Yaptığın haylazlıklar yüzünden hergün okuluna çağrılmaktan yorulduk. Seni terk ediyoruz. Senin toparlanıp hayatına düzen verdiğin gün döneceğiz. Kredi kartların iptal edildi. $100’ın var. Tutumlu ol!
Birkaç ay önce Google’da blogumla ile ilgili bir arama yaparken karşıma çıkan “Bebek ve Ben” isimli bu filmi uzun zamandır merak ediyordum. Ne de olsa her annenin bloguyla aynı isimde bir filmi yok öyle değil mi? 🙂 Nihayet bugün izleme şansı buldum. Komedi türünde olan film, sabun köpüğü gibi, ancak eğlenceli bir seçenek… Güney Kore sinemasından bir örnek görmek isterseniz denemeye değer. Okul çağındaki çocukların izlemesi için de uygun… Ailece seyredebilirsiniz.
Bebek ve Ben’i izlemek Amerika’da sık sık gözlediğim Güney Kore kültürünü biraz daha yakından incelemek için de bir şans oldu. Filmin içinde geçen: “Babalar asla ağlamaz.”; “Bir öğrencinin bebek sahibi olması kabul edilemez.”; “Ailelerin çocukları için kendi yiyeceklerinden vazgeçmeleri beklenir.”; “Çocuğumun acı çekmesindense kendim acı çekmeyi tercih ederim.”… gibi kültürel öğelerin benzerlik taşıması sizce de ilginç değil mi?
Merak edenler için filmin bir özetini aşağıda veriyorum. İzlemeyi düşünüyorsanız sonuna kadar okumayın. Heyecanı kaçabilir… Herkese iyi pazarlar!
Bebek ve Ben
Zengin bir ailenin tek oğlu olan lise öğrencisi Han Jun So, eve geldiğinde anne ve babasının onu terk ettiğine dair mesajını görünce önce fazla önemsemez. Ne de olsa anne ve babanın olmadığı bir ev parti vermek için ideal değil midir? Hemen alışverişe çıkar. Marketteki raftan birşey alıp arkasını döndüğünde alışveriş sepetinin içinde bir bebekle karşılaşınca çok şaşırır. Bebeğin üzerindeki notta isminin Woo-Rahm olduğu ve babasının kendisi olduğu yazmaktadır.
Han Jun So önce bir ihtimal diyerek eski defterleri karıştırır. Acaba bebeğin annesi daha önce çıktığı kızlardan hangisidir?
Bebeğin annesini bulmakta başarılı olamayan Han Jun So, ne yapacağını bilemeyerek bebeği evine getirir. Okuldan bir arkadaşı ona nasıl bebek bakılacağı konusunda ipuçları verir. Ancak gece vakti bebek çok ağlayınca Han Jun So çok sinirlenir.
Bu şekilde yaşayamayacağını düşünüp, bebeği sokağa bırakmaya karar verir. Ancak bir türlü başarılı olamaz. Sokakta kendisi gibi bebeğini bırakmaya niyetlenmiş bir başka babayla daha karşılaşır. Kader ortakları dertleşirler ve bebeklerine sahip çıkmaya karar verirler.
Minik Woo-Rahm yemek konusunda seçicidir. Anne sütünden başka herşeye burun kıvırmaktadır.
Ertesi gün telefon eden öğretmeni “bir kere daha devamsızlık yaparsa okuldan atılacağını” söylediği için, mecburen bebeği de alarak okula gider. Öğretmenleri onun bu şekilde okula gelmesine çok şaşırır ve kızarlar. Ancak okula bebek getirmemekle ilgili bir kural olmadığı için Han Jun So’yu kabul etmek zorunda kalırlar. Çok tatlı olan Woo-Rahm, okuldaki tüm öğrencilerin maskotu haline gelir.
Bir müddet sonra öğretmenleri bebeğin diğer öğrencilerin dikkatini dağıttığını ileri sürererek Han Jun So’yu okuldan uzaklaştırır. Çaresiz Han Jun So, bebeğiyle beraber metroya biner. Ancak kafası dağınık olduğu için bebeği metroda unutur. Allahtan polis bebeği bulur ve ona teslim eder. Evde, okul arkadaşı, Han Jun So’nun çok sorumsuz olduğunu yüzüne vurur.
Sorumluluklarının bilincine varmaya başlayan Han Jun So, ertesi sabah ilk iş olarak bebeğe anne sütü bulmaya çabalar. Ardından, para kaynakları tükendiği için, çeşitli işlere başvurur. Ancak minik Woo-Rahm’ı işe getiriyor olması hep sorun yaratır. İşlerden kovulur ve yeni iş bulamaz.
Çaresizce sahilde otururken yanına sarhoş bir adam gelir. Bebek aç olduğu için Han Jun So sarhoşun cüzdanını çalarak kaçar. Ancak polise yakalanır. Onu hapisten öğretmeni kurtarır.
Bu arada Han Jun So’nun ebeveynleri onu özleyerek geri döner. Oğullarınn durumunu görünce ona destek olmaya karar verirler. Önce okula gidip öğretmenleriyle konuşur ve çocuklarının geri kabul edilmesi için çaba harcarlar.
Bu arada minik bebek hastalanıp zatürre olmuştur. Hemen hastaneye yatırırlar.
Bebeğin hastalığına çok üzülen Han Jun So en yakın erkek arkadaşıyla buluşur. Sohbet esnasında arkadaşının bir itirafı vardır: Yoksul olan bu arkadaşı, bebeğin, zengin olan Han Jun So tarafından daha iyi bakılacağını düşündüğü için market sepetine bırakmıştır. Han Jun So arkadaşına çok kızar. Arkadaşı da suçunu kabul ederek, bundan sonra bebeğin bakımını üstleneceğini söyler. Oysa arkadaşı bebeğe bakamamış ve onu yurtdışından bir çifte evlatlık olarak vermiştir. Arkadaşları Han Jun So’ya minik Woo-Rahm’ın yakında ülkeden götürüleceğini haber verir.
Woo-Rahm’ı bir daha göremeyeceğini düşünen Han Jun So çok üzülür. Ne pahasına olursa olsun bebeği geri almaya karar verir. Bebeği yurtdışına götürmekte olan çifti, havaalanında son anda durdurur.
Han Jun So’nun çabalarını gören Woo-Rahm’ın gerçek babası, onu evlatlık olarak vermenin hata olduğunu kabul eder. Bebeğine bakmaya karar verir. Han Jun So’da bebeğin bakımında ona her zaman yardımcı olacağına söz verir. Film böylece tatlıya bağlanır…
Filmin Künyesi
Yapım Yılı: 2008
Orijin: Güney Kore
Tür: Komedi
Süre: 1 saat 40 dakika
Yönetmen: Jin-yeong Kim
Oyuncular: Jang Geun-suk, Mason Mun, Kim Byeol, Choi Jae-hwan