tek çorabını çalmak! Görürler günlerini!” dedi. Dedem üzülerek gözlerini yere indirdi: “Senin bu kadar tehlikeli bir göreve tek başına gitmene gönlüm razı değil.” Ben de emziğimi sinirli sinirli emerek dedeme destek verdim. Annem dedi ki: “Şimdi Starbucks ülkesine gidelim. Geri dönerken nasıl olsa bu yoldan yeniden geçeceğiz. Eğer çorabı bulursak ne ala! Bulamazsak da geçmiş ola” dedi. Halamın yanına vardık. Halam mamalarını yedi. Kahveler, çaylar içtik. Sohbetler ettik. Ama benim aklım çorabımda…Nihayet geri dönüş için yola çıktık. Etrafta da bir kedi, bir kedi. Acaba hangisi çorabımı yedi?
Tam umudumuzu kesmişken dedem: “İşte!” dedi. “Bir çorap gördüm sanki. Sakın bu Can’ın çorabı olmasın!” Yere şöyle bir baktım. “Ah evet! Bu benim her sabah kemirdiğim mavi çorabım. Onu taşıyan kedi ağzından düşürmüş olmalı!”
Babaannemle dedem bir sevindiler, bir sevindiler sormayın. Annem ise adeta bayram yaptı. Ben mi ne yaptım? Neşeyle emziğimi emdim tabii! Kayıp çorabın hikayesi de böylece mutlu sonla bitti. THE END…

Tanla Bilir

Merhabalar! Adım Tanla. Web tasarımcısı ve BebekveBen'in kurucusuyum.
BebekveBen çocuk bakımından öte ebeveynlik, kadın olmak, birey olmak, yurtdışında yaşam, seyahat, yemek, ürünler, eğitim, sağlık gibi hayatın içinden pek çok konunun paylaşıldığı, ailelerin buluştuğu, soru sorduğu, dileyenlerin konuk yazılarla katkıda bulunduğu ve deneyimlerini paylaştığı bir platform... Bize eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

Yorumlar

Yanıt Yaz
  1. Okurken çok güldüm. Müthiş bir yazı. Hem uslup, hem içerik olarak. Yazının hiçbir yerini değiştirmeden, fotolar da korunarak öyküleştirilmeli bence 🙂 Bu arada Can sanki Kuzey’in bebeklik fotolarının kopyası gibi duruyo bu fotoda. Sizi çok seviyoruz, mutluluğunuz daim olsun…

    • Güzel yorumun için çok teşekkür ederiz Huriyecim. Gerçekten de çorabı bulacağımıza dair bir his vardı içimde 🙂 Biz de sizleri çok seviyor ve özlüyoruz…Sağlıcakla kalın…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dedemden Şiirim Var!

mutlu bebek

Ben Mutlu Bir Çocuğum!