Bugünkü yazımızı konuk yazar Berrak (Tuğra ve Annesi) yazıyor. Berrak’a BebekveBen.com’a konuk yazar olarak katıldığı için çok teşekkür ederim.
***
Macera dolu Amerika günlerimizin sona ermesine bir ay gibi kısa bir süre kaldı. Geçmez denilen iki sene nasıl geçti hiç anlamadık. Zaman denilen yaman bir mevhum, uçup gidiyor anlamadan. Bir yandan evdeki fazla eşyaları eritmeye çalışırken, diğer yandan buradan aldığımız eşyaları altı valize nasıl sığdıracağız onun telaşı içindeyiz. Zira bir hayli alışveriş yaptık. Özellikle Tuğra için. Ama daha almak istediğim birçok şey var. İnsanların ABD’ye seyahate gelirken bos valizle gelip, dolu valizlerle döndüklerini düşünecek olursak, burası bir alışveriş cenneti. Evet pek cok sey artık Türkiye’de de var, ama buradaki kadar ucuz değil. Dolayısıyla dönmeden özellikle Tuğra için toplu alışveriş yapmak istiyorum.
Almak istediğim şeylerin başında oyuncak geliyor. Buradan Türkiye’ye dönen arkadaşlarım Türkiye’de oyuncakların çok pahalı olduğunu, gerekirse bir valizi oyuncak ile doldurmamı tavsiye ediyorlar. Oyuncaktan ziyade oyunun daha önemli olduğu kanısında olsam da, eninde sonunda Türkiye’den oyuncak alacağız Tuğra’ya. Neden buradan yarısı ve hatta üçte biri fiyatına almayalım. Hem de oyuncakları Tuğra’ya göstermeden alıp, Türkiye’ye gidince taksit taksit çıkarmayı düşünüyorum. Hepsini bir anda görünce yeteri kadar ilgi gösteremiyor çünkü.
Gelelim kesinlikle almayı düşündüğüm oyuncaklara:
Thomas and Friends Wooden Railway: Hani siz büyüseniz de baki kalan oyuncaklar vardır ya. Büyüyünce de anarsınız. Anneler atmaya kıyamaz, belki torunlarım oynar diye. İşte Thomas and Friends’in tahta oyun setleri bence bu kategoride. Bazen Tuğra icin değil kendim icin alıyormuşum gibi hissediyorum. Fisher Price’in ürettiği Thomas oyuncakları da var. Ama onlar plastikten olduğu icin ben tercih etmiyorum. Hem de yaptığım araştırmalara güre, tahta olanlar henüz Türkiye piyasasına girmiş degil. Birgün girerse de çok pahalı olacağından şüphem yok. Tuğra’ya ikinci yaşgünü için bir set almıştım. Dönmeden o seti büyütecek parçalar almak istiyorum.
Cars arabaları: Cars fırtınası tüm dünyayı sarmış durumda. Her yerde Şimsek Mcqueen’i görebilirsiniz. Oyuncaklari yetmezmiş gibi, ayakkabılarda,şekerlerde, yara bantlarının üstünde, yoğurt kutularında da “beni al” diyerek gülümsüyor sevgili Mcqueen. Bu duruma biraz kızsam da Tuğra da çok seviyor bu kırmızı araba ve arkadaşlarını. Dolayısıyla karşı koyamıyorum. Cars oyuncaklarını Türkiye’ye dönmeden almak istememin en büyük sebebi ise yaptığım araştırmaya göre buradakinin üç katı fiyatına satılıyor olması. Ben de zulamı yapıp, Türkiye’de “surpriiiz” diyerek vermeyi düşünuyorum Tuğra’ya.
Playmobil oyun setleri: Çin’de üretilmeyen nadir oyuncaklardan biri olan Playmobil, kökeni 60’lı yıllara uzanan Alman oyuncak markası. Küçük adamlardan ve çeşitli temalardan oluşan setler sunuyor. .Çiftçi, itfaiyeci, hayvanat bahçesi bekçisi, korsan, pilot vs. Setlerin içinden o kadar güzel detaylar çıkıyor kı. Tuğra’ya aldığımiz at setinden tımar aleti bile çıktı. Dolayısıyla hem kalıcı, hem de oyalayıcı bir oyuncak. 1,5 yaş üzeri daha büyük parçalı setleri olduğu gibi, 4-8 yaşa hitap eden daha küçük parçalı ve detaylı setleri de bulunuyor. Dönmeden birkaç set daha almayı kafama koymuş durumdayım.
Crayola boyaları: Neredeyse üç yaşına gelmiş olan Tuğra’nin resime olan ilgisi büyüdükçe artıyor. Dolayısıyla Türkiye’de boya kalemlerine çok ihtiyacımız olacak. Gerek toksik madde içermemesi gerekse yıkanabilir olması nedeniyle Crayola’nın değişik çesitlerinden renk renk birkaç set atacağım valize. “Hayattan rengi alın, geriye ne kalır ki?” zaten.
Daha almak istediğim pek çok oyuncak var aslında, ama en can alıcıları bunlar.
Diğer yandan, önümüzdeki senelerde giymesi için burada memnun kaldığım kıyafetlerden de almayı düşünüyorum. Eger ABD’ye gelip de çocuk kıyafeti almak isterseniz işte size birkaç ipucu:
GAP Kids: Şimdiye kadar fiyat-performans analizinde en iyi bulduğum marka oldu. ABD’nin kötü çamaşır makinelerine bile bana mısın demeden, sapasağlam kalmayı başardılar. Genellikle sezondan almıyorum Tuğra’ya kıyafetlerini. GAP’in her daim indirim reyonu oluyor. Dolayısıyla 4-5 yaş GAP t-shirtleri, kapşonlu penye hırkaları ve polar montları dönmeden Tuğra’ya almak istediklerim listesinde yer alıyor. Bunun yanısıra Children’s Place ve Carters da fiyatı uygun, kalitesi iyi ürünler satıyor.
Crocs: Çocuk ayakkabıları ABD’de de çok ucuz değil. Nike, Adidas Türkiye’de de aşağı yukarı aynı fiyata satılıyor. Ama şirin mi şirin, kullanışlı mı kullanışlı Crocs terlikler Türkiye’de bir hayli pahalı. Tuğra’ya Scoopy Doo’lu Crocs terliğinin siparişini verdim bile. Crocs alırken dikkat etmeniz gereken ayağına bir numara büyük almak. Arkasındaki bant ayağı küçükken kullanmanızı sağlarken, ayağı büyüyünce bantı ön tarafa alıp terlik gibi kullanabiliyorsunuz. Tuğra’nin ayağı şu an 9 numara. Ben 10/11 numarasını sipariş verdim.
Timberland: Kışlık botlara gelince, Timberland bir ABD markası olması nedeniyle yine burada ucuza bulabileceğiniz ürünlerden. Dolayısıyla Tuğra’nın seneye kışın giymesi için bir adet kar çizmesi indirimde yakalanıp, valize atıldı bile.
Maclaren: Son olarak, çok gezen bir aile olmamız nedeniyle bir adet Maclaren baston puset de kesinlikle almayı düşündüğüm şeyler arasında. Şimdiye kadar Maclaren’in ana kucağı da monte edilebilen bir hayli büyükçe Techno XLR modelini tepe tepe kullanıp hakkını verdik. Ama artık daha az yer kaplayan bir puset alma zamanı geldi. Maclaren’den şaşmayarak bu sefer de Quest modelini almayı düşünüyoruz.
Sanırım daha fazla şey almasak iyi olur. Hem cebe zarar hem de valize sığmaz 🙂 ABD’den kesin dönüş yapan ya da ABD’ye gelip de çocuk için ne alınabilir diye düşünenlere belki ışık olur bu ipucları.
Sevgiler,
Berrak
