Bugün doğumdan sonra 6 hafta geçtiği için benim doktor kontrolüm vardı. Doğumumu yapan doktora göründüm. Görünüşe göre herşey yolunda. Ayrıca kanımdaki demir seviyesinin de testi yapıldı. Artık demir hapı içmeme gerek kalmadı.
Doktorun ardından daha önce hiç gitmediğimiz Red Robins isimli bir restauranta gittik. Tavuk burger ve balık-patates yedik. Hepsi güzeldi. İleride misafirlerimiz geldiğinde gidilecek yerler listesine koyduk.
Akşam yine zor saatler başladı. Can gece 19.00’dan gece yarısı 24.00’e kadar bizi çok yordu. Hemen hiç uyumadı. Uyusa bile on dakika sonra uyandı. Denemediğimiz şey kalmadı. Emzirmek, altını değişmek, gazını çıkarmak, pişpişlemek, şarkı söylemek… Hiçbir şey işe yaramadı. İşin kötüsü memeye gelince de iki kere çekip sonra da canı yanarmış gibi çığlığı bastı. Memeden az süt gelme ihtimaline karşı biberonla hazır mama verdik ama biberonda da aynı şeyi yaptı. Bunun üzerine yarım doz kolik ilacını hazır mamaya katarak vermeyi denedik. Bana mısın demeyince bir müddet sonra bir yarım doz daha denedik ama içirmek ne mümkün. En son çare olarak arabaya koyduk ve gece vakti şehir turu yaptırdık. Araba her zamanki gibi uykusunu getirdi. Ancak arabadan çıkarıp eve adımını atar atmaz yine ağlamaya başladı. Bir müddet sonra da sanırım yorgunluktan uyudu. Rahatsızlığı gaz sancısından kaynaklanıyor gibi. Benim yediğim içtiğim şeylere çok dikkat etmem gerekecek. Annemin tavsiyesine göre de hava ne kadar sıcak olursa olsun Can’ın da ayağına sürekli çorap giydireceğim. Bu gazlı dönemi acaba ne zaman aşacağız? İşin kötüsü bu hafta Kuzey’in işyerinde çok kritik işlerin yapıldığı önemli bir hafta ve dinleniyor olması gerek. Maalesef bebek sahibi olmaya ara veremiyor insan…