1 yaşında Kerem adında bir oğlum var. Doğduğundan beri çok hareketli. Kolik-gaz vs. derken 1 yaşına girdik. 10,5 aylıkken yürümeye başladı. Benim tek bir çabam olmadı onu yürütmek için. Kendine başına oturdu, emekledi ve yürüdü. Haftaya 1 yaş kontrolümüz var. Çocuk doktoruna soracağım ilk soru “Kerem hiperaktif mi?” Yürümeye başladığından beri kucakta tutmak mümkün değil. 5 saniye bile kucakta durmuyor. Evin içinde sürekli dolanıyor, karıştırmadığı şey yok. Ben artık onu izlerken yoruluyorum. Kerem’i her gören “Bu çocuk hiç oturmaz mı?” diyorlar. Yok oturmuyor. Hiperaktif olup olmadığını nasıl anlarız? Kafayı takmış durumdayım. Ne olur bana yol gösterin…
Merhaba Mehtap,
Kerem’in hareketli olmasıyla ilgili sorunu BebekveBen’de paylaştığın için teşekkür ederim. İlk olarak elbette 1 yaş muayenesinde doktorunuzun bu konudaki fikrini almalısınız. Zira doktorunuz Kerem’i muayene ederek hiperaktivite konusunda en doğru değerlendirmeyi yapabilir. Doktor ziyaretinden önce bilimsel kaynaklardan araştırma yaparak bu konuda ön bilgi edinmek de faydalı olacaktır. Böylece hem Kerem’i günlük hayatta gözlerken nelere dikkat edeceğinizi öğrenir, hem de doktora daha detaylı ve hedefe yönelik sorular sorabilirsiniz.
Hiperaktivite kelimesiyle çocukken tanışmıştım. Bir aile dostumuzun çocukları oldukça hareketliydi. Hani şu koltuk tepelerinde dolaşan, sürekli etrafındaki eşyaları kıran-döken, eline kalem geçince duvarları boyayan türden… Beraberce oyun oynarken oyun kurallarını takip edemez, oyunların gidişatını bozar, diğer çocuklarla uyum sorunu yaşarlardı. O dönemlerde annemlerin sık sık hiperaktivite kelimesini telaffuz ettiğini duymuştum. O zamanlar çok küçük olduğumdan, o çocuklara gerçekten hiperaktivite teşhisi konulup konulmadığı konusunda bilgi sahibi değilim. Bununla beraber o çocukların büyüyüp, çok güzel okullardan mezun olup, mesleklerinde başarılı olduklarını gördüm.
Çocuk sahibi olduktan sonra, bizim çocukluğumuzla kendi çocuğum arasında hareketlilik anlamında belirgin bir jenerasyon farklı olduğunu görüyorum. Bizim çocukluğumuzda yukarıda anlattığım davranış biçimleri çocuklarda az rastlanan ya da var olsa bile az dile getirilen bir durumdu. Arada yaramazlık yaptıkları olsa da, çocuklar genellikle otur denilen yerde oturur, kendi aralarında oynar, soru sorulmadığı sürece büyüklerin sohbetlerine pek dahil olmaz/dahil edilmezdi. Günümüzdeyse sakin duran bir çocuk bulmak neredeyse imkansız. Neredeyse bütün ebeveynler çocukların sürekli hareket halinde olduğundan, bir dakika durmadıklarından şikayetleniyor. Sosyal ağlar küçük çocukların yaşlarından çok ileri gözüken konuşmaları ve hareketlerini içeren videolardan ve fotoğraflardan geçilmiyor. Tüm ailelere göre kendi çocukları çok zeki ve neredeyse çoğu hiperaktif. Hiperaktivite oldukça kanıksanmış ve yerli yersiz kullanılır durumda. Bu durum tüm çocukların hiperaktif olduğu ya da hiperaktivitenin yükselişte olduğu anlamına mı geliyor?
Bu yazımda hiperaktivite konusuna genel bir bakış vererek, çocuklarının hiperaktif olduğunu düşünen ailelere çeşitli kaynaklar sağlamayı hedefliyorum. Özellikle okul öncesi çağdaki çocuklarda hiperaktivitenin varlığı ve tanımlanmasına odaklanacağım.
Hiperaktivite Nedir?
Günümüzde hareketlilikle hiperaktivite neredeyse eşanlamlı olarak kullanılıyor. Özellikle ilk kez ebeveyn olan ailelerde ya da çocukların hareketliliğiyle başa çıkılamadığı durumlarda, aile çocuğunda yanlış birşey olduğunu düşünerek bu duruma bir isim koymaya çalışıyor. Hiperaktivite akla gelen ilk seçenek oluyor. Oysa her hareketli çocuk hiperaktif değil. Hiperaktivite çocuklarda yaygın olarak görülen kronik bir davranış bozukluğu olan Dikkat Eksiliği / Hiperaktive Bozukluğu’nun (TR: DEHB, Eng: ADHD) sadece bir alt dalı.
Dikkat Eksiliği / Hiperaktive Bozukluğu odaklanamamak, aşırı hareketlilik ya da bu iki durumun birleşimi olarak tanımlanır. Yapılan işlere odaklanamama ve aşırı hareketliliğin DEHB olarak tanımlanabilmesi için, bu durumların gözlenme sıklığının kişinin yaşı ve gelişimine göre normal kabul edilen sınırların dışında olması gerekir. Bir başka deyişle, her yaş ve gelişim aşaması için normal kabul edilen bir hareketlililik miktarı ve odaklanma süresi vardır. DEHB’nin teşhis edildiği durumlarda normal kabul edilen sınırlardan fazla hareketlilik ve/veya dikkat eksikliği söz konusudur. DEHB sadece çocuklara özgü bir durum değildir. DEHB ile yaşayan yetişkinler de vardır.
Amerikan Psikoloji Birliği’nin 2013 senesinde kabul ettiği DSM-5(1) kriterlerine göre bir bireyde DEHB olması için, yaşam boyu süren/süreklilik arz eden bir dikkat eksikliği ve/veya gelişimi etkileyecek bir hiperaktiviteden/dürtüsellikten bahsetmek gerekir. DEHB’nin teşhisi için şu kriterlere bakılır:
1- Dikkat Eksikliği(1)
16 yaşına kadar olan çocuklarda aşağıdaki kriterlerden 6 ya da daha fazlası varsa, 17 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde aşağıdaki kriterlerden 5 ya da daha fazlası varsa; bu belirtiler en az 6 aydır sürüyorsa ve bireyin yaşına uygun gelişim seviyesi beklentilerinin dışındaysa dikkat sorunundan bahsedilir.
- Okulda, işyerinde ya da yaptığı diğer yaptığı aktivitelerde detaylara çoğunlukla özen göstermiyor ve dikkatsizce hatalar yapıyorsa,
- Yaptığı işlere ya da oyun gibi aktivitelere dikkatini vermekte sıklıkla güçlük çekiyorsa,
- Kendisiyle konuşulduğunda çoğunlukla dinlemiyor gibi gözüküyorsa,
- Okuldaki ödevlerde/çalışmalarda, işyerinde yapması gereken görevlerde talimatları/kuralları çoğunlukla takip etmiyorsa ve işleri bitiremiyorsa/yarım bırakıyorsa,
- Düzenleme/organize etme gerektiren iş ve aktivitelerde güçlük yaşıyorsa,
- Uzun süreli zihinsel çaba gerektiren işlerden/ödevlerden hoşlanmıyor, bunlardan kaçınıyor ya da bu tür işleri ağırdan alıyorsa,
- İşleri ya da aktiviteleri yapmak için gereken aletleri (örneğin defter/kalem/silgi/kitap gibi okul materyalleri ya da gözlük/evrak/cep telefonu gibi işle ilgili eşyaları) sıklıkla kaybediyorsa,
- Dikkati sıklıkla kolayca dağılıyorsa,
- Günlük aktivitelerde unutkanlık durumu varsa,
2- Hiperaktivite ve Dürtüsellik(1)
16 yaşına kadar olan çocuklarda aşağıdaki kriterlerden 6 ya da daha fazlası varsa, 17 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde aşağıdaki kriterlerden 5 ya da daha fazlası varsa; bu belirtiler en az 6 aydır sürüyorsa ve bireyin yaşına uygun gelişim seviyesini bozacak ya da gelişim seviyesiyle uyumsuzluk yaratacak noktaya geldiyse bir hiperaktivite ve dürtüsellik sorunundan bahsedilir.
Hiperaktivite
- Oturduğu yerde kıpır-kıpırdır, sıklıkla parmaklarını ya da ayaklarını oynatır,
- Sandalyede oturmanın beklendiği ortamlarda (okul, sinema, işyeri) sandalyesinden sürekli kalkar,
- Uygun olmayan zamanlarda koşar ya da bir yerlere tırmanır, (ergenlerde ve yetişkinlerde huzursuzluk/rahat edememe durumu olarak kendini gösterir.)
- Boş zaman aktivitelerine katılınca sessizce oynamakta ya da bu aktivitelere sakince katılmakta güçlük çeker,
- Sürekli bir motor takılmış gibi hareket halindedir,
- Çok fazla konuşur,
Dürtüsellik
- Bir soru sorulduğunda soru tamamlanmadan yanıtını verir,
- Sıraya girmek ya da sırasını beklemek gerektiren işlerde sırasını beklemekte sıklıkla güçlük çeker,
- Sürekli başkalarının sözlerini keser ya da başkalarının konuşmalarına karışır.
3- İlave Kriterler (1)
DEHB’nin teşhis edilebilmesi için yukarıdaki kriterlere ilave olarak aşağıdaki belirtiler de mutlaka var olmalıdır:
- 12 yaşından önce yukarıda sayılan dikkat eksikliği veya hiperaktivite/dürtüsellik belirtilerinden birkaç tanesi gözlenmiş olmalıdır.
- Birkaç belirti iki ya da daha fazla ortamda gözleniyor olmalıdır. (örneğin evde, okulda, işte, arkadaş/akrabalarla beraberken ya da diğer aktivitelerde)
- Bu belirtilerin sosyal ilişileri, okul başarısını, iş başarısını etkilediğine, ilişkilerin kalitesini düşürdüğüne dair açık bir kanıt olmalıdır.
- Bu belirtilerin başka bir zihinsel rahatsızlıkla ilgili olmadığına emin olunmalıdır. (örneğin duygudurumu bozukluğu, kaygı bozukluğu, dissosiyatif bozukluk ya da bir kişilik bozukluğu).
4- DEHB’nin Alt Tipleri(1)
DEHB’nin 3 alt tipi bulunur:
- Karma DEHB: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite/dürtüsellik belirtilerinin her ikisinin de en az son 6 aydır gözlenmesi
- Dikkat eksikliğinin önde geldiği tip: Çoğunlukla dikkat eksikliği belirtilerinin en az son 6 aydır gözlenmesi
- Hiperaktivite/dürtüselliğin önde geldiği tip: Çoğunlukla hiperaktivite/dürtüsellik belirtilerinin en az son 6 aydır gözlenmesi
DEHB Nasıl Teşhis Edilir?(2)
DEHB’nin teşhisi kolay değildir. Çünkü DEHB’nin teşhisi için uygulanabilecek tek bir laboratuvar testi ya da bir görüntüleme testi (MR, tomografi vs.) yoktur. Bunun yerine genellikle bu konuda uzmanlaşmış doktor, pediatrist, klinik psikolog, pedagog, konuşma/dil terapisti, okullardaki rehber öğretmen ve hatta çocuğun kendi öğretmeni gibi birden fazla uzmandan yardım/görüş alınır. Bu uzmanlar çocuk ya da yetişkindeki belirtileri gözlemleyip, bazı sorular sorup, diğer rahatsızlık seçeneklerini eleyerek teşhis koymaya çalışır. Çok küçük çocuklar yapılan testlerdeki bazı soruları tam olarak algılayıp doğru şekilde yanıtlayamayabilecekleri için çok küçük çocuklarda teşhis daha zordur. DEHB’ni teşhis etmek için uzmanlar genellikle aşağıdaki yöntemleri uygularlar:
- Hastanın ve ailesinin tıbbi geçmişini öğrenmek
- Genel fiziksel ve nörolojik muayene yapmak
- Hastanın kendisi, hasta çocuksa ailesi ve öğretmenleriyle görüşmek, sorular sormak
- DEHB’nin teşhisine yönelik sorular içeren özel testlerden yapmak
- Hasta çocuksa onu okulunda ya da evde oyun oynarken gözlemlemek
- Zekasını, sosyal ve duygusal eğilimlerini anlamak için psikolojik testler uygulamak
DEHB Nasıl Tedavi Edilir?(3)
DEHB tedavisinde psikoterapi, davranış terapisi ve çeşitli ilaçlar kullanılabilir. İlaç tedavisi DEHB’yi tamamen ortadan kaldırmaz, sadece ilaç alındığı sürece DEHB’nin belirtilerinin ortaya çıkmasını baskılar. DEHB ilaçlarının değişik yan etkileri olup, ilaç her hastada aynı şekilde etkili olmaz. Çok küçük çocuklarda ilaç tedavisi tartışmalıdır. Bu nedenle 4-5 yaş grubu için davranış terapisine öncelik verilmektedir.
Bebeğim DEHB Olabilir mi?
Bebekler doğaları gereği hareketlidir. Yaşamın ilk 12 ayında bir bebek doğum boyunun 1,5 katına ve doğum kilosunun 3 katına ulaşır. Başı dik tutma, oturma, emekleme, saydırma ve yürüme gibi önemli gelişim adımlarının pek çoğu bu 12 aylık aralıkta gerçekleşir. Bir bebek için çevresindeki hemen herşey yeni ve keşfedilmeye değerdir. Günümüzde çocuklar günlük hayatlarında bir önceki jenerasyona kıyasla çok daha fazla duyusal uyarıyla (elektronik aletler, türlü oyuncaklar vb.) karşılaşmaktadır. Bu da dikkatlerinin sürekli bir objeden diğerine kaymasını kolaylaştırmaktadır. Ayrıca bebekler dikkatlarini herhangi bir etkinlikte çok uzun süre toparlayamaz. 1 yaşından küçük bir bebek için bir aktivitede 15 dakika oyalanmak/oynamak bile normal bir süredir. Daha fazlasını beklemek doğru değildir. Çoğu bebek bir oyuncakla 5 dakika ilgilendikten sonra bir sonraki oyuncağa bakar ya da başka bir yere/aktiviteye doğru harekete geçer. Bebeklerin bu şekilde hareketli olması çok normal ve bedensel/zihinsel gelişimleri açısından gereklidir.
DEHB çoğunlukla okul çağında teşhis edilir. Çünkü dikkat eksikliği/hiperaktivite ve dürtüsellik gibi durumlar ancak okul çağlarından başlayarak gerçekten sorun teşkil etmeye başlar. Aile çocuğun ödevlerine odaklanamadığını görür, öğretmenden sınıfın düzenini bozduğuna dair şikayet gelebilir. Okul öncesi döneminde DEHB şüphesi uyandıracak sorunlar olsa bile okul başarısını, iş başarısını etkilemek gibi bir sorun olmayacağı için ancak sosyal ilişkileri gerçekten etkilediği zaman aile çocuğunda bir sorun olabileceğini düşünecektir.
1 yaşında bir çocuk hakkında hiperaktivite endişenizi doktorunuzla paylaştığınızda doktorunuz gözlediğiniz belirtileri dinleyecek, ancak muhtemelen DEHB teşhisi yapmak için çok erken olduğunu söyleyecektir. Zira hareketlilik durumu bu yaştaki çocuklarda gayet normal olup, hiperaktivite durumu ilerleyen dönemlerde gerçekten ortaya çıksa bile bunun 1 yaş gibi bir dönemde teşhisi çok zordur. Amerikan Pediatri Akademisi 2011 senesinde güncellediği görüşüne(4) göre DEHB’nin en erken 4 yaşında teşhis ve tedavi edilebileceğini belirtmektedir.
Sevgili Mehtap,
Yukarıda paylaştığım bilgilerin ufak çocuklardaki hiperaktiviteyi anlamak için bir ön bilgi verebileceğini umuyorum. Eğer Kerem ilk bebeğinse, daha önce ufak bebeklerin davranışlarına bu kadar yakından ve uzun süreli şahit olmadıysan onun temposundan başının dönmüş olması çok normal. Biz de Can küçükken aynı duyguları hissetmiştik. Eşim Kuzey ile aramızda sık sık şöyle bir şaka yapardık:”Eğer gün içinde Can’ın yaptığı hareketlerin aynısını yapmaya kalksak ya kalp krizi geçirir, ya da çok fit bir vücuda sahip oluruz. :)” Bu nedenle yanlız olmadığını bil, gönlün rahat olsun.
Ancak elbette gönlünün rahat olması gözün kapalı olması demek değil. Bir çocuğu en iyi ailesi gözler. Sonuçta sizler 24 saat berabersiniz. Tedbiri elden bırakmamak için Kerem’i evde, parkta, arkadaşlarıyla oynarken değişik ortamlarda gözlemeye devam et. İleride yuvaya ya da okula yazıldığında öğretmeniyle iletişim içinde ol. Kerem 4-5 yaş aralığına geldiğinde hiperaktivite anlamında yaşına göre normal kabul edilen davranışların dışında hareketleri varsa ve bu hareketler en az 6 aydır devam ediyorsa doktorunla gözlemlerini paylaş.
Bir diğer önemli konu da ufak çocuklarda yaşantının sağlıklı ve düzenli olması. Bunları mutlaka yapıyorsunuzdur ancak kısaca bahsedeyim. Kerem’in yemeklerine ve uyku saatlerine dikkat edin. Yemeklerde mümkün olduğunca ev yapımı ve doğal/organik beslenmeye çalışın. Paketli ve katkılı gıdalardan kaçının. Kerem’i şeker, çikolata ve market bisküvisi gibi besinlerle ödüllendirmeyin. Hepimizin bildiği gibi hazır gıdalardaki katkı maddelerinin çok değişik sağlık sorunlarına yol açtığına dair araştırmalar var. Gıdalardaki katkı maddelerinin hiperaktiviteye yol açtığı henüz bilimsel olarak ispatlanmasa da, bundan 5 yıl sonra bu bağlantının kurulmayacağını kim iddia edebilir? Bu nedenle doğal beslenmeden şaşmayın. Ayrıca Kerem’in gece ve gündüz uykularını yeterince aldığından emin olun. Geceleri yatma saati 8’i aşmasın. Çok geç yatan ve uykusunu alamayan ufak çocuklarda aşırı yorgunluktan ötürü fazla hareketlenme gözlenebilir. Son olarak Kerem’in enerjisini sadece ev ortamında değil, doğada, temiz havada harcamasını sağlayın. Mevsimine uygun giydirmek kaydıyla mümkün olduğunca çok semt parklarını, yakınlarınızdaki büyük park ve koruları ziyaret edin.
Kerem ile birlikte sağlıklı, mutlu günler dilerim.
Kaynaklar
(1) American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 5th edition. Arlington, VA., American Psychiatric Association, 2013.
(2) Help Guide
(3) National Institute of Mental Health
(4) ADHD: Clinical Practice Guideline for the Diagnosis, Evaluation, and Treatment of Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder in Children and Adolescents
Önemli Not: Bu blogdaki yazılar bir anne olarak kişisel tecrübelerimden oluşmaktadır. Doktor veya tıbbi ehliyete sahip bir kişinin tavsiyesi niteliğinde değildir. Lütfen sağlık konularında karar vermeden önce araştırmalarınızı yapın, sağduyunuzu dinleyin ve doktorunuza danışın.
Merhaba; Bu güzel yazınız bilgileriniz çok teşekkür ederim. Kerem’i 1 yaş kontrolüne götürdüm. Doktorumuz şikayetimiz var mı diye sorduğunda çok hareketli dedim:) 1 yaş hiperaktive teşhisi için çok erken bir dönem şimdi bunu anlayamayız dedi. Ayrıca hareketli çocuk iyidir biz hareketsiz olmasını istemeyiz dedi.Bende Kerem’in hareketliliğine alışmaya çalışıyorum. Geçen gün oyuncağı ile yarım saat oturarak oynadı mutluluktan ağlayacaktım o kadar kafaya takmışım ki çok sevindim:)
Sevgiler…
Bu harika bir haber Mehtap,
Doktorun sözlerine katılmamak mümkün değil. Göreceksin zamanla Kerem’in temposuna alışacaksın. Büyüdükçe sizinle daha çok iletişim kuracak ve daha çok aktiviteyi beraberce yapacaksınız.
Kerem ile beraber mutlu günler dilerim.
Ben burcu ömer kerem isminde bir oğlum var Kasım ın onsekiz ine iki yaşını bitirip üçe giriyo sürekli hareket halinde hiç yorumluyo kırıyor döküyor bir dk oturduğunu görmüyorum yapma dediğim şeyleri gözüme bakarak gülerek yapıyo ikinci oğluma hamileyim üç haftamiz kaldı giderek ömer daha huysuz daha durumsuz bi cocuk haline geldi yemek bile yemiyo arkasında gezmekten dinlenmeye fırsat kalmıyor onu nasıl sakinleştirecegimi bilemiyorum uzman yardımı almam gerekiyo galiba ömer hiperaktif mi ne dersiniz
Selam Burcu
Bu yazıyı okuduktan sonra Ömer Kerem’in hiperaktif olup olmadığı konusunda hala şüphen varsa elbette bir doktora danışman en doğrusudur. Sonuçta çocuğunu sürekli gözleyen ve ona en yakın olan sensin. Ancak yazımda da belirttiğim gibi 3 yaş çocuklarının genel olarak hareketli olduğunu unutma. Doktora gitsen de sana yukarıda belirttiğim DEHB belirtilerini soracak ve 4 yaşından önce muhtemelen herhangi bir teşhis koymak için erken diyecek.
Kolaylıklar dilerim.
Merhaba oğlum berat 4 buçuk yasinda hareketli bir çocuk deil ama dürtüsellik denilen durumu gozlemliyorum aşırı sabırsız ben konuşmaya başladığımda lafı ağzıma doldurur kendi konuşur istediğim kadar yapma oğlum desem asla dinlemez sesimin tonu yükselince söz dinler hiçbir aktiviteden hoşlanmaz aşırı konuşur yemekte ağzında yemek varken bile suzmaz eşime uzmana gidelim diyorum yansmiyor benm oturduğum yere 2 saat uzaklıkta ve bebegim de var onun için napabilirim oturdum şehirde sadece çocuk doktoru var elimden bişey gelmiyor çok endigseliyim
Merhaba Aysun
Berat’ta dürtüsellik belirtilerini gözlüyorsan ve yukarıda belirttiğim 3 numaralı ilave kriterler de varsa, mümkünse koşullarınızı zorlayarak da olsa bir kere uzmana götürmenizde fayda var. Uzman en doğru yönlendirmeyi yapacaktır.
Sevgiler
Merhaba.oglum 11 aylik ve hic oturmak nedir bilmiyor oyun kuruyorum bozuyo vuruyo isiriyo surekli tirmanmak surekli kovalamaca gibi seyyler oynamamk istiyor ne yapabilirim.uyku duzenise yok dogrusurust kucakta memeeye bagli olaeak uyuyo birakinca hemen uyanip agliyo ne nasil neyapmamnlazim teaekkue edeeim birde evde sikuntilarimizda cok kavga ederken ve beni aglarken cok goruyo ona normalde yansitmamaya alisiyorum ama iste goruyo
Merhaba benim kızım 2 yaşında önüne bakmıyor sokağa çıktığımızda koşuyor önüne arkasına bakmıyor taşa takılıp dusuyo daha dün sokakta mısır tezgahının sivri yerine çarptı gözünün altı morardı allah tan gözüne gelmedi . Ne yapacam bilmiyorum çocuğum çok hareketli bir yere gittiğimde o yeri karıştırmak istiyor .yapma bizim ev değil diyorum duymamazlıktan geliyor. Irmak diye sesleniyorum izin vermediğim için üst üste devam ediyor .daha konuşamıyor ağzında laf var sürekli Bubbe bubbe yorulsa bile devam ediyor bu şekilde konuşmaya niye böyle oldu ne yapabilirim