Geçtiğimiz ayın nasıl uçup gittiğini anlayamadım. Ben daha Can’ın 18 aylık olduğu fikrine kendimi alıştırmaya çalışırken, 19 aylık oldu bile… Pastaya bir mum daha dikiyor ve oğluma “Nice mutlu aydönümleri” diliyorum. Bugün gün batımında el ele yürürken arkamızda kalan güneşin yarattığı gölgelerimize baktım. Babası, Can ve ben… Kendimi daha bir büyümüş, tamamlanmış, daha güzel bir geleceğin ve daha heyecan verici bir dünyanın parçası gibi hissettim. Bana bu duyguları yaşattığın, babanla benim iki kişilik hayatımıza renk kattığın için sana çok teşekkür ediyorum oğlum.
Kimi zamanlar çok yorulsam da, bebeğimin hem fiziksel hem de duygusal olarak büyüdüğüne tanık olmak benim için en büyük ödül. Yeni doğduklarında çok tatlı oluyorlar, ama, sanki iletişime geçmeye başladıkları zaman daha eğlenceli oluyorlar öyle değil mi? İşte bu aya ait küçük bir anektod: Geçenlerde birgün saçlarımı taradıktan sonra, tarakta biriken saçları toplayıp, çöpe attım. Sonra da oynaması için tarağı Can’a verdim. Bizimkisi önce saçlarını şöyle bir taradı. Ardından da bütün ciddiyetiyle tarakta biriken!!! ipek gibi saçlarını temizlemeye başlamaz mı? 🙂 Tam bir taklit maymuncuğu anlayacağınız…
19 aydan geriye dönüp baktığımda, gelişim anlamdaki milatların birincisi Can 5 aylıkken karın üstü durup, oyuncaklarıyla oynamaya başladığında gerçekleşti. Ardından emeklemesi ve eşyalara tutunup ayağa kalkması bizim için çok anlamlıydı. Dilediği yere ulaşabiliyor olması onu bağımsızlaştırdı. 14. ayda yürümesi de bir diğer büyük dönüm noktasıydı. Neredeyse 6 aylıkken eşyalara tutunup ayağa kalkmasına rağmen, yürümesini beklemek bizim için sonsuzluk kadar uzun gelmişti. 16.aydan başlayarak algısının açılması ve kelime haznesinin gelişmesi de bir diğer radikal adım oldu. Şimdi hevesle gerçek anlamda konuşmasını bekliyoruz. Bakalım o ne zaman gerçekleşecek?
19 aylık bir bebeğin gelişimine dair çeşitli kaynaklardan derlediğim bilgileri aşağıda listeledim. Her zaman olduğu gibi bu bilgilerin ortalamaları yansıttığını, sizin çocuğunuzun gelişiminin bundan farklı olabileceğini unutmayın. Aklınıza takılan her konuyu çocuk doktorunuza danışın.
Fiziksel Gelişim
- Büyük motor gelişimi: 19 aylık bebekler fiziksel yeteneklerini test etmeye bayılır. İleri doğru yürüme ve koşmanın yanısıra, geriye doğru yürüme, merdivenlerden yukarıya çıkma, aşağıya inme en sevdiği aktivitelerdendir. (Can bu aralar kendi ekseni etrafında dönmeyi keşfetti. Döne-döne hem bizim başımızı, hem de kendi başını döndürüp, sonra yalpalayarak yürüyüp, popo üstü oturmaya bayılıyor. Bu yeni alışkanlıkta biraz benim de payım var sanırım. Çünkü bir-iki kez kollarının altından tutarak onu havada döndürmüştüm. Katıla-katıla gülüp, tekrar-tekrar yapmak istedi. Ama benim başım döndüğü için durmak zorunda kaldık. Bu ay merdivenlerden inmek konusunda da biraz daha cesaretlenmeye başladı. Elbette bir eliyle benim elimi, diğer eliyle de trabzanları tutuyor. Yorulunca da kucak istiyor.)
- Küçük motor gelişimi: Bu yaştaki çocuklar kova gibi kapları tutup, içine küçük nesneler doldurmaya bayılır. Bu hareketleriyle “kavramak-elde tutmak-bırakmak” diye adlandırılan üç aşamalı motor becelerilerini test ederler. Ayrıca küpleri üst üste koyabilirler. (Bir-iki aydır Can’ın en hoşlandığı aktivitelerden biri de parka gitmek. Parkta plastik küreğiyle kumları ve çakıl taşlarını kovasına doldurmayı ve oradan boşaltmayı çok seviyor.)
Konuşma Gelişimi
- Konuşma: Bu yaştaki kimi bebekler birkaç kelime söylerken, kimi bebekler iki kelimeyi birleştirip basit cümleler kurmaya başlar. 19 aylık bebeklerin söz dağarcıkları ortalama 10-50 kelime arasındadır. Konuşma gelişimi her çocukta farklı olduğu için, akranları konuşmasına rağmen, sizinkisi suskun kalıyorsa merak etmeyin. Muhtemelen kelimeleri biriktirip ileriki bir ayda aniden konuşmaya başlayacaktır. Bazı çocuklar dillenmeye 2 yaş civarında başlar. Elbette çocuğunuzun konuşma yeteneği konusunda çok endişeleniyorsanız, doktorunuza danışabilirsiniz. (Can gün geçtikçe daha çok konuşmaya ve hatta soru sormaya benzeyen sesler çıkarmasına rağmen, kullandığı kelimelerin hala bir anlamı yok. Hatta konuşmaya başladığı ilk aylardaki “mama-anne-gel” gibi kelimeleri de artık kullanmıyor. Bol bol “go” kelimesini içeren sözler kullanıyor. Doktorumuzun söylediğine göre bu durum emzik-biberon ikilisini çok kullanmasıyla ilgili. Belki de Türkçe ve İngilizce arasında bocalıyor, kim bilir? Eskiden kullandığı kelimeleri bırakmış olması beni hafiften endişelendiriyor. Ama geçenlerde oyun oynarken benim ardımdan “lego” deyiverdiği ve söylediğimiz pek çok kelimeyi anladığı için sakin olmaya çalışıyorum.)
- Konuşmayı teşvik: Çocuğunuzun konuşmasını teşvik etmek için bazı taktikler uygulayabilirsiniz. Örneğin; ona sürekli okuduğunuz bir kitap varsa, hikayenin belli bir yerinde aniden durarak, eksik kalan kelimeyi onun tamamlamasını bekleyin. Örneğin “Minik ayıcık yatağına girdi ve annesine dedi ki…”, burada durduğunuzda belki de akıllı bıdığınız “iyi geceler” diyerek cümlenizi tamamlayabilir. Yine resimli kitaplardaki nesneleri ona birer-birer gösterip, isimlerini söyleyin ya da hayvanların/nesnelerin nasıl ses çıkardıklarını taklit edin. Daha sonra da “Kırmızı araba nerede? Kedicik nereye saklanmış?” gibi sorularla bebeğinizin o nesneye işaret etmesini sağlayın. (Can’ın kitaplarından biri çocuk oyuncaklarıyla ilgili. Tesadüfen kitaptaki oyuncakların bazıları da bizde var. Kitabı okurken nesnenin ismini söyleyip, hem kitaptaki resime hem de ilgili oyuncağımıza işaret ederek kelimenin iyice görselleşmesine çalışıyorum. Bazen ilgili yerde kitap okumayı durdurup, ilgili oyuncağı getirmesini istiyor ve getirdikten sonra okumaya devam ediyorum.)
Algısal ve Kavramsal Gelişim
- Anlama: Bebeğinizin söylediklerinin çoğu henüz anlaşılır olmasa da, o sizin söylediğiniz kelimelerin çoğunu anlamaya başlamıştır. (Bu ay vücut organları üzerinde çalışıyoruz. Kulak, gözler, eller, ayaklar ve kafa tamam. Burun ve ağızın yeri henüz karıştırılmaya devam ediliyor. Oyuncaklardan lego, araba, kamyon, saat gibi yeni kelimeleri öğrendi. Biberon ve emzik, malum, asla unutulmuyor ve başka hiçbir kelimeyle karıştırılmıyor :))
- Değişiklikleri kavrama: Bebeğiniz artık normal düzenin dışında gelişen durumların da farkına varmaya başlar. Örneğin oyuncak ayısının gözlerinden biri kopmuşsa ya da halının üzerinde yeni bir leke oluşmuşsa bunları size işaret edebilir. (Can’ın gözünden hiçbirşey kaçmıyor. Hatta bazen benim atladığım şeyleri bile bana hatırlatıyor. Birkaç kere iş yaparken telefonun ya da kapının çaldığını farketmeyince, eliyle işaret edip, konuşarak bana anlattı. Halının üzerine düşen kağıt parçası, iplik, saç, kuş tüyü gibi en ufak şeyleri bile toplayıp bana vermeye bayılıyor.)
Sosyal ve Duygusal Gelişim
- Yardım etmek: Çocuğunuz pek çok becerisini sizi taklit ederek geliştirir. Sizin yaptığınız işleri, özellikle de önemli gözüküyorsa, taklit etmekten zevk alır. Yapmak istediği kimi işler becelerini aşsa da, yine de yapmakta ısrar edecektir. Sizin yasaklamanız ya da uzak tutmaya çalışmanız, o işin önemini artıracaktır. Bu nedenle, yardım etmek istediği her duruma hayır demek yerine, güvenli bir şekilde yapabileceği işlerde onun yardım etmesine izin vermelisiniz. Bebekler iş ile oyunu birbirinden ayıramazlar. Bu nedenle istekli olduğu sürece, uygun yerlerde size yardım etmesinde bir sakınca yoktur. (Bu aralar Can da bana yardım etmeye çok istekli. Şimdilik çamaşırları kirli sepetinden çamaşır makinasına taşımak ve yardımla çamaşır makinasının içine atmak, çamaşır makinasından çıkan temizleri kurutma makinasına atmak, katlanmış çamaşırları raflara koyarken bana getirmek, bir yere su döküldüğünde kağıt peçeteyle silmek, ıslak mendille sehpaların (ve bilimum düz yüzeylerin) tozunu almak gibi aktivitelerde bana yardım ediyor. Onun badi-badi çalıştığını görmek, Kuzey ile aramızda espri konusu oluyor. “O kadar baktık-büyüttük, biraz da işe yarasın” diye kendi aramızda eğleniyoruz.)
- Dikkat istemek: Her ne kadar 7/24 ilgi odağı olma isteği bu yaşta biraz yavaşlamış olsa da, bebeğiniz hala ilgi odağı olmaktan zevk alır. Sizin ya da başkalarının hoşuna gittiğini gördüğü hareketleri tekrar-tekrar yapabilir. Eğer bir şeyi yapmamasını biraz sert bir tonda söylerseniz, bozulabilir, ağlayabilir ya da gönlünüzü almak ve ona kızgın olmadığınızı görmek için yanınıza gelip size sarılmak isteyebilir.
- Başarısızlıklara yaklaşım: 19 aylık bebekler çevrelerinde olup bitenleri başdöndürücü bir hızla öğrenmeye çalıştığından, bazı durumlarda başarısız olması ve sıkıntılarını ağlayarak belli etmesi normaldir. Çocuğunuz ağlayarak dikkat çekmek istediğinde onun üzgün olduğunu anladığınızı belli edin, ancak ufak hayal kırıklıklarını çok büyütmeyin. Ona sarılıp, onu öperek gönlünü alın ve dikkatini başka yöne çekmeye çalışın. Kimi zaman yumuşak bir hayvancık ya da sevdiği bir battaniye gibi oyun arkadaşlarıyla kendini teselli etmesine izin verin.
Tuvalet
- Tuvalet eğitimi: 18.aydan sonraki her ay tuvalet eğitimine başlamak için uygun olabilir. Ancak bunun için uygun zamanı ebeveynler değil, çocuk belirler. Çocuğunuz tuvalet eğitimine hazır olduğunun sinyallerini vermeye başlamışsa, siz de onun bu hevesini destekleyebilirsiniz. Tuvalet eğitiminin başlangıcında oturak kullanmak daha uygundur. Çünkü çocuk merdiveni koysanız bile, büyüklerin tuvaletine erişmek çocuğunuza zor gelebilir. Keza büyüklerin tuvaletine oturmak, içine düşme korkusunu yaşatabilir. Eğer çocuğunuzun yaşantısında yeni bir kardeş ya da bakıcı gibi değişiklikler varsa, tuvalet eğitimini biraz bekletmek daha iyi bir fikirdir. (Bu ay da tuvalet eğitimine hiiiç ilgimiz yok. Beklemeye devam…)
Uyku
- Uyku saatleri: 19 aylık çocukların çoğu günde 10-13 saat uyur. Bu çağda gündüz uykuları çoğunlukla öğleden sonra 1-2 saatlik tek bir seansa inmiştir. Eğer bu tek gündüz uykusu bile onun gece uyumasını zorlaştırıyorsa, kimi zaman bunu bile kaldırmak iyi bir fikir olabilir. Uyku yerine sessizce kitap okuma ya da oynama gibi aktiviteler tercih edilebilir. (Gündüz uykusunu kaldırmak mı? Aman diyeyim. O uyku bizim de biraz nefes aldığımız saatler oluyor. Tabii gece de ceremesini yine biz çekiyoruz.)
- Uykuya direnme: Bebeğinizi geceleri yatırmak giderek daha zor bir hale gelmiş olabilir. Çünkü kendisi yatsa bile anne-babanın oturduğunu bilmekte ve hatta kendisi olmadan eğlenceli şeyler yaptıklarını düşünmektedir. Özellikle TV sesini ya da sizin konuşmalarınızı duyduğunda uykuya dalması daha da zorlaşır. Gece vaktinde çocukların uyuması gerektiği fikrine alışmalıdır. Yatak vaktine doğru aktiviteler azaltılmalı ve sakin aktivitelere dönüş yapılmalıdır. Çocuğa “Önce dişlerimizi fırçalayacağız, sonra pijamalarımızı giyeceğiz, ardından 1 tane kitap okuyup, ışıklarımızı söndüreceğiz ve uyuyacağız” gibi sözler söyleyerek onu uykuya hazırlamalıdır. “Bir tane daha kitap oku” gibi uykuyu erteleme çabalarına mümkün olduğunca hayır demek daha faydalıdır.
- Erken uyanma: Eğer çocuğunuz sabahları giderek daha erken uyanıyorsa, geceleri daha geç bir saatte yatırmayı ya da gündüz uykularını kısa tutmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca gün içinde enerji harcamasını sağlayacak aktiviteler yaptırmaya da dikkat edin.
- Uyurgezerlik: Bu yaştaki çocuklarda geceleri ya da gündüzleri uyurgezerlik gözükebilir. Kazaların önlenmesi için karyolanın içindeki yatağının en düşük seviyede tutulması ve/veya oda kapısına güvenlik kapısı takılması faydalı olabilir.
19 Aylık Bebeklere Uygun Oyunlar ve Oyuncaklar
- Kukla oyunu: Piyasada satılan bebek kuklalarından alabilir ya da siz de evde basit bir kukla yapabilirsiniz. Eski ve açık renkli bir çoraba kalemle göz, burun, ağız çizerek, yün parçalarından saç, kumaş parçalarından da elbise yaparak yaratıcılığınızı konuşturabilirsiniz. Kukla aracılığıyla yapabileceğiniz oyunlar arasında kuklayı konuşturarak bebeğe ağzının/burnunun/gözlerinin yerini sormak, bebeği öpmek, kucaklamak, bebeğe şarkı söylemek, kitap ya da oyuncak gibi nesneleri bebeğe uzatmak sayılabilir.
- Basket oyunu: Bir çamaşır sepetini yere koyun. Elinize yumuşak, küçük bir top alın. Topu birkaç kere elinizden düşürüp, elinize alın. Topu çamaşır sepetinin içine atmayı bebeğinize gösterin. Ardından topu bebeğinize vererek, aynı şeyi onun yapmasını isteyin. Topu sepete atmaya çalıştığında isabet ettirse de, ettirmese de alkışlayarak onu cesaretlendirin.
- Oyuncaklar: Yaşına uygun kitaplar, müzik enstürmanları, üst üste konulan küpler, oyuncak telefonlar, itebileceği ve çekebileceği oyuncaklar, toplar, basit yap-bozlar, arabalar, yumuşak hayvancıklar bu yaşa uygun oyuncaklardandır.
Kaynaklar
Baby Center | Baby Centre | What to Expect
cok guzel ifade etmissiniz, benimde oglum su an 19 aylik ve yazinizi okurken , sanki kendi oglumu okumus gibi oldum, bizde Amerikada yasadigimiz icin, her iki dili ayni anda ogrenmesi biraz kafalarini karistiriyor sanirim, ama son bir iki gundur birden ataga gecti ve aynen eskiden kullandigi bir cok kelimeyi artik soylemez iken simdi her nesneyi ve kitapta gordugu herseyi kendince adlandiriyor ve yarim yarim da olsa konusmaya basladi, :))
Merhaba Ayşegül,
Can yaşıtlarına göre biraz geç konuştu. İki dilli bir ortamda yaşamanın getirdikleri… Şu anda 5 yaşını sürüyor ve hem Türkçe’yi, hem de İngilizce’yi gayet güzel konuşuyor. Eminim senin oğlun da zaman içinde her iki dili de çok güzel konuşacak.
Selamlar
Merhaba lar tam da bizim dönemde aynı şeyler yaşıyoruz.kafama takılan.oğlumun kendi ekseni etrafında dönüyor ve gözlerini farklı yapıyor yani yandan yandan bakıyor dönerken aslında biraz korkuttugum için hemen ne te yazdım araştırırken rastladım yaziniza
Merhaba Görkem,
Yazımda belirttiğim gibi bu yaş çocukları kendi eksenleri etrafında dönmeyi seviyor. Endişelenecek birşey yok. Bunu bir oyun gibi düşün. Muhtemelen dönerken başı döndüğü için gözlerini odaklayamıyor. Tek başına bu davranış sorun edilecek bir durum değil. Ancak oğlunun aklına takılan başka belirtiler ve farklı davranışları varsa elbette bir doktordan yardım alabilirsin.
Sevgiler
Benim bebeğinde 19 cu ayın içinde ve anlattığımız bütün özellikleri taşıyor ancak sadece türkçe konuşmamıza rağmen bizimki de bu aralar go diye çok tekrar yapıyor sanırım konuşma öncesi açma germe sesleri:)iki dil ile alakalı değil bence bu ay gurubunun özelliği sanırım
Mesajın için teşekkürler Selma,
Siz de mi yurtdışında yaşıyorsunuz?
Sevgiler