Toksik Maddelerin Yeni Doğmuş Bebeklerde İşi Ne?
Yeni doğmuş bir bebeğin kanında yüksek oranda toksik madde bulunmasını beklemezsiniz değil mi? Amerika’da yapılan araştırma tam tersini söylüyor. Benim bu konudaki yorumlarıma geçmeden önce, araştırma metninin sizin için hazırladığım özetine bakalım:
Mount Sınai Tıp Okulu bilimadamları tarafından bebekler üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçları 2010 Aralık ayında yayınlandı. Yapılan araştırmaya göre, bebeklerin kanında, yiyeceklerden kaynaklanan toksik maddeler (Advanced Glycation End Products-AGEs) bulundu.
Bu toksik maddelerin, hamilelik esnasında anne kanından ve daha sonra da hazır mamalardan bebeklere geçtiği ve bebeklerin şeker hastalığı gibi hastalıklara yakalanma riskini artırdığı anlaşıldı. Araştırma sırasında, 60 kadın ve bebeği incelenerek, anne kanından bebeğe toksik maddelerin geçip geçmediğine bakıldı. Araştırma sonucuna göre, yeni doğdukları için kanlarında toksik madde (AGEs) olmayacağı düşünülen bebeklerde, anneleri kadar yüksek ölçülerde toksik maddeye rastlandı.
Yaşantılarının ilk yılında, anne sütünden hazır mamaya geçen bebeklerin kanındaki AGEs oranı, şeker hastalarında görülen oranların iki katı olarak bulundu. Ayrıca insülin seviyelerinin de yükseldiği görüldü. Yüksek ısılarda işlenerek yapılan hazır mamalar, anne sütüne oranlar 100 kat daha fazla AGEs içeriyor ve bebeklere geçen bu madde, bebek vücudunda toksik etki yaratıyor.
Mount Sınai Tıp Okulu’nda çalışan Dr. Vlassara “Modern gıdalarda bulunan AGEs’in vücudun savunma mekanizmalarını mahvettiğini ve özellikle küçük çocuklarda endişe yaratıcı sonuçları olduğunu” söyledi. Dr. Vlassara “Bu konuda daha çok araştırma yapılması gerektiği açık. Çocuklarda şeker hastalığı sayısının yükselmesi nedeniyle, aileler, ciddi olarak, daha güvenli ve düşük maliyetli olan AGEs içermeyen gıdaların tüketimine yönelmeli.” dedi.
Temmuz 2011 ayında yayınlanan bir diğer araştırma ise, yüksek oranda AGEs içeren gıdaların beslenmedeki oranının ortalama derecede azaltılmasının bile yetişkinlerde insülin direncini iyileştirdiğini (şeker hastalığına iyi geldiği) gösterdi. AGEs maddeleri, ızgara edilmiş ve kızartılmış gıdalarda bulunuyor. Bu gıdalar yerine, 18 ay boyunca haşlanmış ve tencerede pişmiş yemeklerle beslenen şeker hastası deneklerde (örneğin kızarmış patates yerine patates püresi, çevirme tavuk yerine haşlanmış tavuk, yağda yumurta yerine haşlanmış yumurta) kandaki insülin seviyesi %35 düşmüş.
Dr. Vlassara “Bu klinik çalışma, besinlerde bulunan AGEs’in, başta küçük çocuklar olmak üzere tüm insanlarda obezite ve şekere yol açtığı konusunda bir başlangıç araştırması. AGEs içeren besinlerden uzak durmak gibi basit bir çözümün, ileri dönemlerde ortaya çıkabilecek rahatsızlıkları önleyecek olması çok heyecan verici.” diyor. Ayrıca “Düzgün beslenmek çok basit. Yemeklerinizi çok yüksek ısıda pişirmeyin, su ekleyerek pişirin ve daha çok evde yemek yiyin” diye ekliyor.
Bebeğimizi Toksik Maddelerden Korumak İçin Ne Yapalım?
- Öncelikle hamilelik sırasında beslenmemize çok dikkat edeceğiz. Kızartma gibi, yağların yüksek derecede ısıtılmasıyla hazırlanmış yemekleri mümkün olduğunca yemeyeceğiz. Bunun yerine haşlanmış ve su eklenerek tencerede pişirilmiş yemekleri tüketeceğiz. Uzun dönemde, kendi sağlığımız için de bu tarz bir beslenme değişikliği yapmak önemli.
- Bebeklerimizi emzireceğiz ve hazır mamayı mümkünse hiç yedirmeyeceğiz.
- Bebekler katı gıdaya geçtiği zaman, marketlerde satılan işlenmiş bebek mamaları (kavanoz mamalar) yerine, evde, taze meyve ve sebzeleri haşlayarak hazırladığımız mamaları yedireceğiz.
Kaynak
Mount Sınai Tıp Okulu makalesi
